Konak Belediye Meclisi, 2024 yılının son toplantısını duyarlılıkla alınan kararlar ve yeni yıla dair iyi dileklerle gerçekleştirdi. CHP Meclis Üyesi Emine Işık Doğusoy, toplantıda yaptığı konuşmada, ÇEDES (Çevreye Duyarlı ve Değerlerine Sahip Çıkan Gençlik) projesine karşı eleştirilerini dile getirdi.
Doğusoy, sözlerine iktidarın laiklik karşıtı politikalarını eleştirerek başladı: “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yıllardır kendisini açıkça gösteren laiklik karşıtı uygulamalarına, daha önce de belirttiğimiz gibi anti-laik eğitim sisteminin yerleşmesine büyük katkısı olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Cumhuriyet ile olan mücadelesinde yeni bir adım atılmıştır. Okullara 50.000’den fazla din ve ahlak bilgisi öğretmeni atanmayı beklerken, imam atanmasına başlanmıştır. Bu durum, ÇEDES projesinin, küçük çocukların gelişimine ‘din eğitimi’ görüntüsü altında bilinçli olarak nasıl zarar vereceğini açıkça göstermektedir.”
Projeye yönelik eleştirilerine devam eden Doğusoy, ÇEDES’in uygulamalarını şu şekilde değerlendirdi: “Camilerde bowling oynatarak, palyaçolu eğlenceler düzenleyerek küçük çocukların kandırılmasıyla başlayan bu süreç, çevreye ve eğitime zaten büyük hasar veren bu iktidarın, küçük beyinlerin erken yaşta zorunlu din eğitimiyle bilişsel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyeceğinin bir göstergesidir.”
"Bizi bilim kurtaracak"
Doğusoy, iktidarın sorumluluklarından kaçtığını vurguladı: “‘Çocuklar din eğitimi almasın mı?’ gibi anlamsız bir soruyla kaygılarımızı karşılamaya çalışan bu iktidar, gençlere, çocuklara ve çevreye bu kadar değer veriyor idiyse, yatılı Kuran kurslarındaki tacizleri önler ve katledilen çevreye sahip çıkardı.”
Konuşmasında Bornova Belediyesi’nin 99 imam atanmasını eleştiren Doğusoy, şunları kaydetti: “Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin de dediği gibi, din görevlilerinin itibarını azaltan ve eğitimin içini boşaltan ÇEDES uygulaması, siyasi propaganda yapmak ve ekonomik sıkıntıların konuşulmasını önlemekten başka bir amaca hizmet etmiyor. Okulların manevi danışmana değil, öğretmene, laboratuvara, sıcak yemeğe ve temizliğe ihtiyacı vardır.”
Doğusoy, toplumun her kesimine çağrıda bulunarak konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Arzu eden ailelerin çocuklarına din eğitimi aldırmasına kimsenin itirazı yok. Ancak toplumun yaşam biçimine, inancına ya da inançsızlığına baskı ile müdahale eden ve kindar, dindar nesiller yetiştirmeyi amaçlayan bu uygulamalara karşı her türlü demokratik itiraz yolu ile mücadele etmeye devam edeceğiz. İleride doğa, eğitim, tarım ve çevre tükendiği zaman bizi kurtaracak olan din değil, bilimdir.”Doğusoy’un bu açıklamaları, Meclis’te geniş yankı uyandırırken, kamuoyunda da tartışmaları beraberinde getirdi.