Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Zafer Partisi İzmir İl Teşkilat Başkanı Naşit Birgüvi’yi ziyaret etti. Aslanoğlu ve Birgüvi, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanması hakkında ortak açıklamalarda bulunurken, basın mensuplarının da sorularına yanıt verdi. Aslanoğlu, Özdağ’ın tutuklanması hakkında, “Bir Genel Başkanın gözaltına alınmasını kabul ederken tutuklanması sebep ne olursa olsun kabul edilebilir değil. Ülkede muhalefete baskı o kadar akıl almaz bir boyuta geldi ki her geçen gün totaliter rejim bütün muhalefete baskı kuruyor. Bizler için büyükşehir belediye başkanımıza davalar açılıp eski genel başkanımıza yeni genel başkanımıza soruşturmalar açılıyor ama ilk kez bir genel başkanın tutuklanmasını görüyoruz. Bunu kınıyoruz ve ülkenin demokrasisi için yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz” diye konuştu.
Aslanoğlu ayrıca, Zafer Partisi İzmir İl Teşkilatı’nın Cumartesi günü düzenleyeceği “Mehmetçik Katillerine Af Yok” mitingine de katılacaklarını açıkladı.
“Bir Genel Başkanın tutuklanması kabul edilebilir değil”
Aslanoğlu, Özdağ’ın tutuklanması üzerine, “Gittiğimiz yerde karşılaştığımız şey çok farklı oluyor. Esenyurt’taki kayyımla mücadele edebilmek için bir ilçemizi pazartesi İstanbul’a gönderiyoruz. Menderes 5 otobüs gitti, sabah dediler ki ‘Beşiktaş gözaltına alındı’. Esenyurt’a mı gönderelim Beşiktaş’a mı? Narlıdere dedi ki ‘Biz geldik ama sanırım adliyeye gitmemiz gerekiyor’ dediler. Maalesef böyle bir şey var, biriyle mücadele etmek isterken başka biri çıkıyor. Bir Genel Başkanın gözaltına alınmasını kabul ederken tutuklanması sebep ne olursa olsun kabul edilebilir değil. Ülkede muhalefete baskı o kadar akıl almaz bir boyuta geldi ki her geçen gün totaliter rejim bütün muhalefete baskı kuruyor. Bizler için büyükşehir belediye başkanımıza davalar açılıp eski genel başkanımıza yeni genel başkanımıza soruşturmalar açılıyor ama ilk kez bir genel başkanın tutuklanmasını görüyoruz. Bunu kınıyoruz ve ülkenin demokrasisi için yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Bahçeli ‘Öcalan TBMM’de konuşsun’ dedikten sonra olanlara bakın”
Aslanoğlu, Özdağ’ın tutuklanması süreci hakkında, Devlet Bahçeli’nin “Öcalan çıksın TBMM’de konuşsun” dedikten sonra bu sürecin başladığını ifade ederek, “Zafer Partisi ile belki memleket meselelerinin birçoğunda aynı düşüncede değiliz. Zaten aynı düşünüyor olsak iki parti olmaya gerek olmazdı ama biz tabi ki kendi doğrularımızı her yerde savunmaya devam edeceğiz. Demokrasi içerisinde kimin sesi susturulmaya çalışılıyorsa onun hep beraber yanında olmamız lazım. Biz kendi doğrularımızı Zafer Partisi kendi doğrularını anlatmaya devam edecek. Demokrasi safında ne olursa olsun yerimizi alıyor olmamız lazım. Sayın Bahçeli’nin çıkıp ‘Öcalan konuşsun’ dediği günden beri memlekette neler olduğunu hepimizin hatırlaması gerekiyor diye düşünüyorum. Bir yanıyla görüşmeler sürdürüyorlar bir yanıyla kayyım atıyorlar. Aynı dönemde CHP Esenyurt, Ovacık ardından Beşiktaş’taki süreçlerin hepsini yan yana görmek gerekiyor. Zafer Partisi Genel Başkanının gözaltına alınıp tutuklanma sürecinin de aynı sürecin bir parçası olduğunu görmek lazım. Ülkede kendisi hariç herkesi hapse atmaya hazır olan bir iktidar var. CHP İzmir İl Örgütü olarak korkmuyoruz, içeri alma tehditlerinden de korkmuyoruz. Otokrasi rejimleri giderken hep böyledirler, cezaevlerini doldururlar. Bu, mücadelemizden bize bir adım geri attırmaz ama vatandaşlarımızın da bu sürecin tüm topluma bir mesaj olduğunu bilmelerini istiyorum” dedi.
“Demokrasi için nerede bir eylem varsa orada olacağız”
Aslanoğlu, Zafer Partisi İzmir İl Teşkilatı’nın Cumartesi günü gerçekleştireceği mitinge katılım sağlayacaklarını ifade ederek, “9 gün önce Korkusuz Kentler Çalıştayı yapmıştık. Beşiktaş Belediye Başkanımızın gözaltı meselesiyle ilgili 3 kere Beşiktaş'a gittik. Ertesi gün Gençlik Kolları Genel Başkanımızı evinden zorla alındı. Büyükşehir Belediye Başkanımızın bir cümlesinden soruşturma açıldığını gördük. Biz dün burada olmayı çok arzulardık. Ancak dün İl Başkanları toplantımız vardı. Ülkenin başka bir acısını duyduk ve kapattık. Sabah da başkanımdan randevu talep ettim. Demokrasi için nerede bir eylem varsa orada olacağız" şeklinde konuştu.
