Gizem TABAN/İZ GAZETE- Çeşme Belediyesi tarafından düzenlenen Çeşme 1. Kitap Günleri’nde ‘Kazandık mı, kaybettik mi, bizi ne bekliyor?’ başlıklı panel gerçekleşti.
Moderatörlüğünü İz Medya Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal’ın yaptığı panelde, konuşmacılar; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, genel seçim sürecini değerlendirirken CHP’deki değişim tartışmalarına da değindi.
Bedelini ödedik
Millet İttifakı’nın önemine vurgu yapan DP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Enginyurt, seçim sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, “Biz bu memlekette belki de son 50 yıldır özlemi duyulan bir birlikteliğin başlangıcını yeniden inşa ettik. Ülkücüsü ile devrimcisini, Kürtçü ile Türkçü’yü, İslamcı ile demokratik-laik devlete inananı, zengin ile fakiri Halil İbrahim Sofrası’nda buluşturarak 50 yıl sonra bu ülkede bir birlikteliği başardık. Türkiye’nin kaderini değiştirmek istedik ama olmadı. Öyle bir güç, öyle bir imkan, öyle bir ceberrut devlet anlayışıyla üstümüze geldiler ki; ülkücü, Türk milliyetçisi olan beni bile PKK’lı yaptılar. Seçimleri din tüccarlığı ile milliyetçilik üzerinden götürdüler. Birileri masadan kalkıp geri geldi, birileri, ‘Bizim taban CHP’ye oy vermiyor’ dedi. Kimse cesurca çıkıp ‘Bu sağcılık, solculuk seçimi değil, bu Mustafa Kemal Atatürk’ün vatan mevzu bahis ise gerisi teferruattır dediği seçim’ diyemediği için bedelini ödedik. Karşımızdakiler öyle yalanlar söylediler ki, bizim yanımızdakiler bile inandılar” açıklamalarında bulundu.
Dağılmayacağız
“Yüzde 48 oy alındı, nasıl alındı? Baskılara rağmen, zindanlara rağmen, zulümlere rağmen, ‘İnadına Millet İttifakı’ diyerek alındı” sözleriyle konuşmasını sürdüren Enginyurt, “Herkes suçlu arıyor. Neyin suçlusunu arıyoruz? Bir milyon 250 bin oy daha alabilseydik seçimi kazanacaktık. Zaferlerin sahibi çok olur, mağlubiyetler yetim doğar. Bu iş buna benzedi. Erdoğan aramıza gıybet ve iftirayla ayrılık ateşini yaktı, bizi birbirimize düşürdü. Şimdi saraydan bıyık altından gülüyor, ‘Millet İttifakı dağıldı’ diyor. Ama unuttuğu bir şey var; Millet İttifakı dağılmış olsa bile sarı saçlı, mavi gözlü dev adam Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları sana karşı birleşecektir. Bunu ona nakış nakış dokuyacağız. Atatürk’ün evlatları olarak dağılmayacağız. Yine birleşe birleşe kazanacağız” ifadelerini kullandı.
Cesareti biz verdik
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a ‘Atatürk düşmanlığı’ üzerinden tepki gösteren Enginyurt, CHP içindeki değişim tartışmalarına da değindi.
Enginyurt, şöyle konuştu:
“Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Diyanet'in başında oturuyor ama Atatürk’ten nefret ediyor. Bize ‘laikçi yobazlar’ diyor. Laiklik, aydınlık demektir, demokrasi demektir, özgürlük demektir, insan hakları demektir. Ali Erbaş, sen yobaz arıyorsan dön aynaya bak! Kendi aramızda oturup ‘Değişim mi dönüşüm mü’ derken biz verdik bu cesareti bunlara! Bu cesareti bunlardan almanın yolu yine birleşmekten geçiyor. Birbirimizle tartışmak, kavga etmek yerine bizim ne yapmamız lazım biliyor musunuz? Bizim 100 bin kişiyle Diyanet’in önüne gidip Ali Erbaş’ı da Halil Konakçı’yı da protesto etmemiz gerekir. Ama yaptığımız şey ne; değişim, dönüşüm, gelişim... Türkiye’nin CHP’ye ihtiyacı var. Onun için, 'Kol kırılır yen içinde kalır' diyerek kavgaları kendi içimizde yaparken dışarıya karşı beraber olmak zorundayız. Bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan’ın diktatörlüğünü yıkabilmek için Kemal Kılıçdaroğlu kendini feda etti. Kılıçdaroğlu istifa edince çözülecek mi? Erdoğan gitmediği sürece bu ülke kurtulamayacaktır. Hepimiz Erdoğan’ı göndermek zorundayız.”
