CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, kamu kurumlarında kaydı bulunan vatandaşların kişisel verilerinin çalındığı iddialarını soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na “Verilerin çalındığı nasıl fark edilmiştir? Verilerin çalınmasını ilk fark eden Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin (USOM), Google’dan yardım talep ettiği iddiası doğru mudur’’ diye sordu.
Derhal istifa edin
Karasu, “85 milyon vatandaşımızın verileri birilerinin ellerinde ve bunlar para karşılığında internet sitelerinden satılıyorlar. Sayın Bakan’ın yapması gereken açık. Bir an önce o koltuğu terk etmesi gerekiyor. Bu bir milli güvenlik sorunudur. Geçmişte devletin kozmik odasını terör örgütlerine açanlar, bugün de 85 milyonun kişisel verilerine sahip çıkamamıştır. Sayın Bakan, derhal istifa edin” dedi.
Bakanlığınızın ve danışmanınızın bu tavrı...
Verilerin çalınması sonrası Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun Google’dan yardım istediğini ifade eden Karasu, şunları söyledi:
''Konunun gündeme gelmesinin ardından, 9 Eylül tarihinde Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilerin soruları üzerine ‘Bu pandemi sürecindeki hatırlarsınız, sağlık sisteminden bir sızıntıdır. Onun haricinde yok. İnsanların güncel verilerinin çalındığıyla ilgili bir veri yok. Pandemi sürecinde bazı bilgilerin maalesef belli şekliyle elde edilmiş olduğu doğru. O süreçte o, maalesef önlenemedi’ açıklamasında bulunmanıza karşın; bu açıklamanız, basın danışmanınız Celal Kadıoğlu tarafından basın mensuplarınca kullanılmamak üzere konuşma deşifre metninizden çıkarılmıştır. Kişisel verileri korumakta görev ve yetkileri olmasına karşın, yıllardır tüm ikazlara karşın ihmal gösterdiği açık olan bakanlığınızın ve danışmanınızın bu tavrı, hem milyonlarca kişinin verilerinin hala korunamadığının göstergesi hem de basına sansür niteliğindedir.’’
Herhangi bir işlem yapılacak mı?
Karasu’nun Bakan Uraloğlu’na yönelttiği sorular şu şekilde:
“Kişisel verilerin pandemi sürecinde koruyamadığınıza ilişkin açıklamanızın, gazetecilerin haber yapmaması için basın danışmanınız tarafından konuşma deşifre metinden çıkarıldığı iddiası doğru mudur? Halkın haber alma hakkı, anayasal bir hak olmasına karşın konuşmanızda geçen bu bölümün çıkarılması talimatı tarafınızdan mı verilmiştir? Verilmedi ise konuşmanızdaki bu bölümün çıkarılmasına ilişkin tavrınız nedir?
Kişisel ve bakanlığınızın kamuoyuna yansıyacak açıklamaları hangi yöntem ile basına servis edilmektedir? Yaptığınız açıklamaların önce deşifre edilerek, danışmanlarınızın ‘kontrolünden geçerek’ basına servis edildiği, ardından bazı cümlelerin çıkarılarak servis edilmesi hususunda tarafınızdan verilmiş bir talimat mıdır?
Söz konusu uygulama halkın haber alma özgürlüğü ile bilgi ve düşünceleri serbest olarak toplayıp, yorum ve eleştiri yaparak çoğaltılabilmesi, bunları serbest olarak yayımlanması, dağıtılmasını içeren basın özgürlüğünün ortadan kaldırılması değil midir? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Konuşmanızdaki bu bölümün çıkarılmasının ardından, danışmanınızın bilgi sakladığı ve halkı yanılttığı veya herhangi bir gerekçeyle hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Yapılacak mıdır?
Konuşmanızda geçen sızıntının içeriği nedir? Bu sızıntının oluşmaması için görevli ya da sorumlu olan hangi kurumdur? Kurumda görevli kim ya da kimlerdir? Sözünü ettiğiniz sızıntıdan ortaya çıkmasından sonra bu kişiler hakkında yapılan iş ve işlemler nelerdir? Kişisel verilerin para karşılığı sızdırıldığı iddiası doğru mudur? Verileri sızdırılan vatandaş sayısı kaçtır? Kişisel verileri çalınan vatandaşlar uyarılmış mıdır?
Verilerin çalındığı nasıl fark edilmiştir? Verilerin çalınmasını ilk fark eden Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin (USOM), Google’dan yardım talep ettiği iddiası doğru mudur? Gelen yardım bulunmakta mıdır, yardımın içeriği nedir? Vatandaşların kişisel verilerinin çalınması olayında bugüne kadar saptanan ve bakanlığınızın müdahil olduğu bir dolandırıcılık olayı var mıdır? Var ise içeriği ve parasal karşılığı ne kadardır?”