Batuhan KAYA/İz Gazete- İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı 6. Birleşimi, Başkan Cemil Tugay idaresinde gerçekleştirildi. Birleşimin ana gündemini ESHOT Genel Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi oluşturdu. AKP ve CHP Grubu arasında 2 bütçe üzerine de yoğun tartışmalar yaşanırken, ESHOT’un bütçe ve performans programı, oybirliğiyle, İzBB’nin bütçe ve programı ise oyçokluğuyla geçti. İzBB’nin 2025 yılı bütçesi, 91 milyar 300 milyon TL olarak kabul edildi.
Çiğli ve Gaziemir’e 2 yeni garaj!
Programa göre, Gaziemir ve Çiğli'de 60 dönümüne 2 adet garaj daha tahsis edilmesi hedeflenirken, 2025 yılı içerisinde 120 araç yeni araç alınmasının da planlandığı görüldü.
Öğrencilere abonman müjdesi!
Öğrencilere ekonomik seyahat imkanı için öğrenci abonman kartı dijital altyapı hazırlıkları tamamlanınca hizmete gireceği görüldü.
ESHOT’un vergi yükünün yıllık 1 milyar TL’yi bulduğu görülürken, yıllık gider bütçesi 24 milyar 200 milyon TL olarak açıklandı. Gelir bütçesi ise 13 milyar 300 milyon TL olarak ön görülürken, gelir ve gider arasındaki farkın 11 milyar TL olduğu görüldü.
CHP’li üyeden “akaryakıt” çıkışı!
CHP’li meclis üyesi Candaş Yeter, AKP Grubu’ndan gelen akaryakıt miktarının yıllar içinde elektrikli araç sayısı artarken akaryakıt maliyetinin düşmediği yönündeki eleştiriye, “Dünya standartlarına göre otobüs başına şoför sayısının 2-2,5 arasında olması gerekiyor, personel fazlamız yok. 2025 yılı mali yılı bütçede 3 milyar TL kurum hasılatı öngörülüyor, akaryakıt gideri ise 3,5 milyar. 2024 yılı mali 1 milyar 399 TL iken akaryakıt gideri 1 milyar 600 milyon TL olmuştur. Gelir gideri karşılamıyor. Belediyeler merkezi hükümetten daha fazla destek almalıdır. Yolcu başına 24 lira 48 kuruş belediye tarafından sübvanse edilmektedir” diye yanıt verdi.
Karşıyaka’nın stat rüyası gerçek oluyor: 2025 yılında inşası başlayacak!
İzBB bütçesini de değerlendiren Yeter, Karşıyakalılara “stat” müjdesini vererek, stat inşasının İzBB bütçe programına göre 2025 yılında başlayacağını müjdeledi. Yeter konuşmasında, şu ifadeleri kullandı:
“2 adet öğrenci yurdu içi yer tespit çalışmaları planlanmaktadır. Bütçenin yüzde 21’i kentlinin gelişimini desteklemek için ayrılmıştır. Yer verileri yüzde 100 güncellenecek, ücretsiz internet hizmeti sağlanacak. Dijital ekosistem kurulmasını amaçlayan akıllı şehir platformu çalışması yapılacaktır. Kurumsal kapasitenin artırılmasında yapımına başlanan Eşrefpaşa Hastanesinin 2025 yılında yapılması planlanmaktadır. Bayraklı Özkanlar yeni nesil pazaryeri, Yenişehir hizmet binası, Çeşme Terminal Binası çalışmaları, Bornova Pınarbaşı Tansaş Sosyal Yardım Deposu, kız öğrenci yurdu projelerinin yapım süreci yürütülecek. İş makinesi ihtiyaçları için taşıt alım çalışmaları yapılacaktır. Kültür faaliyetleri yaygınlaştırılacak. 2025 yılında 10 binin üzerinde kitap dağıtılacak. Kentin farklı bölgelerinde kütüphaneler için yer tespit çalışmaları başlamıştır. Kent genelinde koruma ve sağlıklaştırma faaliyetleri yürütülecektir. Proje alanlarının restorasyon çalışmalarına başlanacaktır. Hayvan sağlığına yönelik 29 bin hayvan kısırlaştırılacaktır. Sahiplendirmeye devam edilecektir. 24 bin hayvana koruyucu veterinerlik hekimlik yapılacaktır. 2 yeni hayvan bakım evi çalışmaları yürütülüyor. İnsan sağlığı için ağız ve diş sağlığı kontrolleri yapılacak, evde bakım hizmeti sağlanacaktır. Sağlıklı yaş alma merkezinde çalışmalar yürütülecek. 300 amatör spor kulübüne destek sağlanacak. Yeni spor tesisleri yapılacak, olanlar yenilenecektir. Mahallelerde halı saha yapılacaktır. Zübeyde Hanım stadı çalışmalarına da 2025 yılına başlanacaktır.”
