Batuhan KAYA/İz Gazete- Yurtdışından 6 olmak üzere 30’un üzerinde şair ve yazarı İzmir’de ağırlayacak 8’inci İzmir Uluslararası Edebiyat Festivali, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve Festival Direktörü Haydar Ergülen’in konuşmalarıyla açıldı.
Tugay konuşmasında, “Edebiyatla ilgili olunca burada bulunmak istedim çünkü aslında Uzman Dr. eğitimine başladığımdan beri ne yazık ki edebiyata olan ilgimi zorunlu sebeplerle önemli ölçüde yitirmemin üzüntüsü olmakla beraber, aslında kişiliğimin gelişmesine neden olan şeyin babamın bana ilkokul 2’nci sınıfta hediye ettiği Ömer Seyfettin hikaye kitabı ile başlayan süreçte okuduğum binlerce kitap olduğunu, kitap ve edebiyat sevgisini de halen yaşadığım için edebiyatla ilgili bir şeyde mutlaka orada olmak istiyorum. Salonda olması gerekenden az sayıda insanı görmek üzüntü verici ama kimseyi suçlamıyorum çünkü yaptığımız her şeyde aslında İzmir’in kent kimliğine, tarihine, yetiştirdiği o binlerce, on binlerce insana layık olacak nitelikli işler yapmak zorundayız, yapmıyorsak da bizim hatamızdır. Bu kentin tüm değerli insanlarından belki de özür dilemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Karşıyaka’da bir festival düzenleyelim istemiştim”
Tugay, Uluslararası bir Kitap Festivalini, Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminde de düzenlemek istediğini ancak olmadığını belirterek, “8’incisinin yapıldığını burada öğrendim, Karşıyaka’da böyle bir festival düzenleyelim çok istemiştim ama olmadı. Davet edebileceğimiz, yüz yüze tanışabileceğimiz çok sayıda edebiyatçının yaşadığı bir ülkede yaşıyoruz. Aslında çok daha fazlasını yapmak gerekiyor. Yapamaz mıyız? Bizi tutan nedir? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olurken gerçekten çok saçma, anlamsız, değersiz iftiraya maruz kaldım ve insanlar ne yazık ki nasıl bir insan olduğumu anlayamadılar. Ben Plastik Cerrahi Uzmanıyım, belediye başkanı olmak gibi bir hedefim yoktu ama siyasete dahil olmak istedim. Bir derdim var ve o derdim bu ülkeyle ilgili, önemli ölçüde insanlık ve insanların maruz kaldığı haksızlıklarla ilgili, hastalıklarla ilgili. Bunlarla mücadele etmek için siyasetin bir kenarında olmak istedim, sonra belediye başkanı yaptılar beni. Yaptılar diyorum çünkü öyle oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmak istedim, oldum çünkü Karşıyaka Belediye Başkanı iken Türkiye’nin çok büyük bir potansiyeli olduğunu gördüm. Birilerinin bununla ilgili çalışması lazım. Çalışan insanların da kendi göstermek için değil sevgi ve saygıyla çalışmak lazım. Yaşamın geçici olduğunu bir vadede hepimizin bu dünyadan göçüp gideceğimizi unutmadan, kimseyi incitmeden, herkesin hak ettiği sevgi ve saygıyı onlara göstererek ama kötüye kötü demeyi bilerek, mücadele ederek bir şeyler yapması gerektiğine inandığım için bu mücadeleyi yapmak adına İzBB Başkanı oldum. Bana güvenen herkese çok teşekkür ederim, kimsenin güvenini kırmak ve boşa çıkarmak istemiyorum” dedi.
“Bu festival ne ile mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor”
Dünyadaki kötülüğe karşı kitapla, yazarla, çizerle mücadele edilmesi gerektiğini ve bu festivalin, bu mücadele için iyi bir örnek olduğunu açıklayarak, şöyle konuştu:
“Birilerinin beni doğru tanımasını istiyorum, yanımda olmalarını istiyorum. Ben de onların yanında olayım istiyorum çünkü buna hepimizin ihtiyacı var. Bu şehrin bu ülkenin insanların ihtiyacından bahsediyorum. Bu sabah Bakü’deydim, birkaç günü İklim Zirvesi’nde bulundum ve konuştum. Orada şunu gördüm, öyle bir şey ki dünyada iklimi bu hale getiren ve havamızı mahveden dünyanın zengin ülkeleri, Amerika’sı, Çin’i, bir toplantıda Bhutan’dan gelen bir heyet gördüm, şu anda orayı karbon nötr yapmışlar ama garibim Bhutan aslında bu dünyada karbon emisyonuna sebep olan ülke değil ki. Buna sebep olanlar Bhutan gibi Türkiye gibi ülkelere ürettiği ürünleri satarak bizim karbon emisyonumuzu düşürtmeye çalışıyorlar. Bu edebiyat buluşması ve festivali ama ne ile mücadele etmemiz gerektiğini gösteren iyi bir örnek. Bizim akıllı olmamız lazım, bilgili olmamız lazım. Akıl bilgiden geliyor. O bilgiyi sosyal medyadan değil de bilen insanların yazdığından çizdiğinden öğrenmemiz lazım. Bizim iyi yazarlara, çizerlere, şairlere ihtiyacımız var. Şiiri çok özel bir yere koyuyorum çünkü kelimeler bazen yan yana geliyor ve 300 sayfada hissettirilecek duyguyu size hissettiriyor. Gençlerimizin bize inanması lazım. Böyle tesadüfi olarak bugün burada dinlediğimiz gibi dinlememeliyiz, onların güvenini kazanmalıyız. Bunu yapabilmemizin bir yolu varsa birisinin bunu bana anlatmasını çok isterim. İnsanlar artık kimseye güvenmiyor.”
Başkan Tugay, konuşmasının ardından Arif Ahmed’in “Anadolu” şiirini okudu.
“Gençlere ve genç kalanlara”
Festival Direktörü Haydar Ergülen, yaptığı konuşmada, “Edebiyat festivalimiz bu yıl gençleri, genç kalanlarla buluşturuyor. Edebiyat ve şiirin ebedi gençlik düşü, İzmir’de gerçekleşiyor. Demokrasinin kurulduğu Ege, onu yaşatacak her yaştan gençle laik, çağdaş ve özgür bir yaşamı akılla, şiirle, kültürle, edebiyatla buluşturmayı sürdürecek. Gençlere ve genç kalanlara, merhaba” dedi.