İzmir’de borç tartışması kanlı bitti: 1 ölü! İzmir’de borç tartışması kanlı bitti: 1 ölü!

CHP İzmir eski Milletvekili Tacettin Bayır, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı gönderide hükümetin yargı politikalarını eleştirdi. Son günlerde yaşanan olayların ardından; medyanın ve gazetecilerin susturulmaya çalışıldığını ifade eden Bayır, şu sözleri kullandı:

“Bugün ülkemizin içinde bulunduğu durum, milletimizin demokrasiye, özgürlüklere ve adalete olan inancını bir kez daha sınamaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesinin yıpratıldığı, adalet mekanizmasının tarafsızlığını kaybettiği bir dönemden geçiyoruz. Yargının, iktidarın çıkarlarını korumak için bir araç haline getirildiği bu tablo, Cumhuriyet tarihimizde daha önce de acı tecrübelerle yaşanmış ancak milletimizin iradesiyle aşılmıştır.

Son dönemde yaşananlar, siyasi iktidarın devletin tüm mekanizmalarını kendi ideolojik düzenini korumak adına seferber ettiğini göstermektedir. Özellikle yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğu, özgür basının susturulmaya çalışıldığı, toplumun farklı kesimlerinin sindirildiği bir süreçle karşı karşıyayız. Barışçıl protestoları, ifade özgürlüğünü ve temel hak taleplerini kriminalize etmek; halkın demokratik iradesine yapılan en büyük saygısızlıktır.”

“Halkın iradesini yok sayan hiçbir düzen kalıcı olamaz”

Açıklamalarında menajer Ayşe Barım’ın ‘gezi olayları’ nedeniyle tutuklanmasına da değinen Bayır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir ajans sahibinin ticari bir mesele üzerinden başlayan yargı sürecinin, Gezi Olayları’na dayandırılarak tutuklanmaya varması; gazetecilerin gözaltına alınması; medya kuruluşlarının susturulmaya çalışılması, ülkemizdeki demokrasinin temel taşlarını yerinden oynatma girişimleridir. Bu gelişmeler, sadece adalet duygusunu değil, toplumumuzun huzur ve güvenliğini de tehdit etmekte, yurttaşlarımızı huzursuz etmektedir.

Siyasi iktidarın baskı ve korku düzenini sürdürmek için kullandığı bu yöntemler, tarih boyunca benzer rejimlerde uygulanmış ve her defasında halkın iradesi karşısında başarısız olmuştur. Türkiye, büyük bir geçmişe ve güçlü bir demokrasi geleneğine sahiptir. Bu millet, baskılar karşısında boyun eğmeyeceğini Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana defalarca göstermiştir. Demokrasi, özgürlük ve adalet talebi bu topraklarda hiç dinmemiştir ve asla dinmeyecektir.

Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum: Yargıyı, medyayı, güvenlik güçlerini bir baskı aracı olarak kullanmaktan vazgeçin. Milletin iradesine ket vurmak, sadece daha büyük bir toplumsal direnç doğurur. Unutulmamalıdır ki, halkın iradesini yok sayan hiçbir düzen kalıcı olamaz. Bu millet, adaletin tecelli edeceği günlere olan inancını koruyacaktır.

Bizler, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği için demokrasiye, özgürlüğe ve eşitliğe inananlar olarak bu baskılara karşı her zaman dimdik ayakta duracağız. Hakkın, hukukun ve adaletin yanında olmaya devam edeceğiz. Şunu unutmayın ki, milletin iradesi her türlü baskı aygıtından daha güçlüdür. Bu ülke, özgür ve demokratik bir geleceği hep birlikte inşa edecektir."

Kaynak: HABER MERKEZİ