TBMM Genel Kurulu'nda; TBMM, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçeleri görüşüldü. Görüşmelerde Adalet Bakanlığı bütçesine ilişkin söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, şöyle konuştu:
Bugün bu ülkede adalete hiç güven duyulmuyorsa, gelir dağılımındaki adaletsizlik derinleşip milyonlar yoksullukta eşitleniyorsa, toplumsal şiddet her geçen gün daha da artıyorsa, emekli maaşı yetmeyen emekliler çalışmak zorunda kalıyorsa, asgari ücret açlık sınırının altındaysa, esnafından çiftçisine, işçisinden öğrencisine, emeklisinden çalışanına herkes geleceğinden kaygılı ve umutsuz ise bunun sebebi AKP'nin dayattığı bu yüce meclisi işlevsizleştiren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Bu sistemle şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık, denge ve denetim gibi demokrasinin olmazsa olmazı olan tüm unsurlar yok edilmiştir. İdari, hukuki ve siyasi yetkiler tek bir kişinin elinde toplanmıştır. Bu yetkileri kullanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan herhangi bir denetime tabi mi? Hayır. Sakın Anayasa Mahkemesi demeyin. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerini ya da yasalarını, bir kelimesini değiştirip yeniden çıkardığınızı ya da meclisten geçirdiğinizi cümle alem biliyor. Bunları yaparken tek bir amacınız var o da iktidarınızı devam ettirebilmek.
Bu sistemde bakanlar, Meclis'e hesap vermiyor!
Kuralsızlığın kural haline geldiği bu çarpık sistemle AKP, 100 yıllık cumhuriyet kazanımlarını adeta bir dozer gibi yıkıp yok etmektedir. İşte bu tek adama dayanan yönetim anlayışıyla Türkiye insanı hayrete düşüren, dehşete düşüren açıklamaların yapıldığı bir ülkeye dönmüş durumdadır. Yangına müdahale etmek için, deprem sonrasında arama kurtarma çalışmasını başlatmak için, 8 yaşında bir evladımızın cenazesine gitmek için Cumhurbaşkanı'ndan talimat bekleyen bakanları gördük. Çünkü bu sistemde bakanlar, Meclis'e hesap vermiyorlar, tek sorumluluk duydukları kişi kendilerini atayan cumhurbaşkanı. Tam da bu nedenle bakanların asıl hedefi millete hizmet etmek değil, efendilerine hizmet etmektir. 22 yıllık AKP iktidarında kendi şirketinden başında bulunduğu bakanlığa dezenfektan satan bakanı da gördük. Afgan çobanlara güzellemeler yapan bakanı da gördük. İşine gelince yargı bağımsızlığından bahseden işine gelmeyince hakimlere istikamet gösteren adalet bakanını da gördük. Gözlerinden ışık saçan bakanı gördük. 'Milletvekillerini belediyeye sokmayın' diye talimat verirken bu yüce mecliste milletvekiline kafa atmaya çalışan bakanı da gördük.
Başka hiçbir dert tasa yokmuş gibi...
Halkın bu kadar sorunu varken meclisin halkın gündemine hakim olacak şekilde çalışması beklenirken, bu Meclis'in Başkanı ne yaptı? Başka hiçbir dert tasa yokmuş gibi meclisteki bütün partileri ziyaret etti ve anayasa değişikliğinin ne kadar gerekli anlattı. Bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kez daha cumhurbaşkanı seçilmesinden çok daha önemli ve çok daha büyük sorunlar var. Mesela bu sistemde bazıları için seçim sonuçlarının hiçbir değeri yok. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde tek adam anlayışı halk iradesini düpedüz yok sayıyor.
Meclis bütçesinin plan bütçe komisyonundaki görüşmelerin olduğu gün Esenyurt Belediye Başkanı'mızın tutuklanmasına, devamında da belediye kayyum atanmasına karşı mücadelemizi başlattığımız gündür. Bir belediye kayyum atamak vatandaşa had bildirmek demektir. Halka sen kendini yönetecek kişiyi seçemezsin, seçersen görevden alırım demektir. Sandıkta alamadığını hukuku siyasete alet ederek almaya çalışmaktır.
Hukuksuzluklar sadece kayyumla sınırlı değil
Tabii hukuksuzluklar sadece kayyumla sınırlı değil. Yetkiler tek adamda ya çıkarırız bir kararname CHP'li belediyeleri çalışamaz hale getiririz diye düşündünüz. Belediyelerin yetmedi belediye şirketlerinin gelirlerini kaynağında kesmek için Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkardınız. Yetmedi belediyelerin açtığı kreşleri de kapatalım dediniz. Küçücük çocukların uygun fiyatla bakılmasından, huzurlu ve güvenli bir ortamda büyümesinden, annelerinse çalışarak aile bütçesine katkıda bulunmasının daha rahatsız oldunuz. İstediğiniz kadar rahatsız olun, istediğiniz kadar engellemeye çalışın CHP olarak halka hizmet etmemizi engelleyemezsiniz."