BATUHAN KAYA/İZ GAZETE-31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinden önce Proje Lansman Toplantısı, babasının toplantı sırasında geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle yarıda kalan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Bornova için vizyon ve projelerini anlattığı bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda konuşan Eşki, “Aday adaylığımda birçok gazeteye konuk olarak gittim ve oralarda, ‘Bornova’nın geçmiş 20 yılını biliyorum ve gelecek 20 yılına da talibim’ dedim. Bu içi boş bir iddia değildi. Bu belediye başkanlarımızın kendi dönemlerinde yapmış oldukları hizmeti, değerli olan ve toplumun ihtiyaç duyduğu ancak bugün kaldırılan ve iptal edilen işleri biliyorum. Belediyelerin en büyük problemi kurumsallaşmadır. 2 dönem üst üste, 10 yıl aralıksız belediye başkanlığı yapan kimse yok. Bu da bir dönem yapılanın devam ettirilememesini sağlıyor. Bir gelenin bir öncekinin yaptıklarını bozmak yerine yapılanın üstüne koyarak devam etmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Öncelik temel hizmetler

CHP’deki kurultaydan 1 hafta sonra sahaya inip çalışmaya başladıklarını, anketlerle Bornova’da yaşanan sorunları ölçtüklerini ve temel hizmetler yönünden eksikler olduğunu fark ederek çalışmaya başladıklarını söyleyen Eşki, “20 yıllık siyasi geçmişim dolayısıyla çok şey bildiğimi düşünüyordum ancak o 4 buçuk ayın bana öğrettiği çok şey oldu. Ben, siyaseti genelde titri olan insanlarla yürütmüştüm ancak seçim sürecinde sahada, vatandaşla siyaset yaptık. Bu süreçte aslında çok bildiğimi düşündüğümü fark ettim. Vatandaşlarla iletişime geçtiğimde çok şey öğrendim. Nasıl belediye başkanı olunmaması gerektiğini öğrenmiştim ama nasıl belediye başkanı olunması gerektiğine dair 4 buçuk ay içerisinde çok şey öğrendim. Vatandaşın içerisinde olunması gerekiyor, eleştiriden korkmamak gerekiyor ve sokakta olmak gerekiyor. Başkanlığa geldiğim ilk günden bunları uygulamaya çalıştım. Babam rahatsızlandığı için yapamadığımız toplantıda şuna değinmiştim, belediyenin temel hizmetleri var. Yapmanız gereken ilk işler bunlar. Lansmanlarda 1, 2, 3 diye başlar ama biz 0 diye başladık. Yol yapacağım, temel hizmetleri yapacağım demek olmaz çünkü bunlar zaten yapılmalıdır. Aday olduğum ilk gün bir anket yaptırdım, orada yüzde 35 yolla ilgili şikayet, yüzde 15’in üstünde de temizlik için şikayet vardı. İstatistikçilerle görüştüğümde yüzde 10’un üstündeki şikayetlerin gerçek olduğunu söylediler ve bu konuda çalışmaya başladık” dedi.

Bornova’da iyi kadro etkin belediye

Bornova Belediyesi’nde iyi bir yönetici kadro kurduklarını ve belediyeyi tüm etkinliğiyle çalıştırmak istediklerini söyleyen Eşki, “Ben hem siyasi geçmişimden hem de son 2 yıldır yaptığım Memur-Sen Başkanlığından kaynaklı iyi bir veriye sahiptim. Zabıtayı kim iyi yönetir, fen işlerini kim iyi yönetir biliyordum ve çok iyi bir kadro kurdum. Cem Arıkan, Başkan Yardımcımız Kültür, Basın-Yayın gibi alanlarda görev aldı ve ona güveniyorum. Sizlerle iletişimi onlar aracılığıyla kuracağız. Bence Türkiye’nin en büyük şantiyecisi olan Yusuf Ersel’i getirdik. Yine esnaf olan Barbaros Taşer’i Ruhsat ve Zabıta gibi hayati konularda göreve getirdik. 3 tane başkan yardımcısını kadronun içerisine dahil ederek yola çıktık. Aldığım bürokrasi ve belediyecilikten yola çıkar belediyeyi müdürler yönetir. Daha önce koordinatörlük gibi bir sistem gelmişti ve sistemin yürümeyeceği belliydi. Kamuyla sağlıklı bir iletişim yakaladık ve karşılıklı şekilde birbirimizi destekleyerek götürüyoruz. Bornova Belediyesi’ni tüm etkenleriyle çalıştırmak niyetindeyiz. Bornova’dan maaş alan hizmet etmelidir. Temel hizmetlerde yeterli güveni verirsek bu işi yapabiliriz” şeklinde konuştu.

Bornova’nın kasası espri konusu oldu

Önceki dönem Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ’un kasayı dolu bırakarak gittiği yönündeki ifadesine yanıt veren ve belediyenin mali durumunu açıklayan Eşki, “Bornova Belediyesi 25 yıldır borcu olmayan bir belediye, İduğ’dan önce de bu böyleydi. Herkesin yoğurt yiyişi farklı, kasada 200 milyon TL var gibi bir reklamla burası bırakıldı ama ben bu parayı bırakmayacağım. Mali tablo elimize geldiğinde yurt inşaatındaki hak ediş verildiğinde 8 milyon TL kalıyor. Birkaç müdürlüğün borçları dahil edildiğinde de eksi 20 milyon TL’yi buluyoruz. Belediye başkanı diğer arkadaşlarımızla konuştuğumuzda da bu bir espri konusu oldu. Bazıları, ‘Biraz borç versen de şu işlerimizi halletsek’ dediler ama Bornova Belediyesi ve birkaç müdürlüğün borçlarını dahil ettiğimizde eksi 20 milyon TL’lik bir kasa var. Bornova Belediyesi’nin mevcut durumundan memnunum, şansımız dört yıl boyunca seçim olmaması. Gelir getirici etmenleri çok daha kolay bir şekilde uygulayabileceğimiz düşünüyorum” diye konuştu.

