Trabzon'un Maçka ilçesinde yaşayan işitme, konuşma ve aynı zamanda ortopedik engelli Yusuf Ay (53), 17 yıl önce internet sohbet programları aracılığı ile işitme ve konuşma engelli Tayvanlı Mei Chan Whang (51) ile tanıştı. Bir süre görüştükten sonra İstanbul’da buluşan ikili evlenmeye karar vererek Trabzon’a geldi. Evlenmek için Müslüman olan ve Meryem adını alan Mei Chan Whang, 2009 yılında Yusuf Ay ile Trabzon’da evlendi. Evliliklerinden 3 yıl sonra Kübra Hanife (14) adını verdiklerinin kızının dünyaya gelmesinin ardından mutlu bir şekilde yaşayan Ay ailesinin hayatı 11 yıl önce değişti. 2015 yılında ailesini görmek için ülkesi Tayvan’a giden Mei Chan Whang, 11 yıldır Türkiye’ye dönmedi. Yıllar boyunca eşine ulaşamayan Yusuf Ay, 11 yıldır kızı Kübra Hanife’ye hem annelik hem de babalık yapıyor. Sabah saatlerinde kalkarak kızının kahvaltını hazırlayan Yusuf Ay, engelli aracına binerek kızını okula bırakıyor. Evde bazı figürler yaparak zamanını geçiren Yusuf Ay, yaşadığı zorluklara rağmen kızı ile birlikte hayata sarılıyor. İşaret dili Tercümanı Kübra Çolak Demir aracılığıyla yaşadığı zorlukları anlatan Yusuf Ay, 11 yıl önce ülkesine dönen eşinden boşanmak istediği dile getirerek, kızının eğitimi için yetkililerden yardım istedi.
Tayvanlı eşi ile internet üzerinden tanıştığını belirten Yusuf Ay, "Vaktimi internette arkadaşlarımla sohbet ederek geçiriyordum. Herkese sadece işitme engelli olduğumu dile getiriyordum. Evleneceğim kişiye benim ortopedik engelli olduğumu söylediler. Benimle iletişimimi hiç kesmedi. Onu bildiği halde iletişime devam etti. Sonrası senin için Türkiye’ye gelirim dedi. İstanbul’a buluştuk. Bu durumumun bir engel olmadığını söyledi. Acaba benden utanır mı benimle evlenmez mi diye düşündüm. Kendisini seninle evlenirim dedi. Birlikte Trabzon’a geldik. Ailemle tanıştırdım. Durumu belediyeye anlattık. Evlendik köyde yaşamaya başladık. 3 yıl sonra anne ve baba olmaya karar verdik. Hamilelik sürecinde çocuğumuzu kaybettik. İkinci çocuğumuz Kübra oldu. Kızım 3 yaşındayken eşim ailesini görmek için memleketi Tayvan’a gitti. Ailesini gördükten sonra tekrar dönecekti ama gelmedi. 3 yaşından beri ben ilgilendim, büyüttüm. Kızımı Tayvan’a gönder dedi. Kabul etmedim. Eğer alırsan ben onsuz yaşayamam dedim. Orada geçim sıkıntısı yaşıyordu. Dişimi tırnağıma takarak çocuğumla ilgilendim. Çok şükür şu anda kızım 14 yaşına geldi. Bazen su getirir misin dediğimde suyu getirmesi çok hoşuma gidiyor. Kızım olmasaydı hayata tutunamazdım. Şuan da kızım beni hayata bağlıyor. 3 yaşındayken bizi bırakıp gitti. Çok kez aradım ulaşmak istedim. Ama kendisi gelmedi. 3 aydan sonra geleceğim demişti. Kendisine burada mı Tayvan’da mı kalmak istersin diye seçenek sundum. Eğer orada kalmayı tercih eder buraya gelmezsen o zaman yollarımızı ayıralım dedim. Sen bilirsin dedi. Boşanalım dedim" dedi.