Bütçe’nin yüzde 34’ü yatırımlara!
Yeter, İzBB bütçesinin yüzde 34’ünün yatırımlara ayrıldığını açıklayarak, şöyle konuştu:
“61 milyar 412 milyonluk bütçenin yüzde 8’ini oluşturan çoklu krizlere dirençli kent belediyeciliği için ayrılmıştır. Bayraklı, Konak, Bornova’da mikro bölgeleme çalışmamaları tamamlanacak, itfaiye binaları projelendirilecektir. Gider bütçesinin 31 milyarı yani yüzde 34’ü doğrudan yatırımlara ayrılmıştır. Gelir ve gider arasında 16 milyarlık fark ise net finansman olarak tahmin edilerek bütçe denkliği sağlanmıştır.”
“Vizyon 2074 çalışmaları düzenliyoruz”
AKP Gaziemir Meclis Üyesi Uğur İnan Atmaca, Başkan Tugay’ın “İzmir’i turizm kenti yapmak gibi bir vizyonum yok” açıklamalarını hatırlatarak, “İzmir’in kent kimliği noktasında ne düşünüyorsunuz” sorusunu sordu. Tugay, Atmaca’nın sorusuna, “Hepimizin bireysel öngörüleri var ama bazı kararları verirken araştırma, kurum görüşleri yapıyoruz. İzmir’ ekonomik İzmir vakfı bir sunum yaptı, İzmir’in kent kimliği ve gelecekte olası gelişim alanlarıyla ilgili hangi sektör ve tema üzerinden gelişim beklendiğine dair araştırma yapmalarını istedim. Vizyon 2074 isimli çalışmasıyla bir dizi toplantı düzenliyor. Akademisyenler, araştırmacılar, STK’lar, odalar katılıyor. Belediyeden de arkadaşlarımız katılıyor. Buralarda da bu sorular soruluyor. Benim bireysel görüşüm, biz İzBB olarak her şeyden önce İzmir halkının bu şehirde huzurlu, sağlıklı, konforlu, her türlü tehditten arınmış şekilde yaşamasını hedeflemeliyiz. Ulaşım, körfezin temizliği, kentin daha yeşil olması, kirli havadan arındırılması, gıda, su enerji krizleriyle ilgili çalışmalar yapılması. Sağlıksız yapıların dönüşümü için planlamalar yapılması gibi bir şey. Bunların hepsi İzmirlilerin huzur içinde yaşamasıyla ilgili” diye yanıt verdi.
“Turizm yatırımı yapılsın, uyduruk yatırımlar değil”
Tugay açıklamasının devamında, şu ifadeleri kullandı:
"Bizde turizmi turist sayısı ile orantılıyorlar. Oysa birçok turizm il ve ilçemizde ucuz turizm hizmeti veriyoruz. Bu nedenle turist sayısı çok gibi görünse de 100 turistin harcadığı parayı başka ülkede 1 turist harcıyor. Dolayısıyla 100 turist ilçeye zarar veriyor aslında. Avrupa’nın birçok kentinde turist istemiyoruz kampanyaları yapılıyor. Biz tabi ki turist istiyoruz ama İzmir’in kalkınmasına katkıda bulanacak turist istiyoruz. Buraya gelenler İzmir’de nasıl bir yermiş diye kalmış, ucuz otellerde kalan, ekmek arası yiyip, bir harcama yapmadan buraya gelsin gitsin istemiyoruz. Benim görüşüm bu şekilde. İzmir’i gerçekten seven biri olarak, İzmir’in kıymetli olduğunu ve nitelikli turisti hak ettiğini düşünüyorum. Turizme karşı değilim ama turizm adı altındaki ucuz hizmetlere karşıyım. İzmir’i iyi bir hale getirelim İzmirliler açısından. Turizmi nasıl teşvik ederiz, otel yapıp, yatak kapasitesini artırmayı hedeflemiyoruz, temiz olmalıyız, yollarımızı yapmalıyız, daha yeşil, daha temiz havası olan bir şehir olmasını istiyoruz. Böyle olduğu zaman turizm için de çekici bir kent oluyor. Biz bunları turist gelsin diye değil şehrimiz için, vatandaşımız için yapıyoruz. Benim için turiste hizmetten çok İzmirliye hizmet etmek öncelikli. İzmirliye yapılan hizmet kentin daha iyi olmasını sağlayacak ve zaten turizm artar. İzmir’de turizm yatırımı yapmak isteyenler uyduruk şeyler yapmasın, düzgün turizm yatırımları yapılsın istiyorum.”
