CHP 37. Dönem Genel Başkan Yardımcısı Devrim Barış Çelik, sosyal medya hesabında basına yönelik artan baskılara dikkat çekti. Çelik, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın tutuklanmasının yalnızca bir gazeteciye yönelik hukuki bir işlem olmadığını, aynı zamanda basın özgürlüğünü hedef alan bir sindirme politikası olduğunu vurguladı. Bu tutuklamanın, Türkiye’deki otoriter eğilimleri pekiştiren devlet baskı aygıtlarının bir parçası olduğunu belirten Çelik, basın üzerindeki baskıların tarihte olduğu gibi bu dönemde de halkın özgürlük mücadelesini engellemeyeceğini ifade etti.

Çelik'in konuyla ilgili sosyal meedya paylaşımı şu şekilde:

Bakan Uraloğlu: 2025'te sosyal medya düzenlemesi geliyor Bakan Uraloğlu: 2025'te sosyal medya düzenlemesi geliyor

"Demokrat Parti’den AKP’ye: Basına Baskının Değişmeyen Anatomisi”

Bağımsız basın ve medya üzerindeki baskılar, otoriter rejimlerin en temel güç pekiştirme stratejilerinden biridir. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Sayın Suat Toktaş’ın tutuklanması, yalnızca bir gazeteciye yönelik hukuki bir tasarruf değil, aynı zamanda basın özgürlüğünü sistematik olarak hedef alan bir sindirme politikasıdır. Bir önceki metinde paylaştığımız gibi, Althusser’in kavramsallaştırdığı devletin baskı aygıtları, bugün Türkiye’de muhalif sesleri susturmak için devreye sokulmuş durumda. Yargı mekanizması, özgür haberciliği kriminalize etmek için bir araç haline getirilirken, medya üzerindeki tahakküm, yalnızca belirli siyasi çıkarları koruma amacı taşımıyor, aynı zamanda toplumsal rızanın inşasına yönelik ideolojik bir müdahale niteliği taşıyor. Gramsci’nin hegemonya kavramıyla ifade ettiği gibi, siyasal iktidar yalnızca zor aygıtlarıyla değil, ideolojik aygıtlar aracılığıyla da kendini yeniden üretir. Özgür basının susturulması, bu hegemonik düzenin en önemli bileşenlerinden biri olarak devreye sokulmuştur. Ancak tarih göstermiştir ki, medya üzerindeki baskılar gerçeklerin üzerini örtemez. Gazetecileri tutuklayarak toplumsal hafızayı silemezsiniz, halkın haber alma hakkını engelleyemezsiniz. Sayın Suat Toktaş’ın şahsında özgür basın üzerindeki bu hukuk dışı müdahaleler, sadece bireysel bir haksızlık değil, toplumsal adalet ve demokrasi açısından derin bir krizdir. Artık Halk TV, baskıya uğrayan muhalif basının önder kuruluşlarındandır. Neden mi? Hayırlayalım: “Demokrat Parti’nin (DP) 1950-1960 yılları arasındaki iktidarı döneminin başlangıcında basın özgürlüğünü savunmasına rağmen, zamanla muhalif basına yönelik baskıcı yasalar çıkardığı ve iktidar yanlısı basını çeşitli ekonomik teşviklerle desteklemişti DP, ekonomik ve toplumsal vaatlerini yerine getirmekte zorlandıkça, muhalif basının eleştirileri arttı. Bunun sonucunda, basına yönelik yasal baskılar, gazete kapatma yetkileri ve gazetecilere hapis cezaları gibi uygulamalar devreye sokuldu. Hükümet, iktidar yanlısı gazetelere kâğıt tahsisi, resmi ilanlar ve örtülü ödeneklerle finansal destek sağladı.” Bunlar size tanıdık gelmedi mi?! 1950-1960 yılları arasında DP, Ulus, Dünya, Demokrat İzmir gibi gazeteleri kapatarak basını susturmaya çalışmıştı. Bugün de yerkin ceza hukukçularını bile şaşırtan, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Sayın Suat Toktaş’ın tutuklanması, bağımsız medyaya yönelik baskının yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Ancak basın sustukça/susturuldukça toplum da susturulmuş olmaz. DP döneminde basına baskı arttıkça muhalif direniş yükseldi ve milletin iktidara tepkisi daha da arttı. Bugün de gazetecilere yönelik baskılar, toplumun demokrasi ve özgürlük mücadelesini bastıramayacaktır. Aksine örgütlü mücadeleyi körükleyecektir. Gerçekleri, yazanları susturarak iktidarınızı koruyamazsınız. Sayın Suat Toktaş’a ve bağımsız medyaya yönelik bu saldırılar, tarihin hafızasında otoriter yönetimlerin bir başka kara lekesi olarak kalacaktır. Halk Tv de bu baskıcı dönemin yeni direniş mecrası olacaktır. Bilvesile Halk Tv ailesine “geçmiş olsun” değil, “gururlanın” demek daha yerinde olacak. Sadece gazeteciliği hakkıyla yapan değil, aynı zamanda alnı açık, başı dik bir şekilde süreci cesaretle göğüsleyen bir genel yayın yönetmenleri bir ağabeyleri var."

Kaynak: HABER MERKEZİ