İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 25 yılı aşkın bir süredir hükümlü bulunan terör örgütü PKK Lideri Abdullah Öcalan için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den önemli bir çıkış geldi.
Bahçeli, geçtiğimiz hafta grup toplantısında, Öcalan'a; tek taraflı olarak ‘terörün bittiği, örgütün tasfiye edileceğini ilan etmesi’ çağrısında bulunmuştu.
Bahçeli, partisinin bugünkü grup toplantısında ise bu önerisini bir adım daha ileri götürdü. ''Kandil ve Edirne''yi devre dışı bırakarak, çözümünün adresini ''İmralı'' olarak gösteren Bahçeli, "Terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grubunda konuşsun, terörün tamamen bittiğini, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, 'Umut hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın'' çağrısında bulundu.
Bahçeli’nin Öcalan’a yaptığı çağrıda kullandığı ‘Umut hakkı’nın ne olduğu, kimlere nasıl uygulandığı konusu gündeme geldi.
Umut Hakkı nedir?
Öcalan'a verilen idama cezası, bu cezanın kaldırılmasının ardından ağırlaştırılmış mübebet hapis cezasını dönüştürülmüştü. Bu cezayı alanlar, hiçbir şekilde lehe infaz hükümlerinden faydalanamıyor ve ceza ölünceye kadar infaz ediliyor.
''Umut hakkı” ömür boyu hapis cezasına çarptırılan hükümlülerin “belli bir süreden sonra toplumla buluşmasını sağlayan bir hak'' olarak biliniyor.
Başka bir ifade ile ''Umut hakkı'', öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek, kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlıyor.
Türk Ceza Kanunu ve İnfaz Kanunu'nda bu yönde bir hüküm bulunmuyor.