Kılıçdaroğlu mesajı
Demokrat Partili Enginyurt’un CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu savunmasından rahatsız olduğunu söyleyen ve CHP’nin ittifaktaki partilere vekil vermesine tepki gösteren bazı vatandaşlara yanıt veren Enginyurt, şunları söyledi:
“Ben CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu değil, Millet İttifakı ile beraber Halil İbrahim Sofrası’nda birleşe birleşe kazanacağımıza inandığım, onurlu, şerefli Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum. Bunun nesi rahatsız etti? Demokrat Partiliyim, Türk milliyetçisiyim ama CHP’ye çalıştım, Kemal Kılıçdaroğlu kazansın istedim. Şimdi de diyorum ki birbirimizle uğraşacağımıza Erdoğan’ın kurduğu saltanatı bitirelim. Kemal Kılıçdaroğlu birileri gibi çocuklarına gemicikler almadı, Avrupa bankalarına milyonlarca dolar yatırmadı, Türk milliyetçiliğini ayaklar altına almadı. Kılıçdaroğlu Atatürk’e yoldaş oldu, ben de ona yoldaş oldum. ‘Niye 38 vekil verdi?’ diyorsunuz, Ne oldu verdi de ? Haksızlık mı vefasızlık mı yaptık!”
Sorunlar çözülecekti
Seçimi Millet İttifakı kazanmış olsaydı sorunların büyük kısmının şu ana kadar çözülmüş olacağını ancak mevcut iktidarın ülkeyi daha kötü bir hale sürüklediğini kaydeden CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, “Bu ekonomik krizin tek sebebi AKP-MHP iş birliğidir. Başka ülkeler bizi kıskanıyormuş. Ne kıskanması? Seçimde dolar 18 liraydı, bugün 27 lira oldu, mazot 21 liraydı bugün 47 lira... Dış güçler yapıyormuş! Dış güçlerin verdiği zararın âlâsını bu iktidar veriyor, başkasına ihtiyaç yok. Kiralar yüzünden vatandaş birbirini öldürüyor. Niye konut yapmıyorsunuz kardeşim? TOKİ’nin işi sosyal konut yapmak ama TOKİ’nin yaptığı villalarda kimler oturuyor? O da başka bir olay... Rusya-Ukrayna arasında savaş var, biz gidip buğdayı onlardan alıyoruz. Biz tarım ülkesiyiz. Esnaf perişan halde... Biz iktidara gelseydik bu sorunlar çözülmüş olacaktı. Bu iktidarla bu sorunların düzelme imkanı yok. Millet İttifakı iktidar olsaydı, savurganlığa son verilecekti, sorunların önemli kısmı ilk 100 günde çözülecekti. Ama bunlarda ne din ne vicdan ne imar var!” diye konuştu.
Başkanı kutluyorum
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ı sosyal belediyecilik çalışmalarından dolayı tebrik eden CHP’li Tanal, “Çeşme Belediye Başkanımızı yürekten kutluyorum. Belediye Meclisi’nde karar alıyor; turist küçük esnafa girebilsin diye... Bu Türkiye’de bir ilktir. Sosyal belediyeciliğin örneğidir” dedi.
Vatandaş azletti
Akbelen’de yaşanan doğa katliamına dikkat çeken Tanal, vatandaşın oy verdiğine pişman olduğunu da belirtti.
CHP Milletvekili Tanal, şunları söyledi:
“Vahşi maden arama sistemini Avrupa terk etti. Orada farklı bir sistem uygulanıyor, ağaçlar, doğa tahrip edilmiyor. Bizim talebimiz bu... Peki, bizde neden yapmıyorlar? Pahalı olduğu için, şirketler para kazansın diye... Kamu yararını, şirketler para kazansın diye peşkeş çekiyorlar. Bu kadar ormanı yok edersen bunun yansıması ne olur, doğa ne olur, orada yaşayan insanların hayatı ne olur, bu analiz burada yok. Seçimler var diye Akbelen’i ertelediler, vatandaş size yetki verdi ama sınırsız yetki vermedi. Ben bir avukatım. Siz bir avukata vekalet verdiniz diye o avukat sizin aleyhinize istediği işleri yapamaz. Vatandaşın verdiği vekalette de onun aleyhine işler yapamazsınız. Ama maalesef bu iktidar, ‘Ben nasıl olsa vekaleti aldım, istediğimi yaparım’ diyor. Yapamazsın. Anayasa’nın dışındaki şeyleri yapamazsın. Ama Akbelen’de ne yapılıyor? Anayasa’ya göre fişleme yasak ama yapıyorlar. Herhangi bir suç işlememişse, aranılan biri değilse senin bir insanı fişlemen Kişisel Verileri Koruma Kanunu’na aykırılıktır. Bu iktidar böyle hukukun dışına çıktığı müddetçe gayri meşru bir iktidardır. Yapılan anketlere göre vatandaş oy verdiğine pişman olmuştur. Bu pişmaniyeti ben hukuken şöyle değerlendiriyorum; Nasıl ki avukatınızı beğenmediğinizde azlediyorsunuz, vatandaş da bu pişmaniyetle iktidarı azletmiştir.”
Gün birlik günüdür
CHP’li Tanal, son olarak, “Herkesten istirhamım, Atatürk Cumhuriyeti’ne sahip çıkalım. Gün birlik günüdür, ayrışma günü değildir. Birbirine benzemez insanlar bir araya geldi. Biz eşit koşularda yarışamadık. Partileşmiş bir devletle mücadele ettik” dedi.
