SEMRA İĞTAÇ- Asbest ve zehirli madde içeren gemilerin son durağı olan Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’ne verilen ‘ÇED muafiyeti’ kararı yargıya taşındı. Çevre, işçi sağlığı ve halk sağlığı açısından büyük tehlike arz eden tesislere karşı meslek odaları ve vatandaşlar, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başlatılmasını talep etti. İzmir Gemi Söküm Koordinasyon Grubu, Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nin ‘ÇED muafiyeti’ kararının iptal edilmesi amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı dava açtı.

1977 yılında faaliyetlerine başlayan Aliağa Gemi Söküm Bölgesi, dönemin mevzuatına göre hem ÇED hem de Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği’nden muaf durumda bulunuyor. Ancak tesislerin çevreye ve işçi sağlığına etkileri, kamuoyunda sıkça tartışmalara neden oldu. ÇED sürecinin işletilmesi için EGEÇEP, İzmir Barosu, TMMOB Mimarlar Odası, İzmir Tabip Odası ve 8 yurttaş, Bakanlık aleyhine dava açtı.

CHP Çiğli İlçe Başkanı Akar’dan Erdoğan’a cevap: Halk en büyük kırmızı kartı sandıkta gösterdi CHP Çiğli İlçe Başkanı Akar’dan Erdoğan’a cevap: Halk en büyük kırmızı kartı sandıkta gösterdi

Açılan dava ile ilgili olarak İzmir Gemi Söküm Koordinasyon Grubu, TMMOB Mimarlar Odası Mimarlık Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi. Çevre avukatı Arif Ali Cangı, toplantıda yaptığı açıklamada, tesisin ÇED sürecine tabi tutulması gerektiğini vurguladı.

Aliağa’da ÇED’siz gemi sökümüne izin vermeyeceğiz

Aliağa İlçesi’nde yer alan gemi söküm tesisleri, mevcut yapılarıyla çalışanlar, toplum ve çevre sağlığı açısından büyük bir tehlike arz etmektedir. Son yıllarda, gemi söküm tesislerinin üretim kapasitelerinde önemli bir artış yaşanmış ve bu durum çevresel etki değerlendirmesinin yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Ayrıca, tesislerin bulunduğu alandaki işletmelerin TOKİ ile kira sözleşmeleri 2026 yılında sona erecektir. Bu gelişme, çalışanlar, toplum ve çevre sağlığını tehdit eden tesislerin ruhsat ve izinlerinin yenilenmesi için önemli bir fırsat yaratmaktadır.

EGEÇEP, İzmir Barosu, TMMOB Mimarlar Odası, İzmir Tabip Odası ve 8 yurttaş, bu gerekçelerle 10 Ocak 2025 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı dava açmıştır. Bakanlık tarafından verilen yanıtta, tesislerin ÇED Yönetmeliği kapsamına girmediği ve ÇED’den muaf oldukları belirtilmiştir. Bu yanıtın ardından dava süreci başlatılmıştır.

Aliağa’da 28 ayrı arsada faaliyet gösteren 22 aktif gemi geri dönüşüm tesisi bulunmaktadır. 1976 yılında Gemi Söküm Organize Sanayi Bölgesi kurulmasının ardından, gemi söküm sektörü Aliağa’ya taşınmış ve o günden bu yana pek çok operasyonel değişiklik ve kapasite artırımı yaşanmıştır. ÇED Yönetmeliği gereği, bu tesislerin de ÇED sürecine tabi tutulması gerektiği açıkça belirtilmektedir. Sektörün, 1980’li yıllardan bu yana birçok şirket değişikliği ve kapasite artışı geçirdiği halde, ÇED muafiyeti devredilemez ve çevresel etki değerlendirmesi yapılmalıdır.

Aliağa’da kümülatif bir kirlilik söz konusudur ve bu kirliliğe farklı sektörler de katkı sağlamaktadır. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve “TÜBİTAK MAM” uzmanlarının yaptığı çalışmalar sonucunda, gemi söküm sektörü ve demir-çelik fabrikalarının bölgedeki temel kirlilik kaynaklarından olduğu ortaya çıkmıştır. Kirliliğin taşıma kapasitesinin aşıldığı raporlarla tespit edilmiştir.

Muhabir: SEMRA İĞTAÇ