CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, konuşmasında iktidara yönelik eleştirilerde bulundu. İktidarın yarattığı sorunların başında barınma ve konut sorununun geldiğini ifade eden Özel, "Cumartesi günü Ramazan'ın ilk günü. Eskiden bolluk ve bereket ayı olarak karşılanan Ramazan şimdi emeklinin, asgari ücretlinin yokluk ayı olarak korku ve endişe ile bekleniyor. Geçen sene 900 liraya satılan Ramazan kolileri 1600 liraya çıktı. Ramazan pidesinin kendisi değil fiyatı el yakıyor. Asla uygulanmayacağını bildiğimiz, zorla 20 lira diye açıklatılan fiilen 30 lira civarında satılacak olan pidenin hesabını açıkladıkları 20 liradan yapalım. Ramazan pidesi 2002 yılında pidenin kilosu 2 liraydı şu anda pidenin kilosu 80 lira. Tam 40 kat artmış. Bir liraya 200 gramlık pideden 2 buçuk tane alınıyordu. 2018 yılında iki buçuk pideden üç çeyrek pideye düştük. Şimdi ise 1 lirayla tırnak kadar pide alınıyor, 12,5 gram. Bir dilim ekmek bile 20 gram. Bir lirayla 500 gram pideden 12,5 gram pideye. Nereden nereye..." ifadesini kullandı.
Özel, şunları kaydetti:
"Bayramda emeklilere verilecek ikramiye hala 3 bin lira. Bu ikramiye 2015 seçim beyannamemizde olduğu, 7 Haziran'da 'verilemez' dedikleri, 1 Kasım'da 'biz de vereceğiz' dedikleri ardından 2015'ten 2018'e kadar vermeyip kaçtıkları, seçimden hemen önce bin lira yaptıkları ikramiye. O bayram ikramiyesi verildiği bayram tam altı tepsi bayram tatlısı alıyordu. Bugün 3 bin lira ikramiye ile bir tepsi alınıyor. 3 bin liranın 4 bin 500 liraya yükseltileceği beklentisi vardı dün onu da gevelemeye başlamışlar.
"Tam bir akıl tutulması"
Borsadaki düşüşü TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'ın içerisinde olduğu adli sürece bağlayan Özel, şunları söyledi:
"Erdoğan 'ben ekonomistim' diyor gözdesi Başsavcı Akın Gürlek. Ne gazeteci ne siyasetçi ne akademisyen bıraktı, en son borsaya el attılar. Akın Bey Sermaye Piyasası Kurumu'na (SPK) yabancı değil. Değerli eşleri SPK'da yönetim kurulunda. Bir suç varsa o suç hakkında gider suç duyurusunda bulunur. Ama emir Tayyip Bey'den gelince eşinin kurumunu bile beklemeye tahammülü yok. Gitmiş geçen hafta borsa düştü diye soruşturma başlatmış ve Başsavcılık fiyat hareketliliği konusunda haber yapan, yayan kişiler hakkında soruşturma başlatmış. Tam akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. Bir gün önce TÜSİAD Başkanını kelepçelerle götüren sensin. Sonra borsa niye düşüyor. Borsa güven ortamı yoksa düşer, tedirginlik varsa düşer, hukukun üstünlüğüne inanç sarsıldıysa düşer. Borsadan Türkiye'deki ortamdan endişeliyse çıkar, Türkiye'nin yarınlarına inanıyorsa gelir. Bunların hepsini bir tarafa bırakıp borsa düştü diye hesabı borsadan soruyorlar. Tam bir akıl tutulması.
