DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın ve İnsan Hakları Savunucusu Akın Birdal, Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısını İzTV’de Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programında değerlendirdi. Çağrının çok önemli olduğunu vurgulayan Akın, Türk ve Kürt halkı arasındaki bin yıllık kader birliğinin artık çatışmasız çözülmesinin önünün açılması gerektiğini vurgulayarak, “Barışın kaybedeni olmaz” dedi. Birdal da “Barışın zaferi herkese ait olacaktır, herkes elini taşın altına koymalıdır. Yeni süreç heba edilmemeli” ifadelerini kullandı. 

Çatışmasız çözüm

Çağrı metninde beklenen ifadelere yer verildiğini söyleyen DEM Parti Milletvekili İbrahim Akın, “Bu, tek başına çağrıyla sınırlı olmayacak, devletin de atacağı adımlarla sonuçlanacak bir süreç. Hem ülke çapındaki tartışmalara bakıldığında hem de dünyadaki yansımalarına bakıldığında bu çağrı herkesin gündeme aldığı bir çağrı niteliğindeydi. Türkiye’nin kendi içinde basit bir tartışma olmaktan çıkan, Ortadoğu’daki çatışmanın çözümünde bir süreç başlatma ihtimali özelliği taşıyan bir nitelikte. Kürt sorunu artık demokratik ve meşru zeminde konuşulan, herkesin gündeminde olan bir gerçek olduğu kabul edildi. Demokratik siyaset yapan bir parti olarak, DEM Parti olarak aslında bu konunun muhatabı değiliz. Bizim açımızdan bu çağrı daha önemli, kıymetli ve siyasal sürecimizin önünü açmaya da çok uygun. Meclis demokratik şekilde tartışmalı, tüm muhalefetin ortak edildiği bir süreç geçekleşmeli, Türk ve Kürt halkı arasındaki bin yıllık kader birliğini artık çatışmasız çözülmesinin önünün açılması gerekiyor. Metin toplamda bunu ifade ediyor” dedi.

Barışın zaferi herkesin olacak

Uzun süredir böyle bir çağrının beklendiğini ifade eden İnsan Hakları Savunucusu Akın Birdal, “Demokratik bir toplum ihtiyacına, beklentilere yanıt verecek bir çağrıydı. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokratik bir cumhuriyete evrilmesi, herkesin kendi diliyle, kültürüyle, kimliğiyle eşit yaşayabileceği toplum çağrısıydı. Bu sorunun çözümü için daha önce çok fırsatlar yaratılmıştı. Son olarak 2013-2015’teki Dolmabahçe Mutabakatı’ydı. Ama bu dönem kapalı devre yürütülmüştü. Toplumsallaşmadı. Ama bu seferki süreç daha şeffaf ve katılımcı. Meclis devrede. Barışın zaferi herkese ait olacaktır. Huzuru, güvenliği herkese ait olacaktır. Sonucu herkes paylaşacaktır. Bu yüzden herkes elini taşın altına koymalıdır. Belirsizlikler umutsuzluğa yol açar. Salı günü Meclis açılacak. Birtakım açıklamalar oldu. Başta Cumhurbaşkanı kardeşliğe, demokratik siyasete dair çok önemli mesajlar, sürecin sabote edilmeyeceğine dair güvenceler verdi. Bu güvenceyi bir hukuka bağlamak gerekiyor. O yüzden Meclis bu sürecin asıl muhatabı olmalıdır. Bir komisyon oluşturup yol haritası belirlemelidir. Bu sürecin zamana yayılmaya tahammülü yok. İpe un serilmemelidir. Bu süreç 2013-2015 gibi heba edilmemelidir” diye konuştu. Birdal, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Kayyumlara son verilmelidir ve geri iade edilmelidir. Başta terörle mücadele yasası olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğünü yasaklayan uygulamalar kaldırılmalıdır. Tecrit ve umut hakkı mutlaka olmalı. Taciz, tecavüz ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar dışında bir genel af ilan edilmelidir. Hasta ve siyasi mahpuslar serbest bırakılmalıdır.”

Muhalefet sahip çıkmalı

“İktidar süreci suiistimal eder mi?” sorusunu yanıtlayan DEM Partili Akın, “Devletin yapması gereken görevleri yapmaması durumunda güvensizlik ve inançsızlık oluşur. Kimse de bir daha AKP’nin sözüne güvenmez. Burada bir pazarlık konusu olmaz. Çünkü barışın kaybedeni olmaz. Türkiye’de barış gerçekleşirse mevcut demokratik, siyasal hayatı içerisinde ekonomisiyle, toplumsal uzlaşısıyla, barışın temin edilmesiyle çok büyük şeyler kazanacaktır. Bu ülke halkı geleceksizlikten, belirsizlikten, hukuksuzluktan kurtulacak bir yolun başlangıcını başlatmış olacaktır. Ama tek taraflı, bu açıklamayla sınırlı bir mesele değildir. Hükümet gereği yapmak durumundadır. Halkımız tedirgindir, güvensizdir biliyoruz. Biz sürdürdüğümüz mücadeleden bir adım geri atmayacağız ancak tüm muhalefetin de bu meseleye sahip çıkması lazım. Artık iktidarın ikiyüzlü siyasetinden vazgeçirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Tarihi eser kaçakçıları İzmir'de yakalandı: 3 şüpheli gözaltında Tarihi eser kaçakçıları İzmir'de yakalandı: 3 şüpheli gözaltında

Muhabir: NİL KAHRAMANOĞLU