TBMM Genel Kurulu'nda İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına yönelik tepkiler devam ediyor. TBMM Genel Kurulu'nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, şunları söyledi:

TBB’de Yeni Başkan Vekili Karalar: Biz de egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz ve bunu teslim etmeyeceğiz TBB’de Yeni Başkan Vekili Karalar: Biz de egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz ve bunu teslim etmeyeceğiz

Yediremediniz karşısına bütün devlet imkanları ile seferber oldunuz

"19 Mart darbe girişimi hepimize bazı şeyler öğretti. Gerçeklerle yalanlar arasında, halka doğru söyleyenle kaçak güreşenler arasında fark var. Halkın karşısına çıkmak isteyenle mahkeme arkasına sığınmak isteyenler arasında fark var. 1994 İstanbul seçimlerinde Tayyip Erdoğan yüzde 25 oyla seçildi, 'İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder' dedi. 2019 yılında Ekrem İmamoğlu yüzde 48,8 oyla en yakın rakibine karşı önce 13 bin farkla sonra seçimi iptal ettirmenizin ardından 806 bin farkla geldi. Yediremediniz karşısına bütün devlet imkanları ile seferber oldunuz bu sefer Ekrem İmamoğlu yüzde 25'le değil, yüzde 40'la değil yüzde 51,14 oyla rakibi Erdoğan'a 1 milyon fark atarak seçildi.

CHP demokrasi için duruş gösterdi, siyasi yasakları kaldırdı

Tayyip Erdoğan o dönemin adaletsiz yargılamasında bile tutuksuz yargılandı, görevinin başında kaldı. Yargılamanın sonunda karar kesinleşince cezaevine gönderildi.Televizyonlarınızda itibar suikasti yaptığınız, her gün yeni yalanlar türettiğiniz Ekrem İmamoğlu önseçimden 15 milyon farkla çıkmış olan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu daha yargılanmasına başlanmadan şafak operasyonuyla 20 otobüs polisle gözaltına alındı, tutuklandı. Tayyip Erdoğan cezaevine girip siyasi yasak aldığında CHP demokrasi için duruş gösterdi, siyasi yasakları kaldırdı. Ekrem İmamoğlu'na bu davalar açılırken Tayyip Erdoğan 'turbun büyüğü heybede' dedi, mahkemelere talimat verdi.

19 Mart azınlığın çoğunluğu zorla parmaklıklar arasına zaptetme girişimidir

15 Temmuz darbe girişiminde hükümetin ne söyleyeceği belliydi, herkes muhalefet ne söyleyecek diye baktı. Genel Başkanımız Özgür Özel, 'Meclis'i açalım' dedi tam da burada demokrasiye sahip çıktı, AK Partili milletvekilleri alkışladı, teşekkür ettiler. Son seçimlerde birinci çıkmış partiye ve Cumhurbaşkanı adayına yönelik siyasi saldırılar yapılırken de bizim ne yapacağımız belli. Herkes döndü son seçimlerin ikinci partisi ne yapacak diye baktı. Sokaklarda barışçıl gösteri hakkını kullanan, önseçimde oy kullanan 15 milyon vatandaşımız hepimizden daha iyi görüyor. Son seçimlerin ikinci partisi demokrasi sınavından kalmıştır, darbeye ortak olmuştur. 19 Mart darbe girişimi çoğunluğun azınlığa baskısı değil, azınlığın çoğunluğu zorla parmaklıklar arasına zaptetme girişimidir. 'Her şey çok güzel olacak' diyen gençlerin gözaltına alındığı, tutuklandığı; serbest bırakılacaklar listesinde adı olan gazetecilerin ani bir karar değişikliği ile arka arkaya tutuklandığı, İstanbul'da size bir milyon fark atan İmamoğlu'nun resimlerinin toplansın diye yazı yazılırken Şişli belediyesindeki kayyumun talimatıyla Atatürk resminin küçültüldüğü, ilk icraatinin kent lokantalarını kapatmak olduğu bir günü yaşıyoruz. 

Sanmayın ki bu birkaç günlük bir itirazdır, razı olunacak bir haksızlıktır

Genel Başkanımız 'o küfrü kendi anneme edilmiş sayıyorum' dedi. Protesto ile hakareti birbirine karıştırmak kabul edilemez' dedi. Peki Dilek İmamoğlu'na günlerdir hakaret eden, iğrenç zihinlerini iğrenç dillerine yansıtanlara soruyorum; bu koltuklarda onlara tek bir laf edebilen var mı?  Ekrem İmamoğlu'nu Silivri'ye gönderirsiniz karşısınıza heryerde milyonlarca İmamoğlu çıkar. Sanmayın ki bu birkaç günlük bir itirazdır, razı olunacak bir haksızlıktır." 

Kaynak: ANKA