“Doğayı kirleten yatırımlar istemiyoruz”
Tugay, İzmir’in kent kimliği ve alması gereken yatırımlar hakkında yaptığı açıklamada, "Kent kimliğiyle ilgili; İzmir insanlarının birbirine hoşgörüyle yaklaştığı, sosyal yaşamıyla zengin, doğal güzellik açısından zengin, tarım potansiyeli olan, çok yüksek gastronomi potansiyeli olan bir şehir. Bizim çalışmamız gereken alanlar, sahip olduğumuz doğal zenginliklerimizi korumalıyız, doğa, deniz, kıyı, ormanlar, akarsularımız koruyacağız. Yerleşim planlarını yaparken bugüne kadar yapılan hatayı bundan sonra yapmayacağız. Herkes körfez yakınında deniz görecek şekilde yaşamaya çalışıyor. 4 milyonluk nüfusun 3 milyonu körfezin çevresine yerleşmiş, bu kadar nüfus artışı olunca kaçınılmaz olarak altyapı, ulaşım sorunu oluyor ve körfez de kirleniyor. Bizlerin bu dönemli en önemli sorumluklarından biri İzmir’e bir vizyon katacaksak doğal güzellikleri, doğanın, Yaradanın bahşettiği güzellikleri korumak olmalı. Bunun üzerinde birbirine saygılı, şehrine sahip çıkan bir kent olmalıyız. Buraya herhangi bir yatırım gelecekse yatırım olsun da taştan olsun dememeliyiz. Doğayı kirleten yatırımlar olmamalı. İzmir maden açısında zenginlikleri olan bir şehir olabilir ama dağlarını taşlarını, ormanlarını pervasızca yok eden bir şehir olmamalıdır. Kalkınmamız için bazı gelişim alanları var ama her biri adeta geldiği ve çok nazikçe yerleştiği o alanda bir zarar vermeden canlılara var olur. Biz bunu başarabilirsek tarım topraklarımız çok olduğu için aç kalmayız. Yaşamın tüm güzelliklerini yaşarız. Dağında kar yağdığında orada oluruz, kumsalda denize gireriz, çiçeğini, rüzgarını koklarız. Bizim zenginliğimiz zaten bunlar. Bazı şeyler parayla alınamıyor" ifadelerine yer verdi.
“Sahip olduğumuz güzellikleri korumalıyız”
Arap Yarımadasındaki bozulmuş toprak yapısı, çölleşme, anormal sıcakları anlatan Tugay, " Ne kadar muhteşem binalar yaparsanız yapın oraya, insanlar gelip Karadeniz’de huzur arıyor. İzmirlilerin en fazla yüzleşmesi gereken konu bu. Sahip olduğumuz güzellikleri korumak için her birimiz üstüne düşeni yapacak. Gastronomi, nitelikli tarım, eğitim, sağlık yatırımları İzmir için uygun gibi görülüyor. Limanlarımızla beraber, uluslararası ölçekteki festivallerimizle beraber şehrimizin kalkınması, tanıtımı için yeterli olacaktır. İzmir fuarı da bunlardan biridir. İZFAŞ yatırımlarımda belki doz aşımı olmuş olabilir, bu sene de uluslararası katımını güçlendirerek eski fuarı yakalamayı amaçlayarak, daha geniş kullanım alanıyla İzmir fuarını gerçekleştireceğiz" dedi.
“3-4 bin konut yapacağız”
Ege Şehir’in Menemen’de devraldığı araziye örnek bir sosyal konut projesi yapacağını anlatan Tugay, "Çocuklar, kadınlar, tüm vatandaşlarımız orada huzuru bulsun diye hayal ederek proje yapıyoruz. Örnek bir iş yapıyoruz. Para kazanmayı amaçlamadığımız, örnek bir proje olmasını hayal ediyoruz. Çok farklı projeler için hazırlanıyor arkadaşlarımız. Hayal ettiklerimizi orada gerçekleştirdiğimizde hem şehir merkezini çepere alma, İzmir’in her yerinde huzurla yaşayacağımıza adım atacağız" dedi.
“Metroyu sigortalatacağız”
Tugay, METRO için gelen eleştirilere ise, "Türkiye’de hiçbir metronun sigortası yok, devlet kurumlarında olmuyor, 2022’de 8 milyon civarındayken, 2023 yılında 225 milyon teklif verilince yapılması mümkün olmamış. Bu sene mali mesuliyet sigortası yaptıracağız. Kısa sürede ihale edilecek" yanıtını verdi.