“Genel başkanımızın sahiplik görmesi Türk demokrasisinin güçlü kalacağını gösterdi”
Zafer Partisi İzmir İl Teşkilat Başkanı Birgüvi, Genel Başkan Özdağ’ın dün diğer parti milletvekilleri ve genel başkanlarından destek görmesinin Türk demokrasisinin güçlü kalacağını gösterdiğini söyleyerek, “Genel Başkanımızın her konuşmasında bu konuya vurgu yapması iktidarı fazlasıyla rahatsız etti ki artık gözleri kararmışçasına darbe rejimlerinde olmayacak genel başkan tutuklanması olayını maalesef yaşar noktaya geldik. Bu kabul edilebilir bir şey değil fakat pervasızlıkları, fütursuzlukları ve yargıyı bu kadar siyasallaştırmaları milletimizi rahatsız eder noktaya geldi. Biz, dün adliye koridorlarında başlayan muhalefetin dayanışmasını takdirle karşılıyoruz. Dün gerek İYİ Parti’nin gerek CHP’nin genel başkanımızın adliye salonunda beklerken genel başkanlar ve milletvekilleri tarafından böyle bir sahiplik görmesi Türk demokrasisinin gelecekte güçlü kalacağının en güzel mesajını vermiş oldu” diye konuştu.
“Bu birlikteliğin sürekli kalmasını istiyoruz”
Birgüvi, dün başlayan sahiplik ve desteğin tüm Türkiye’de devam etmesini temenni ettiğini ifade ederek, “Dün adliye salonunda başlayan beraberliğin bundan böyle de sürekli kalmasını istiyoruz. İl teşkilatları olarak biz ilk adımı atalım isteriz. Bugün Genel Başkan vekilimiz ile görüştüğümde kendilerine bir tweet attığımı ve bu söylediklerimi söylediğimi, il başkanlarını ve şehrimizin milletvekillerini etiketlediğimi, bu süreç sürerken randevu amaçlı beni aradığınızı söylediğimde ‘evet ben de 2 gün içinde 2 ulusal kanala çıkacağım ve bu çağrıyı yineleyeceğim’ dediler. Bu iktidara karşı birlikteliğimiz, toplumu temsil eden partiler olarak tek güç olma gibi bir yaklaşıma gitmememiz bunların karşısında ezilmemize vesile olacak. Ezilen demokrasidir, hukuktur. Siyasallaşan hukuk Türk insanına asla güven vermemektedir. Herkes bu korku imparatorluğundan rahatsız olmaktadır” dedi.
“Yargı sopasına karşı bütün partiler birleşmelidir”
AKP iktidarının yargıyı kendi çıkarları için kullandığını ve buna karşı tüm partilerin birleşmesi gerektiğini belirterek, “Hasımlarına siyasal baskı uygulamalarında devlet gücü kullanmalarının ne kadar fütursuzlaştıklarını bildiğimizden artık bize bir şeyler yapmamız gerektiğini hatırlatıyor. Cumhuriyet değerlerine ve cumhuriyete harfiyen bağlıyız ve bunu yaşatmak için cumhuriyeti var etmek için mücadele eden bir partiyiz. Madem birlikte olabileceğiz neden bir ve bütün olmayalım. Bu ilk adım bizim genel başkanlarımıza da inşallah bir ufuk çizer. Karşı devrimci bir savaşla karşı karşıyayız. Tek başkanlık döneminde artık hiçbir partinin söz hakkının kalmadığını, akşamdan sabaha genel başkanların gözaltına alındığı, belediye başkanlarının görevine son verildiği bir süreç yaşıyoruz. Bu yargı sopasına karşı Türk milletinin sesi olan bütün partilerin bir bütün olması gerektiğine inanıyoruz” dedi
“Ümit Özdağ hiçbir şekilde terör örgütü mensubu değil”
Basın mensuplarından birinin Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ üzerinden Twitter’da bir “sarı öküz” tartışması başladığını ve bu konuda bir pişmanlıkları olup olmadığı yönündeki soruya yanıt veren Birgüvi, “Bahsettiğiniz 2 şahıs terörle iltisaklı olduğu için cezaevinde, diğer tarafta Ümit Özdağ hiçbir şekilde terör örgütü mensubu değil, hiçbir örgütün arkasında durmuyor. Zaman zaman yanlış uygulamalarla her ne kadar belli örgütlerle iltisaklı olsalar da haksız şekilde cezaevine atılmalar, yargının siyasi erk tarafından sopa olarak kullanıldığı süreçler yaşıyoruz. Tabi ki bunlara da karşıyız fakat terör örgütü ile iş birliği içerisindelerse bir siyasi partinin temsilcisi olsalar da benzeşim gösterip eş değerde değerlendirmek olmaz” şeklinde konuştu.