Kimseyi işten çıkarmadık

Görevi devraldıktan sonra kimseyi işten çıkarmadıklarını, belediyenin hizmet yeri olduğunu ve çalışma yerini beğenmeyen işçilerin istifa etmek gibi biz özgürlüğe sahip olduğunu açıklayan Eşki, “Mazbatayı aldığımda ilk gün işçi arkadaşlarımızla konuştum. İşe giren arkadaşların işten çıkarma konusunda bir sıkıntı vardı. 20 Şubat’ta zannedersem adaylık sürecimin ve meclis üyesi listelerinin kesinleştiği gündü. Bornova Belediyesi’ni 5 yıl yöneten CEO Zafer beyi aradım ve yapılan yanlışları bunların yapılmaması gerektiğini söyledim. İşe alımların yanlış olduğunu söyledim, Olgun Başkan’ın son döneminde söz verdiği ama işe alamadığı 11 arkadaşı işe aldıklarını söylediler. Ben de bu arkadaşlarımızı çıkartmayalım diyerek yanına gitmiştim. İduğ, Olgun Başkan'la ilgili ağır cümleler kurdu. Kendisi bunun 8 katı kadar insanı işe aldı. 79 arkadaş işe girdi benim adaylığımdan itibaren, ben kimseyi işten atmadım bununla da anılmak istemedim. Geriye kalan arkadaşları da park ve bahçelerde değerlendirdik. Belediye yerim belli olsun diye işe girilecek bir yer değil, burası hizmet yeridir. Hiçbir arkadaşımızı işten çıkartmadık ama yerini de beğenmeyen varsa işten ayrılabilir, o onun taktiridir” dedi.

Devletin yapması gerekenleri de yapacağız

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamında devletin yapması gereken işleri de belediye olarak mümkün olduğunca yapmaya çalışacaklarını ifade eden Eşki, “Yaşamın kalitesini arttırıcı temel hizmetlerden ayrı olarak sosyal yardımlar yapmayı planlıyoruz. Ülkenin bizi götürdüğü nokta dayanışmanın lazım olduğu bir nokta, sağlık hizmetlerinin kapasitesini arttırmak, sosyal yardımları arttırmak gibi işlerin yanı sıra vatandaşların devletten beklediği işleri yapmaya çalışacağız. Naldöken’de bir karakola ihtiyaç var, bunu belediye olarak gerekirse biz yapacağız, sağlık ocağına ihtiyaç varsa onu da yapmaya çalışacağız. Bunları yaparken de vatandaşları dinleyerek yapacağız” diye konuştu.

İnşaat maliyetleri düşmeden kentsel dönüşüm zor

Kentsel dönüşüm konusunda inşaat maliyetlerindeki artışın işleri zora soktuğunu ve maliyetler düşmeden kentsel dönüşümün zor olduğunu kaydeden Eşki, “Vatandaş park istiyor, kadınlar için kurs merkezi istiyor ancak bunlar için alana ihtiyacımız var. Bu alanı bulmak için kentsel dönüşüme ihtiyacımız var. Bazı yerlerin kadim problemi haline gelmiş kentsel dönüşüm sorunu var. İmar afları işi daha da zorlaştırdı. Depremden sonra binalar ağır ve orta hasarlı oldu. İnsanların kendi dairelerinde oturma hakları için 1 milyondan fazla para vermeleri gerekiyor. Bunun çözümü için yüzde 20 imar artışı verilmişti. Biz yapı stokunun doğru şekilde analiz edilmesi için bir birim kuracağız. Bazı bölgelerde yerinde dönüşüm bazı yerlerde ada bazında dönüşüm gerekiyor. Bütün vatandaşları mutlu edemeyeceğiz. Bazı vatandaşlar belediyeye yükü nasıl yıkarız peşinde. Bu uzmanların bile içinden çıkamadığı bir sorun. Burada adım adım kentsel dönüşüm yapmamız gerekiyor. Vatandaşı kırmadan yapmamız lazım ancak işin dayandığı nokta inşaat malzemelerinin maliyetlerinin yüksekliği. 6 Şubat depremlerinin bana verdiği bir korku var. Ben insan hayatını tehlikeye sokabilecek hiçbir şeye imza atmayacağım. O yaşadığımız cehennem şunu gösterdi, hiçbir maddi kazanç o tabloya değmeyecektir. İnşaat maliyetleri düşmeden bunu çözme şansımız olmayacak” ifadelerini kullandı.

İşçi maaşları şov aracı olmamalı

İşçi maaşlarına ve sendikalara nasıl yaklaşacağına dair gelen soruya yanıt veren Eşki, "İki yılı süre aşkın sendika başkanlığı yaptım, nasıl kafaları çalışır iyi biliyorum. Ne verdiğiniz bir önemi yok, belediye başkanı olarak 'şunu verdim' deyip ana paradan yardımcı olmasını istersiniz. Onu cebe koyar ve unutur. Bence yaşanabilir maaş ve ödenebilir ücret arasındaki dengeyi kurmak lazım. Verdiğimiz zamlarla da diğer belediye başkanlarını zora sokmamak lazım. Ekonomik sorunlar birçok belediyeyi dar boğaza aldı. Biz verebileceğimiz ücretleri arkadaşlara vereceğiz. Bu üzerinden şov yapılabilecek bir şey değil. Biz de hem geldiğimiz kültür hem de kamusal işle bunu düzgün yapacağız ve kamu kaynaklarıyla şov yapmayacağız" dedi.

Editör: Duygu Kaya