“Böyle bir ekonomide bütçe yapmak kolay değil”
Tugay, mevcut ekonomik şartlarda bir bütçe yapmanın çok zor olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Böyle bir ekonomide bütçe yapmak kolay değil. Her ay hazineden, iller bankasından belediyemize gelen para belli. Ülkemizin ekonomik açıdan riskler taşıdığı belli. Bu ortamda çok istesek de her şeye gönlümüzün istediği kadar para ayıramıyoruz ve mantık devreye giriyor. Daha öncelikli problemlerimize yöneliyoruz. Körfez’le ilgili çalışmalar, altyapı, trafik, kentsel dönüşüm çalışmaları bizim için önceliklidir. Bütçeye onun için Buca Metrosu, Onat Tüneli ile ilgili, ulaşım ve trafik projeleriyle ilgili ciddi bir proje ayırdık. Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler bütçesi ile ilgili rakam, HİM personelinin de ücretlerini kapsıyor. Bir gazete ya da televizyona verilecek ücret 720 milyon TL değil. Esasen bu rakamı buraya getiren şey personel gideridir. Çok sayıda çalışan arkadaşımızın maaşı ve diğer giderleri onun içinde sayıldığı için o rakam çıkıyor. Bizim toplu ulaşımı ESHOT bazlı planlarken, toplu ulaşımla ilgili bize gelen bir sürü yeni talep var. Yeni hatlara ihtiyacımız var, filomuz aslında yaşça genç, ortalama 9 yaşında. Buna rağmen en yeni otobüslerle, Büyükşehir olunca köylerin hepsi bir şekilde otobüs istiyor. ‘Benim köyüm küçük’ diyen yok, bu taleplerin hepsini karşılamaya çalışıyoruz. Çok ciddi sayıda hat artışı var. Dolayısıyla 620 araç alımı hedeflendi, bunların 2025 yılında 500 civarında alımını hesapladık ve bütçeye koyduk. Bilet gelirinin çok üzerinde bir ESHOT gideri var. Burada önemli kalemlerden birisi akaryakıt gideri oluyor. Hem mali hem de çevreci otobüslerimiz olsun diye dönüşümler yapılması, elektrikli araçların artırılması planlanıyor. Çok geniş kapsamlı bir araştırmayla arkadaşlarımız Troleybüs adı verilen yeni nesil elektrikli araçlar dahil olmak üzere filomuzdaki o elektrikli araçları artırmaya çalışacak. İstiyoruz ki havamızı kirletmeyen bir toplu taşımamız olsun. Tabi ki ilave metro projeleri gelecek ancak şu aşamada elimizdeki otobüsleri verimli şekilde kullanmak, yeni araçlar ve karbon emisyonu düşük araçlarla ulaşımı sağlamak adına çaba gösteriyoruz.”
Uzundere Kooperatifi yanıtı
Uzundere Kooperatifi’nde hak sahibi olduğunu ifade eden bir yurttaş meclis devam ederken Başkan Tugay’a “Başkanım bu görüşmeyi siz istediniz. Aylardır size ulaşamıyoruz” diye seslendi. Tugay, ilgili yurttaşa, şu yanıtı verdi:
“Bu süreci bize yapılan uyarılarla mecburi olarak olması gereken bir hukuki noktaya taşıyoruz. Yapılacak, mutlaka yapılacak. Kooperatif yönetimiyle anlaşarak derhal oradaki inşaatları yapmaya başlayacağız. Sizleri ne tür bir söylemle bu kadar tedirgin hale getirdiklerini bilmiyorum ama ‘belediye garantör’ dendi, ben demedim ama yine de garantörüm. İlk önce hak sahiplerininkini yapıp bitireceğiz, bunu kooperatifler de kabul ediyor. Alternatif bazı önerilerde sunulacak. Başka yerde belediyemize ait konutlardan teklif edebiliriz, hakkınıza karşılık böyle bir şey verebiliriz. Ortaklıktan çıkmak isteyenlerin paylarını satın alabiliriz. Şu anda problem sadece gecikmişlikten kaynaklanan bir güvensizlik var, haklısınız itiraz etmiyorum ama sistemin, belediye dışındaki bürokrasinin bize izin verdiği kadar işi hızlandırabiliyoruz. Sonunda tabi zararlı çıkmayacağınız, hakkınızı alacağınız bir yol olacak. Bu bizim boynumuzun borcu ve yapacağız. Sürecin de sonuna geldik, fesih ile ilgili gerekli işlemleri yapın’ dendi, şimdi arkadaşlarımız kooperatif yönetimleriyle görüşüyor. Sonunda bu inşaatlar bizim, biz yapacağız. Hak sahipleri öncelikli ve en hızlı şekilde haklarını alacak.”