Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Atatürk'e hakaret eden şahsın serbest bırakıldığı esnada Adliye'de yükselen 'yaşasın şeriat' sloganlarını değerlendirdi.

Ahmet hakan bugünkü yazısında şunları ifade etti:

"Ahmet Bostancı isimli 20 yaşındaki bir şahıs, 10 Kasım’da imamın Atatürk’e dua etmesine kızmış, camiyi terk etmiş ve caminin dışında bağıra bağıra Atatürk’e hakaretler savurmuş. Sonra da tutuklanmış. Bostancı’nın İstanbul Anadolu Adliyesi’nde duruşması vardı geçen gün. Tahliye kararı verildi. Tahliye kararı üzerine yaklaşık yüz kişilik bir grup, adliye koridorlarında tekbir getirdi, “Yaşasın şeriat” sloganı attı. İstanbul’da bu olayın yaşandığı gün Ankara’da Bakanlar Kurulu toplantısı vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“Ülkemizde kimsenin Cumhuriyet’le ilgili bir tereddüdü yoktur. Kimsenin Cumhuriyetimizin banisiyle (kurucusuyla) bir derdi yoktur. Türkiye’nin rejimiyle ilgili tereddütler 29 Ekim 1923’te ‘Yaşasın Cumhuriyet’ nidaları eşliğinde bitmiş bir tartışmadır.” Erdoğan’ın saptaması doğrudur. Cumhuriyet tartışması, 1923’te bitmiş bir tartışmadır. Bugün makul çoğunluğun Cumhuriyet’le ve Atatürk’le derdi yoktur. Derdi olanlar ise toplumun çok az bir kesimidir. Alabildiğine marjinal bir tutumdur bu. Yüz kişinin “Yaşasın şeriat” sloganı atmasıyla Cumhuriyet’e milim zarar gelmez. Olaya olduğundan daha büyük anlamlar yüklememek lazım. Mübalağaya gerek yok yani. Ayrıca “Şeriat” konusu, üzerinde ittifak edilen bir konu da değildir. Slogan atanlara “Şeriat nedir? Şeriattan neyi kastediyorsunuz?” diye sorsak bin farklı cevap alırız. Slogan atanların bile bu konuda kafaları karışıktır yani. Neyse... Bunlar işin içerik kısmı. Bir de ilkesel kısım var: İster “Yaşasın şeriat” diye slogan atılsın, ister “Kahrolsun istibdat” diye slogan atılsın. Hiç fark etmez. Adliyeler gösteri alanları değildir. Adliye koridorlarında bu tür davranışlara asla müsamaha gösterilmemelidir. Bunu yapanlara yönelik gerekli hukuki adımlar atılmalıdır."
 

Editör: Duygu Kaya