Ömer Fethi Gürer, 2025 yılı için Tarım Kanunu'na göre ayrılması gereken 615 milyar liralık desteğin sadece 135 milyar lira olarak bütçede yer aldığını belirterek, bu durumun üreticiyi büyük bir sıkıntıya soktuğunu söyledi. Gürer, "Üretici, kendi emeğini ve ailesinin katkısını maliyet hesabına katmıyor. Girdi maliyetlerine bakıyor, cebinde kalan parayı kâr sanıyor. Ancak bir yıl sonra yeni ürünü almaya gittiğinde, kazandığı para bunu karşılamıyor. Böyle olunca da her sene küçülüyor ve yoksullaşıyor" dedi.
Kooperatifçilik ve tarımda kendi kendine yeterlilik
Tarımda sürdürülebilir üretim için kooperatifçiliğin yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunan Gürer, üretim planlamasının önemine değindi. Gürer, üretim öncesi, üretim süreci ve sonrası aşamalarda yaşanan sorunlara çözüm üretecek bir yapı kurmanın gerekliliğini belirterek, "Bir yıl önceden hangi bölgede, hangi üründen daha çok verim alınacağını belirleyerek üretimi planlayacağız" şeklinde konuştu.
Mazot desteği
Gürer, çiftçilere verilen mazot desteğinin yetersiz olduğunu ve çiftçinin aslında daha fazla vergi ödediğini belirtti. "Çiftçilerimiz yılda 3,5 milyar litre mazot kullanıyor. Bunun üzerinden ÖTV ve KDV olarak 50 ila 60 milyar lira ödüyor. İktidar, çiftçiye 20 milyar lira mazot desteği veriyor ama aynı çiftçiden 60 milyar lira geri alıyor" diyen Gürer, mazottaki ÖTV ve KDV'nin kaldırılmasını talep etti.
Hayvancılıkta ithalat ve yüksek maliyetler
Hayvancılık sektörüne de değinen Gürer, Türkiye'nin 2014 yılına kadar hayvan ithalatı yapmadığını, ancak son yıllarda 10 milyon hayvan ithalatı gerçekleştirildiğini ifade etti. İthalatın yerli üretimi yok ettiğini belirten Gürer, "Besici bu fiyatlarla ne yapacak, bu işten nasıl para kazanacak? Yeme zam geliyor, süte fiyat artışı gelmeden önce yem fiyatları arttı" dedi.
