CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, körfez ülkelerine satışı planlanan Alsancak Limanı’nı Meclis gündemine taşıdı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi veren Arslan, AKP iktidarları döneminde fabrika, liman, sanayi tesisleri, termik santraller, maden işletmeleri, araziler, arsalar başta olmak üzere yurttaşın alın teri ile yapılan her şeyin özelleştirme adı altında haraç mezat satıldığını kaydetti.

Ekonomi yönetimi ve yargı bağımsızlığı tartışma konusu olan ülkemize yabancı yatırımcılar gelmeyince, iktidarın seçim sonrası yönünü Körfez’e çevirdiğini, bir avuç döviz bulmak için çalmadık kapı bırakmadığını belirten Arslan, özelleştirme ve satın almalar için “dost” olarak nitelenen körfez ülkeleriyle müzakereler sürdüren iktidarın gözünü bir kez daha İzmir Alsancak Limanı’na diktiğini söyledi.

İktidar, müflis tüccar gibi

AKP iktidarının elde avuçta satacak bir şey kalmayınca müflis tüccar gibi sürekli eski defterleri karıştırdığını belirten Arslan, şöyle devam etti: “İzmir’in merkezinde, 2017 yılında Türkiye Varlık Fonu’na devredilen, TCDD tarafından işletilen, çok değerli bir konuma sahip olan İzmir Alsancak Limanı’nın özelleştirileceğine dair haberler geçtiğimiz günlerde basına yansıdı. Limanın satışı için Birleşik Arap Emirlikleri şirketi Abu Dhabi Port ile prensipte el sıkışıldığı ancak resmî açıklamanın henüz yapılmadığı ifade ediliyordu. Bu iddialardan hemen 2 gün sonra 5 Temmuz 2023 tarihinde Bloomberg’de yer alan haberde; körfez ülkeleri ile Bakan Yardımcılığı seviyesinde yatırım görüşmelerinin gerçekleştirildiği ve İzmir Alsancak Limanı’nın da bu yatırımlara dahil olduğu ifade edildi.”

Daha önce de özelleştirilmek istenmişti

Söz konusu limanın 2004 yılında özelleştirme programına alındığını, 2007 yılında ihaleye açıldığını hatırlatan Arslan, “O yıl ihaleyi 1 milyar 275 milyon dolar bedelle Hutchison, Global ve EİB konsorsiyumu kazanmıştı. Özelleştirme ihalesi sonrasında açılan yürütmeyi durdurma ve ihalenin iptali yönündeki davalar nedeniyle ihale süreci uzayınca kazanan grup ihaleden vazgeçti. Liman 2012 yılında tekrar ihaleye çıkarıldı ancak yine özelleştirilemedi” ifadelerini kullandı.

Kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapılıyor

İzmir’in gözbebeği konumundaki Alsancak Limanı’nın kapalı kapılar ardında peşkeş çekilmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Arslan, “Bakan Uraloğlu, basınımıza ya da İzmirlilere değil, dış basına demeç veriyor. Alsancak Limanı’nın körfez ülkelerine peşkeş çekileceğini dış basından öğreniyoruz. Alsancak Limanı’nı özelleştirmek İzmir’e yapılacak en büyük kötülük olacaktır. Limanın akıbetinin ne olacağını bilmek bütün İzmirlilerin en doğal hakkıdır. Bir an önce şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanmalıdır” dedi.

Limanın özelleştirilme gerekçesi nedir?

CHP’li Arslan, Bakan Uraloğlu’nun yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
-Körfez ülkeleri ile yapılan yatırım görüşmelerinde İzmir Alsancak Limanı’nın dahil edilmesinin sebebi nedir?
-Hali hazırda TCDD tarafından işletilen liman zarar ettiği için mi satılmak istenmektedir? Eğer liman zarar etmiyorsa neden satılmaya çalışılmaktadır?
-Liman ile ilgili Körfez ülkeleri ile bir görüşme yapılmadan önce bir ihaleye çıkılmış mıdır? Liman bu görüşmelere dahil edilmeden önce bütün seçenekler değerlendirilmiş midir?
-Başvuru yetersizliği nedeni ile mi Körfez ülkeleri ile yapılan yatırım görüşmelerine liman dahil edilmiştir?
-Limanın satışı için Abu Dhabi Port ile bir anlaşma söz konusu mudur? Anlaşmanın detayları nelerdir?
-Liman’ın satışı veya yatırım için Körfez ülkeleri ile Bakan Yardımcılığı seviyesinde bir görüşme yapılmadan önce bakanlığınız hangi kurum ve kuruluşların görüşünü almıştır?
-Körfez ülkeleri ile başka hangi tesislerin satılması/özelleştirilmesi ile ilgili müzakere edilmektedir?
-Halihazırda TCDD tarafından işletilen bir limanın satışı, özelleştirmesi, ihalesi için kamuoyunun ve İzmirlilerin görüşü alınmış mıdır?
-Son 21 yılda kaç liman, fabrika, kit özelleştirilmiş, ne kadar arazi satılmıştır? Bunlar hangileridir?

Editör: Özlem Çimen Durmaz