CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Eğitim-İş ve sivil toplum kuruluşlarının ÇEDES projesine karşı Bornova’da düzenlediği eyleme katıldı.
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, eylem sonrasında yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"İzmir'in özel olarak seçildiğinin herkes farkında. İzmir'in bu aydınlık duruşunu cezalandırma istekleri hiçbir şekilde bitmiyor maalesef. Bunu daha önce denediler. İzmirliler çok yüksek sesle cevap verdiler. İstemediğimiz bir şeyi zorla İzmirlilere dayatmak istiyorlar. Biz çocuklarımızın dini eğitim almasına karşı değiliz. Biz okulların dini eğitim adı altında tarikatlaştırılmasına karşıyız. Çocuklarımızın zorla annelerinin, babalarının izni olmadan bir oldu, bitti protokole dayandırılarak öğretmenlerden alınmasına karşıyız. Biz eğitimin öğretmenlerimiz tarafından, Milli Eğitim bünyesinde verilmesini doğru buluyoruz. O yüzden çocuklarımızın alacağı eğitimler okullarımızda din bilgisi öğretmenleri tarafından verilmelidir. Bunun dışında çocukları Bilal Saygılı'nın camisi mi olur AKP İl Başkanı'nın, başka bir cami mi olur, oradan görevlendirilecek arkadaşlar tarafından bu işlerin yapılmasının son derece yanlış buluyoruz. Bu ülkenin eğitimini bambaşka alanlara götürecek bir konu. Bir camide 99 görevlinin ne yaptığını da Bilal Bey açıklarsa biz de öğrenmiş oluruz."
Eşki: Suni gündem oluşturmaya çalışıyorlar
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki ise suni gündem oluşturarak ekonomik problemlerin unutturulmak istendiğini dile getirdi. Eşki, şöyle konuştu:
"Bir yanlışı ortaya koyup, bu yanlışı da caminin arkasında gizleyip sonra yanlışa yanlış diyeni 'vay siz camilere, dine karşı mısınız' diye bir suni gündem oluşturup ülkedeki pahalılığı, enflasyonu unutturmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Biz suni gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Ama artık vatandaşın bunların hiçbir tanesine takati kalmadı. Pazarlardaki durum faturalardaki durum ortada. Bunların dışında da eğer eğitimle ilgili bir şey tartışılacaksa Türk çocuklarının pizza verilerini de kaçıncı sırada olduğunu, bilimde, fende, matematikte, kendi diliyle okuduğunu anlamakta kaçıncı sıralarda olduğunu tartışmak gerekiyor. Türkiye'nin bugün yetişmiş mühendis, yetişmiş doktor bulamaması, bulduklarının da kızgın olması, aile hekimlerinin greve gitmesi gibi sorunlarının gündeme taşınması bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Her vatandaşımız çocuklarına kendi uygun bulduğu değer yargılarını zaten öğretiyor. Kimsenin de ben de camide din eğitimi aldım. Kimse de camilerden uzaklaşmış, dinden uzaklaşmış, kendi değerlerinden uzaklaşmış bir hali yok. Herkesin de bunlara sahip olmasına da ihtiyacı yok. Kişilerin kendi tercihleriyle alakalı bir durum. Bu sadece ülkedeki gündemi saptıran bir durum. Camilerin sayısının artması, din adamlarının sayısının artması dini değerli kılmıyor. Bu sadece bir grubu daha da fanatik haline getirirken toplumun önemli bir kesimini maalesef başka değerlerden uzaklaştırıyor."