CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Ankara'nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı'nın özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direnişe destek vermek için bölgeye ziyarette bulundu. Yavuzyılmaz, özelleştirmenin halkın zararına olduğunu belirterek, "Enerji vatandır, vatan satılmaz" dedi.
Ankara'nın Nallıhan ilçesinde yer alan Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı, 4 Mart’ta yapılacak özelleştirme ihalesi öncesinde büyük bir direnişe sahne oluyor. Maden işçileri, hem termik santralin hem de maden sahalarının özelleştirilmesine karşı kendilerini maden ocağına kapatarak eylem başlattılar. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz da bu eyleme destek vermek üzere bölgeye giderek işçilere moral verdi ve özelleştirmenin ardındaki planları eleştirdi.
İhale süreci ve işçilerin endişeleri
Yavuzyılmaz, yaptığı açıklamada özelleştirmenin nedenlerini ve süreçle ilgili endişelerini dile getirdi. Çayırhan Termik Santrali’nin piyasa değerinin 1 milyar dolar, maden sahasındaki kömür rezervinin ise 3,5 milyar dolar olduğunu belirterek, toplamda 4,5 milyar dolarlık bir değeri olan bu tesislerin, devredilecek bir şirkete düşük bedellerle verilmesinin doğru olmadığını vurguladı. İhalenin taban bedelinin açıklanmamış olmasının, şeffaf olmayan bir satış sürecini beraberinde getirdiğini söyledi.
"Enerji vatandır, vatan satılmaz"
Yavuzyılmaz, özelleştirmenin arkasında kamu kaynaklarının özel sektör tarafından kullanılmak üzere teslim edilmesinin olduğunu belirterek, “Enerji vatandır, vatan satılmaz” diyerek büyük bir tepki gösterdi. Kamuya ait olan bu tesislerin, özel sektöre devredilmesinin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal anlamda da büyük zararlar doğuracağını savundu.
Yavuzyılmaz, Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 83’ünün özel sektör tarafından gerçekleştirildiğini, ancak Çayırhan Termik Santrali'nin yalnızca Ankara’nın elektrik ihtiyacının yüzde 15’ini karşıladığını belirterek, bu tesisin kapasitesinin artırılmasının mümkün olduğunu, ancak özelleştirilmesi halinde bu potansiyelin kaybolacağına dikkat çekti. Kamu işletmesinin sağladığı yüksek kârların, halkın faydasına kullanılabileceğini ifade etti.
İşçilerin güvenceleri ortadan kalkacak
Çayırhan'daki tesislerin kârlı bir şekilde çalıştığını ve burada çalışan işçilerin iş güvencesine sahip olduğunu belirten Yavuzyılmaz, özel sektöre devredilmesi durumunda işçilerin güvencelerinin ortadan kalkacağını söyledi. Ayrıca, Çayırhan’daki termik santral ve maden ocağının, teknolojik açıdan son derece ileri düzeyde işletildiğini ve burada çalışan madencilerin yalnızca maden işçisi değil, aynı zamanda teknisyen olduklarını vurguladı.
Mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz: İhale sürecini durdurun!
Yavuzyılmaz, Çayırhan’daki bu tesislerin kamu eliyle yönetilmesinin halkın yararına olduğunu belirterek, hükümeti özelleştirme kararından vazgeçmeye çağırdı. Ayrıca, 4 Mart’taki ihalenin acil olarak durdurulması gerektiğini ifade etti ve “Bu mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz” diyerek işçilerin ve bölge halkının direnişini sürdürmelerini destekleyeceklerini belirtti.
Yavuzyılmaz, eğer ihale yapılırsa, bu süreçte hukuki itirazların yapılacağını ve ihale şartlarının şeffaf hale getirilmesi gerektiğini belirterek, ihaleyle ilgili yasal sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti. İşçilerin ve halkın bu sürecin durdurulmasına yönelik kararlı tutumlarının, nihayetinde başarıya ulaşacağına olan inancını yineledi.