Bu yüzden 'gerçeğe aykırı bilgi' diye bir suç icat ettiler. Sayın Erdoğan yoksuldan alıp zengine verdi ve bunun sonunda ülkede her şey birbirine girdi ama sorun kötü yönetilen ülkede kötülükleri haber yapmak. Ülke kötüye gidiyor bunu haber yapan gazeteci içeride. Buna muhalefet eden bir partinin Genel Başkanı içeride. Ana muhalefet partisinin belediye başkanları içeride. Tweet atan akademisyenler, fikir söyleyen sendikacılar içeride. Gerçeğe aykırı bilgi varsa bir yılda 650 bin konut yapacağım' diye söz verip iki yılda üçte birini yapıp ona da konteynerde kalanların onda birini bile taşıyamayan Tayyip Erdoğan seçim kazanmak için söylemişti. TÜİK'e Aralık'ta enflasyonu yüzde 1 ilan ettirip yüzde 4 maaşlardan zam çalıp, Ocak ayında 5,5 ilan edenler gerçek dışı bilgiyi yayıyorlar. Zammı yanlış hesaplanan hedef enflasyona göre veriyorlar. Dillerine pelesenk olan 'tek haneli enflasyon' ortada Mehmet Şimşek ortada yok. Para bulmak için dünyayı geziyor. "
"Sorunların başında barınma ve konut geliyor"
"Bugün iktidarın yarattığı sorunların başında barınma ve konut geliyor" diyen Özel, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Şimdi 'kazançlı yatırım kampanyası' diye orta sınıf için bir kampanya başlatıyorlarmış. Avcılar'da 1+1 daire 7,5 milyon. Bu konuta 5 yıl boyunca 180 bin lira taksit ödeyebilenler sahip olabilecek. Türkiye'de beş yıl üst üste hem de başladığı fiyatla değil her yıl zamlanarak 180 bin lirayı aylık ödeyebilenin Avcılar'da 1+1 konut alabildiği buna da 'orta sınıf için kazançlı yatırım' dedikleri bir hale geldik. Asgari ücret 22 bin lira, 8 asgari ücretli birleşirse 5 yıl bütün maaşlarını bunlara verirse bir tanesi konut alabiliyor. Emekli içinse 13 emekli her ay aldıkları maaşı bir araya getirip beş yıl boyunca öderse konut alıyor. Türkiye'de barınma sorununu getirdiği nokta ortada.
Bakan Kurum, zenginlere hitap eden bu kampanyayı açıklarken 2025 sonunda 'yeni sosyal konut projeleri yapacağız' dedi utanmadan. Bu Bakan, 'biz deprem konutları yaptık' diyen 'CHP bunların maketini yapamaz' diyen Kurum, akşamları seçimi kaybettiği İstanbul'un maketine bakıyor. Adıyaman Belediye Başkanımız Abdurrahman Tutdere, 'depremde Adıyaman'da hayat normale döndü' diyen dönemin Ulaştırma Bakanının yakasına yapışmıştı 'sen bunları dersen buraya yarım gelir mi, yemek gelir mi' diye. Ben bu arkadaşın kardeşini, çocuğunu, karısını elleriyle köyüne gömüp ağlaya ağlaya gelip diğer enkazların başında uyumadan nöbet tuttuğu günleri biliyoruz. Abdurrahman Bey'in hikayesi siyaset değil insanlık hikayesidir. Adıyaman onu o yüzden seviyor. Kurum'u ise İstanbullular elinin tersiyle itti 'bize israf edecek adam lazım değil' diyerek. O yüzden İmamoğlu'nu seçtiler.
2019'da 100 bin konut projesi için Erdoğan 1 ila 1,5 yıl arasında teslim edeceğiz demişti 6 yıl geçmiş Meclis'imizin koridorları buradan konut hakkını alamayan mağdurlarla dolu. 2022'de 500 bin konutluk projede Erdoğan, 'söz veriyorum iki yılda yarısı bitecek' dedi. İki yıl sonra TOKİ, 'ihaleler başlayacak' dedi. Şimdi de Haziran 2025'e kadar 'ihaleler bitecek' diyor. Sosyal, ucuza konut isteyen gidip de bunların kapısını çalmayın, sandığa gidin sosyal konuta da kavuşun, halkçı bir iktidara da kavuşun."