Semra İğtaç- Türkmenler, bu bölgedeki bataklığı kurutmak için Aydın Beyliği'ne başvurdular. Aydın Beyliği ise bu görevi Mısır'daki Hacı Memiş Ağa'ya verdi. Hacı Memiş Ağa, bugünkü Alaçatı'nın sörf bölgesine geldiğinde sadece 30-40 Türkmen ailesinin yaşadığı küçük bir yerleşim yeriydi.
Önal, Hacı Memiş Ağa'nın gemi ile Agrilia Körfezi’ne demirleyip kasabaya geldiğini ve Türkmenlerle konuştuğunu belirtti. Türkmenler, ona sorunlarını anlattılar. Hacı Memiş Ağa ise "Biz de zaten bu iş için görevlendirildik ve bu bataklığı hep beraber kurutacağız" diyerek onlara destek oldu. Bu çabalar sonucunda Alaçatı, bataklıktan kurtarılarak önemli bir yerleşim yeri haline geldi.
Hacı Memiş Ağa: Mısır'dan Alaçatı'ya uzanan hikaye
Hacı Memiş Ağa, Mısır'da yaşayan ve ziraatle uğraşan bir kişiydi. İki kardeş, kadırgalarla Çeşme Limanı'na geldiler. Kardeşlerden büyüğü olan Molla Mustafa, Çeşme'yi kendisine yurt olarak seçerken Hacı Memiş Ağa Alaçatı'ya yerleşti.
Alaçatı'ya gelen Hacı Memiş Ağa, Değirmen Dağı eteklerindeki bataklık olan düzlükleri açtığı kanallar yardımıyla kurutmayı başardı ve limana doğru uzanan Türk mahallesini kurdu. Tarım arazilerinde çalıştırmak üzere Mısır'dan köle ve adalardan çok sayıda Rum getirdi. Onlara arsa verip burada evlerini inşa etmelerini ve kalmalarını sağladı. İmar faaliyetlerinde de bulunan Hacı Memiş Ağa, Alaçatı'daki Hacı Memiş Camisi'ni yaptırdı. 1828 yılında kardeşi Molla Mustafa Ağa ile birlikte Çeşme'deki Hacı Memiş Camisi'ni ve 1837 yılında da anıtsal çeşmeyi inşa ettirdi.
Hacı Memiş Ağa, Alaçatı ve Çeşme'nin büyük bir bölümünün sahibiydi ve 1858 yılında öldü. Mezarı, Çeşme'deki Hacı Memiş Camisi'nde bulunmaktadır. Alaçatı'nın imarı ve canlanmasında önemli bir payı bulunan Hacı Memiş Ağa'nın soyundan gelen insanların bir kısmı halen burada yaşamakta olup kendilerini Alaçatı'nın yerlisi olarak tanımlamaktadırlar.