Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Kartalkaya'da yaşanan yangın faciasına ilişkin Halk TV'de soruları yanıtladı.
Çok yorgun, üzgün ve kızgın olduğunu belirten Özcan, "Çok kızgınım çünkü hakkımda iftiralar atılıyor. Yandaş basın aracılığıyla, bu ülkenin bakanları bu ülkenin satılık kalemleri her türlü iftiralarda bulunuyor. Bu acıları insanlar yaşarken bu polemiklerin tarafı olduğum için çok utanıyorum" dedi.
Otel bizim yetki alanımızda değil
Otelin kendi ruhsat ve denetim sınırları içerisinde olmadığını belirten Özcan, "Burası ne mücavir sahamız, ne mülki hudutlarımız ne de belediye sınırlarımız. Buradaki bir yapıya inşaat ruhsatı vermek bizim görevimiz değil. Denetim de bizim görevimiz değil. Çünkü bizim yetki sınırlarımızı aşıyor" diye konuştu.
Yetki Turizm Bakanlığına ait
Özcan, otelin yapı ruhsat ve işletme izinlerine ilişkin, "Bu otelin yapı ruhsatı il özel idaresi tarfından verilmiş. Turizm işletme iznini de Turizm Bakanlığı veriyor. Daha sonra zaten bu bölgeyi turizm alanı olarak ayırıyorlar. Plan yetkisi dahil bütün yetkiler, denetim yetkileri, yangın da dahil tamamen Turizm Bakanlığına ait. Yani bizim bu otele gelerek hijyen açısından bile kontrol etme yetkimiz yok. Bir cezai işlem uygulama ya da tutanak tutma yetkimiz dahi yok. Turizm Bakanlığının var" ifadelerinde bulundu.
İtfaiyemiz 40 dakikada ulaştı
İtfaiyenin yangına müdahale etme konusunda konuşan Özcan, "Burası 2200 rakımlı bir yer. Bolu'dan aracınızla buraya gitmeye kalksanız bu mevsimde 1 veya 1 saat 15 dakika. Çünkü sürekli dağ tırmanıyorsunuz. İtfaiyemiz buraya 40 dakikada ulaştı" şeklinde konuştu.
Bu durumu şikayet etme yetkimiz yok
Özcan, otelin yangın yeterlilik belgesi için Bolu Belediyesi'ne başvurup, daha sonra başvuruyu geri çekme sürecini şu sözlerle anlattı:
"Önce 12 Aralık'ta otel için yangın yeterlilik belgesi istiyorlar. Biz de bu yeterlilik olduğu için bizden talep ediliyor. 16 Aralık'ta itfaiyeci arkadaşlarım 8 tane marjinal sorun buluyor ve 15 günlük süre veriyor. Onlar bu sorunları yerine getireceklerini söyleyip 24'ünde bu başvuruyu geri çekiyor. Otel başvurusunu geri çekiyor ve işlemler duruyor. Çünkü bu düzeltmeleri yapacak parayı harcamak istemiyorlar. Bu durumu şikayet etme yetkimiz yok çünkü talep üzerine hazırlanan bir belge ve bu talebi geri çektiler. Muhtemelen bunlar maliyetli işler diye geri çektiler."
2021 ve 2024'teki denetimler açıklansın
Grand Kartal Otel'in yakın bir zamana kadar Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un sahibi olduğu seyahat tatil acentesi ETS'nin internet sitesinde önerilen oteller listesinde olduğuna dikkat çeken Özcan, "2021'de ve 2024'te 'denetledik' diyor Bakanlık! Peki denetim sonucu nasıl bir rapor hazırladılar? Hodri meydan hadi açıklasın Bakan" diye konuştu.
Bakanlık 70 metrekarelik yetkinin sanki otelin tamamına verilmiş gibi açıklama yaptı
Otelin başka bir işletmeciye kiraladığı 70 metrekarelik bir alan için yeterlilik verildiğini ifade eden Özcan, şunları kaydetti:
"Belediye 70 metrekarelik yer için bu bölme için yeterlilik var diyor. Yangın buradan çıkmış değil. Yangın mutfaktan çıkıyor. Biz sanki otelin lokantasına mutfağına yetki vermişiz gibi anlatıyorlar. 200 odalı otelde tüm kat 70 metre kare olabilir mi? Biz küçük bir bölmeye kayakçıların kullandıkları bir kafeye yeterlilik veriyor. Burada çıkmıyor yangın yukardan dökülen alevlerle tutuşuyor. Ben bu belgelerden bugün haberdar oldum. Sundurma olan çıkıntı bir bölüme bizim arkadaşlar yeterlidir demiş. Bu yeterlilik belgesi ruhsat da değil. Ruhsatı veren özel irade işletme yetkisini Bakanlık veriyor.
Bakanlık 70 metrekarelik yetkinin sanki otelin tamamına verilmiş gibi açıklama yaptı. Üstünü çizmişler üzerinde oynanmış bizim elimizdeki belge çizili değil. Bakanlık koltuğu gidiyor diye telaşa girdi. Suçlayacak birilerini aradı. Benim cevap vermemi beklemiyordu. Ben cevap verdim yayın yasağı getirtti. Bu eksiklikler bir yere bildirilebilir miydi bilmiyorum. O gün elimizdeki tüm bilgileri bakanlıklarla paylaştık. Bakanlıklar çıktı 'inceleyeceğiz' dedi bir şey demedik.
Bu Bakan tamamen kendi yetki sorumluluğu altında olan bu otelle ilgili sorumluluktan kaçmak için utanmaz bir şekilde bize iftirada bulundu. Ben koltuk uğruna yalan söyleyecek biri değilim. Sorumlu ben olsam istifa ederim. Bakana çağrıda bulunuyorum. Yandaş kanala belgelerimizle çıkalım. Biri istifa etmek zorunda kalır o da o Bakan. Bakanı bürokratları yanlış yönlendiriyor."
Bakan koltuğunu korumak için yalan söylüyor
Otelde kaçak kat çıkıldığını belirten Özcan, otelde yangın merdiveni bulunup bulunmadığı sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu otelde yangın merdiveni gibi bir şey varmış ama o yangın merdiveni değil. Binanın içinde yangın merdiveni olmaz açık havada olması gerekir. En üsteki kata kral dairesi diyorlar kaçak kat. İçişleri Bakanımız da binaya girmiş o kata kadar çıkabilmiş. Ben bu otelde bir gün bile kalmadım kalamadım benim maaşım bile yetmiyor ve buranın en ucuz oteli. Restoranında yemek yedim. Vefat edenlerinin tamamı üst katlarda. Bakan yanmış görüntülere bakmadı bile.
Neden yalan söylüyorsun bir koltuk için değer mi? Ama bunlar alışmış Soma'da 301 insan öldü bir şey oldu mu olmadı. Bakan koltuğunu korumak için yalan söylüyor. Özel hastanesi olanı Sağlık Bakanı, özel tur şirketi olanı Turizm Bakanı yapıyorsun. Turizm Bakanının şirketi olursa böyle sürekli mevzuat değişikliğine gidiyor, 'uygundur kullanabilirsin' diye Turizm Bakanı. Yönetmelikte şöyle bir şey var isterse bakanlık bu yetkiyi belediyeye verebilir. Ancak bize verilmiş bir yetki yok. Devlet tecrübemden dolayı cevap vermedim ama bana dik dik bakmasını ömrüm boyunca unutmayacağım. Bu Bakan Erdoğan'a yanlış bilgiler veriyor, yanıltıyor. Sen neyi denetledin açıkla."