Gaziemir’de 2007 yılında tespit edilen ve “İzmir’in Çernobili” olarak anılan radyoaktif atık sahası, 17 yıldır temizlenmeyi bekliyor. Çevre ve halk sağlığını tehdit eden alan, kamuoyunda ilk kez 2012 yılında bir gazete haberiyle gündeme geldi. O günden bu yana, sahanın temizlenmesi ve atıkların kaynağına ilişkin soru işaretleri giderilemedi. 23 Temmuz 2024’te sahada başlatıldığı belirtilen temizlik çalışmaları, 25 Temmuz’da gaz çıkışı nedeniyle durduruldu. Yetkililer, çalışmaların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Nükleer Düzenleme Kurulu (NDK) ve TENMAK’ın gözetiminde sürdürüleceğini açıkladı. Ancak, kamuoyunun şeffaf bilgilendirilmediği ve süreçte ciddi eksiklikler bulunduğu iddia ediliyor.

Şaibeli nakliyat iddiaları gündemde

Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık’ın 22 Kasım 2024’teki açıklamasına göre, sahadaki radyoaktif atıklar kamyonlarla Soma’daki bir çimento fabrikasına taşınarak yakılıyor. Bu durum, çevre halkında yeni bir çevre felaketi yaşanabileceği endişesi yarattı. Ayrıca, 29 Kasım’da Sözcü TV’de paylaşılan görüntülerde, taşımaların yeterli önlemler alınmadan yapıldığı görüldü.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, sahadan taşınan atıkların radyoaktif özellik taşıyıp taşımadığını, analizlerin hangi yöntemlerle yapıldığını ve kullanılan taşıma araçlarının uluslararası standartlara uygunluğunu sorguluyor. Ayrıca, çalışmalarda işçilerin güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığı da belirsizliğini koruyor.

Çevresel tehlikeler artabilir

Çevre mühendisleri ve aktivistler, temizlik sürecinin eksik ya da yanlış yapılması durumunda yeni çevresel ve sağlık risklerinin oluşabileceğini vurguluyor. Sahanın temizlenmesi sırasında kullanılan yöntemlerin detaylı raporlarla açıklanması gerektiği belirtiliyor. Sahada yapılan çalışmalar sırasında gaz çıkışı nedeniyle projeye ara verildiği açıklanmıştı. Ancak, çevredeki toz ve gaz kontrol önlemlerinin yetersiz olduğu iddiaları kamuoyunda tedirginlik yaratıyor. Uzmanlar, bu tür durumların atmosfere ciddi kirlilik yükü bindirebileceği konusunda uyarıyor.

İzmir’deki Özlem Eryakşi’nin cinayet davasında yeni gelişme: Polis memurları tanık olarak dinlenecek! İzmir’deki Özlem Eryakşi’nin cinayet davasında yeni gelişme: Polis memurları tanık olarak dinlenecek!

Sorular yanıt bekliyor

TMMOB, Çevre Bakanlığı ve NDK’ya yedi kritik soruyla çağrıda bulundu. Taşınan atıkların içeriği, taşınma ve yakılma süreçlerinde çevreye etkilerinin araştırılması talep ediliyor. Ayrıca, sahanın ve çevresindeki doz hızlarının ölçülmesi ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması isteniyor.

1) Sahadan herhangi bir atığın bir çimento fabrikasına taşındığı iddiası doğru mudur? Doğru ise, bu atıkların niteliği nedir? Atıkların niteliği hangi yöntemlerle tespit edilmektedir? Bu atıkların yakılması sonucu atmosfere hangi kirleticilerin, hangi seviyelerde (kirlilik yükü) çıkacağı öngörülmektedir? Yanma sonrası oluşan atık malzemenin içeriğinde hangi kirleticiler bulunmaktadır? Bu yanmayan atık malzemeler nasıl bertaraf edilmektedir?

2) 26.07.2024 tarihinde, bilgi edinme kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yönelttiğimiz sorulara istinaden aldığımız, 13.09.2024 tarihli ve E- 66775017-622.03-10277392 sayılı yanıtınızda, gaz çıkışı nedeniyle sahadaki çalışmaların durdurulduğu ve faaliyetlerin Bakanlığınızın ilgili birimleri, Nükleer Düzenleme Kurulu, TENMAK ve İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün katılımıyla oluşturulan bir komisyon tarafından yürütüleceği belirtilmiştir. 29.11.2024 tarihinde basına yansıyan görüntülerde görülen çalışmalar, söz konusu komisyonun onayı ve denetimi dahilinde mi gerçekleştirilmiştir?

3) Görüntülerdeki çalışmalarda araçlara yüklenen atıklar radyoaktif özellik taşımakta mıdır? Radyoaktif olup olmadıkları hangi yöntemlerle tespit edilmiştir? Eğer atıklar radyoaktif ise, bu atıkları taşıyan araçlar, radyoaktif madde taşıma standartlarını karşılamakta mıdır?

4) Atıklar, tehlikeli madde içeriyor mu? Atıkların tehlikeli madde içerip içermediği hangi analiz yöntemleri ile belirlenmiştir? Eğer atıklar tehlikeli madde sınıfına giriyorsa, kullanılan araçlar bu tür maddeleri taşımaya uygunluk göstermekte midir?

5) Eğer atıklar tehlikeli veya radyoaktif değilse, mevzuatın öngördüğü toz kontrol önlemleri neden alınmamıştır?

6) 29.11.2024’te kamyonlara yüklenen atıklar nereye taşınmaktadır? Atık yüklü kamyonlar, görüntülerdeki gibi üzeri açık şekilde mi taşınmaktadır?

7) Sahada doz hızı ölçümleri gerçekleştirilmiş midir? Eğer yapılmışsa, ölçümler mekânsal olarak kaç farklı noktada gerçekleştirilmiştir? Doz hızının mekânsal dağılımı nasıldır ve bu ölçümlerin koordinat bazlı sayısal sonuçları nelerdir? Ayrıca, saha dışında ve yerleşim alanlarında doz hızı ölçümleri yapılmış mıdır? Yapıldıysa hangi koordinatlarda hangi doz hızı değerleri ölçülmüştür?

8) Atıkları yükleyen, taşıyan ve işleyen işçiler ile operatörlere gerekli koruyucu donanım sağlanmış mıdır? Bu kişilere yeterli eğitim verilmiş midir ve güvenlikleri hangi yöntemlerle temin edilmektedir?

Anayasal haklarımızı koruyun

İzmir Çevre Mühendisleri Odası, sağlıklı bir çevrede yaşamanın anayasal bir hak olduğunu hatırlatarak, sürecin şeffaf bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Hazırlanan plan ve raporların kamuoyuyla paylaşılması talep edilirken, sorumlulardan hesap sorulması gerektiği belirtiliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