Neden değişsin?
CHP içindeki değişim tartışmalarına ilişkin görüşlerini açıklayan CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, “Neden bu kadar çok umutsuzluk var? Çünkü çok inanmıştık. İnanmışlığın sonucunda o emeğin karşılığını alamadığımız için çok ciddi bir öfke birikimi oldu ama öfkeyi içe doğru verince bir anlamı olmuyor. CHP bugünlerde yenileniyor, değişiyor, kendi içinde değişimi tartışıyor, kongrelerini yapıyor. Kurultay delegelerimizin kararıyla CHP’nin nasıl değişeceğine karar vereceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu neden değişsin? Hangimizden daha az çalıştı? Hangimiz onun kadar çalıştık veya eğer ortada bir suç varsa hangimiz onun kadar bu suçun ortağı değiliz? En çok çalışan Sayın Kılıçdaroğlu idi. Bir değişimi bir kişinin değişimine sıkıştırmak da doğru değil,insanlara bu şekilde saldırmak da ahlaklı değil” diye konuştu.
İktidar kazanıyor
“Biz CHP’de değişimi tartışırken Türkiye’de ne oluyor” diyerek sözlerini sürdüren CHP Milletvekili Polat, “Akaryakıta yüzde 100’ün üzerinde zam geliyor, dövizde yüzde 130 civarında artış oluyor, işçi, emekli yüzde 25’lere sıkıştırılan bir zam oranıyla kıtlık sınırında yaşamaya mahkum ediliyor. Burada kazanan kim oluyor? İktidar... Çünkü bizdeki değişim tartışmaları, iktidarın bütün yolsuzluklarını, bütün hukuksuzluklarını perdeliyor. Biz Alsancak Limanı’nın satılıp satılmadığını hala bilmiyoruz, tartışamadık. Neden? Çünkü, ‘Kemal Kılıçdaroğlu değişsin’ teranesi tutturulmuş gidiyor. Bir seçim yaşadık, rakiplerimiz çok ahlaksızdı, eşit olmayan bir seçimdi. Biz devletin tüm imkanlarına karşı inanmış vatandaşlar olarak mücadele ettik ama manipüle edildi. Biz bunları tartışamadık. Neden? CHP’deki değişimi tartışmak zorundaydık. Neden? Çünkü AKP’nin uluslararası emperyalizm ile beraber Türkiye’de daha yapacağı çok şey vardı” açıklamalarında bulundu.
İttifak güçlenmeli
Millet İttifakı’nın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan CHP’li Polat, “İttifak, AKP’nin 21 yıldır yaptığı tüm hukuksuzluklardan, yolsuzluklardan doğdu. Bütün bir hak alma mücadelesinde sağın, solun bir araya geldiği, yaşamın içinden doğan bir ittifak. Peki ittifak başarılı oldu mu olamadı mı, bunları tabii ki tartışacağız. Fakat gençler geleceklerini kurmak ve bu ülkede yaşamak istiyorlar. Ama gençlerimiz burada geleceklerini göremiyorlar, kendilerini ifade edemiyorlar, umutsuzlar... Bu iktidar gençlere çok zulmetti. O yüzden ittifakları güçlendirmek zorundayız. Bu gençler için çalışmak ve ittifakları güçlendirmek zorundayız. Tarımda çiftçi toprağına küstü. Türk köylüsü için, tekrar üretmek ve bir arada olmak zorundayız. Şimdi, ‘Millet İttifakı’ndan o gider mi bu gelir mi’ diye tartışma zamanı değil, millet onu tartışıyor zaten... Kim ittifaka zarar veriyorsa önümüzdeki seçimde millet ona cezayı kesecek. Milletin beklentisi, hep beraber ittifak anlayışını güçlendirmek ve bu iktidarı demokratik yollarla evine göndermek. Bunun için birlikte olmak ve mücadele etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
O tepkilere yanıt
CHP’nin ittifaktaki diğer partilere milletvekili vermesi hakkında gelen tepkilere karşı açıklamalarda bulunan CHP’li Polat, “Atatürk Cumhuriyeti’ni fabrika ayarlarına döndüreceğiz. O yüzden umutsuzluğu bir kenara bırakmak zorundayız. Bu tartışmaların kime yaradığını görmek zorundayız. ‘Ona niye milletvekili verdiniz’ sorusu ittifak siyasetini anlamamaktır. Ben mesela seçim sürecinde Kayseri’de görevlendirildim, Kayseri’de bizim örgütlerimiz zayıf... İtiraf edelim zayıf bizim örgütlerimiz, her yer İzmir değil. Kayseri’de Saadet Partisi çalışıyordu. Balıkesir’e gittim, Demokrat Partililer çalışıyordu. Onlar orada o cepheyi tutarken biz niye onlara milletvekili verdik diye bir tartışma yok. Sandalye sayısına ittifak siyasetini sıkıştırmak, tam da Erdoğan’ın bizi sıkıştırmak istediği nokta... Biz bu noktaları birlikte akılla aşacağız” diye konuştu.