Batuhan KAYA/İz Gazete- AKP Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız, ÇEDES Projesi'ni skandal ifadelerle tanımlayarak savundu. Yıldız, ÇEDES projesini, ilkokul ve ortaokulda karşımıza çıkan “Kollar”a benzeterek, basit bir “değerler kulübü ve çalışmaları” diye niteledi. Yıldız ayrıca; imam, müezzin kayyım ve din görevlilerinin okullara girmediğini ve girmeyeceğini iddia ederek, kendi çocuğunun da bu projeye katılırsa bundan mutlu olacağını belirtti.
İmamları okullara sokmak “Kol” faaliyetiymiş!
Yıldız, ÇEDES projesi kapsamında imamların okullara girmesini “Hatırlarsınız ilkokulda İzcilik Kolu, Kızılay Kolu gibi kollar vardı” ifadelerini kullanarak savundu. Yıldız ayrıca, Bornova’da 99 din görevlisi, imam ve müezzim kayyımın okullara atanmasından bahsetmeyerek, “Bir din görevlisinin gelip İzmir’de herhangi bir okulda bahsettikleri gibi bir eğitim vermiş mi vermemiş mi? MEB müfredatı açıktır, kimin nerede ders vereceği açıktır” diye konuştu.
İmamlar “mihmandar” olacakmış
Yıldız, projede Diyanet İşleri Başkanlığı ve bu başkanlığa bağlı imam, müezzin kayyım ve din görevlilerinin, herhangi bir bölgede geziye gidecek çocukların, cami ya da tarihi bir mekan gezdiğinde mihmandarlık yapacağını iddia etti. Yıldız bu tezini, “Örnek veriyorum, Konak’taki bir camiye gideceksiniz, ‘o zaman temas edeceğiniz kişi şudur’ diye bir görevlendirme yapılıyor” ifadeleriyle savundu.
İtiraf gibi açıklamalar: İzmir pilot il değil, 81 ilde uyguluyoruz!
ÇEDES projesinde İzmir’in “pilot il” seçildiği ifadelerinin yalan olduğunu açıklayan Yıldız, projenin 81 ilde olduğunu söyledi. Yıldız, kendi çocuğu da bu “kulübe” üye olursa bundan mutlu olacağını da aktardı.
Masum bir proje olduğunu düşünmüyorum
CHP Grup Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, Yıldız’ın ifadelerine sert yanıt verdi.
Yıldır, yanıtında, “Bunun masum bir proje olduğuna kesinlikle katılmıyorum. Tek kıstas ailenin izin vermesi deniyor, aile izin verirse hiçbir şey yok yani. Her şeyi anlatamazsınız, aile izin verse bile yapamazsınız. Değerler deniyor, değerlerden kastımız nedir? Ahlak. Peki ahlak ne? Ahlak dediğimiz zaman yanlış anlaşılmasın ama etik de çalıştığımız bir alandır. ÇEDES kapsamında yeni okudum daha sınıfın ortasında mezar maketi yapıyorlar. Bu mudur Allah aşkına? Manevi değer bu mudur? Sen orada ‘manevi değer aktarıyorum’ derken kim bilir neler yapacaksın. Bu doğrudan doğruya bir bakış farkıdır. Toplum sözleşmesine mi döneceğiz? Toplum sözleşmesi her bir bireyin kendi iradesiyle iradesinin bir kısmından vazgeçerek genel iradeye katkı vermesidir. O genel irade devlettir. Burada bir sürü birey var, o bireylere zorla bir şey dayatmanın bu ülkeyi nereye götüreceği düşünülüyor? Neden biz ortak anlayış ve değerlerden bahsediyoruz? Burada zorlamayla bir şeylerin gerçekleştirilebileceği düşünülüyorsa bu doğru değildir. Din dersleri zorunlu, millet buna zaten alışmış durumda da artık milleti camiye götürmek gibi birtakım projeler düşünülüyor” ifadelerini kullandı.
Hegemonya kurmaya çalışıyorsunuz
ÇEDES projesinin bir dayatma olduğunu ve hegemonya kurulmaya çalışıldığını söyleyen Yıldır, şu ifadeleri kullandı:
“Dünyadan birçok konuda esinlenmekte hiç kimse sakınca görmüyor. Arkadaşlar burada kullandığımız cep telefonundan tutun bilmem neye kadar bütün dijital dünya ithal ama bunların arkasında bir felsefe var. O felsefeyi ihmal ederek bunları kullandığınız takdirde başka bir yere varırsınız. Teknolojiyi kullanmayı bilmezseniz size dikte eder, sizi yönetir. Burada da eğer insanların kafasında bir inancı zorla yaratmaya davranırsanız bunun adına hegemonya denir. Bunlar yabancı olduğumuz konuşmalar değil. Biz bunları görüyoruz. Bunları gördüğümüz için böyle değerlendiriyoruz. Konu ahlaki değerler, etik ya da şu bu olsaydı biz de katkıda bulunurduk. Bize soruldu mu? Hayır. Sorulmadı. Sürekli bir dayatma, bir zorlama ve tahakküm. İnsanlar buna bir yere kadar dayanıyorlar. Bundan sonra kesinlikle ve kesinlikle dayanmayacaklar ve gereğini yapacaklar.”