Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bir yazı göndererek sahada yapılan incelemelerde belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğunu ve bu yerlerde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin yapıldığı ve bu program ve kapsamda eğitim-öğretim faaliyeti yapıldığının tespit edildiğini bildirdi. Konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılında verdiği kararla Belediye Kanunu’nun “Belediyelerin okul öncesi eğitim kurumları açabilir” hükmünü iptal ettiği belirtilen yazıda, belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyeti konusunda uyarılarak yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi ve mevcut yerler hakkında kanun hükümlerine göre hareket edilmesi konusunun belediyelere bildirilmesi istendi.
"Derhal bu yanlıştan dönün”
Ülke genelinde belediyelere ait tamamı CHP’li belediyeler tarafından açılmış 653 kreş bulunuyor. Bakanlığın yazısına tepkiler sürüyor. CHP’lilerin tepkileri şöyle: Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek: “İyilik için mücadele olur, iyiliğe karşı mücadele olmaz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belediyelerin yeni kreş açmamaları, açılan kreşlerle ilgili ise hukuki işlem yapılması yönünde karar alındı. Biz kreşlerimizi işletmeye, geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimine katkı sağlarken ebeveynlerinin de hayatlarına dokunmaya devam edeceğiz. Peki siz bu karardan etkilenmesini hedeflediğiniz ailelerin, o kreşlerde öğrenim gören çocukların yüzüne bakabilecek misiniz? Günlük yaşam düzenini yerle bir etmeyi planladığınız sayısız aileye karşı bir açıklamanız olacak mı? Hedef tahtanızda belediyeler değil, halkın kendisi var. Bu millet hakkını yiyenleri, hakkı olan hizmetleri engelleyenleri unutmaz. Derhal bu yanlıştan dönün.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz: “AKP, kreş kapatan parti. Çevre Bakanı Murat Kurum, bir yandan belediyelerin açtığı kreşleri kapatmaya çalışırken diğer yandan da ısmarlama bilirkişi raporuyla İliç faciasındaki asli kusurunu gizlemeye çalışıyor. Saf kötülüktür bu.”
Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin: “Belediye kreşleri, nice aileye nefes aldıran hizmetlerden birisi. Öyle ki Murat Kurum, başkan adaylığı zamanında da 100 kreş açacağını vadediyordu. Bu genelgeyi sadece yüreği katrana bulanan, vicdanı taş kesen yazabilirdi.”
"Gücünüz yeterse kapatın"
Halkla ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut: “İnsafsızlığın bu kadarı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediyelerin açtığı kreşleri kapatıyor ve bundan sonra yeni kreş de açılmayacak. Binlerce aile bütçesi yetmediği için çocuklarını kreşe yolluyor. Belediyelerimizi değil, aileleri cezalandırıyorsunuz. Bu karardan bir an önce dönün.”
Bulut, ayrıca AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın 14 Ekim 2015 tarihli, “Belediyelere kreş açma zorunluluğu getireceğiz” tweet’ini alıntılayarak şunları kaydetti: “AKP'nin iki yüzlü siyasetinin tescilidir. ‘Belediyelere kreş açma zorunluluğu getireceğiz’ diyerek oy isteyenler, bugün var olan belediye kreşlerini kapatmaya çalışıyor. Cesaretiniz varsa, gücünüz yeterse kapatın.”
"AKP halka hizmetin düşmanıdır”
Gençlik ve Spor Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç: “Çevre ve Şehircilik Bakanı, belediyelerin kreşlerinin kapatılmasına karar vermiş. İktidar, devletin tüm aygıtlarını kendi siyasi yörüngesine hapsetmiş durumda. Toplumun faydasına olan herhangi bir şeyi yapmamakta ısrar etmekle birlikte CHP belediyelerimizin sosyal belediyeciliğinin önünü kapatmakla meşgul. MEB’in kendi istatistiklerinde kamuda okul öncesi eğitime erişim, var olan okulların da kapanmasıyla gittikçe azalıyor. MEB görevini yerine getirmezken çocuk, aile ve toplum sağlığının erken yaşta eğitimle başladığı gerçeğinin bilincinde olan CHP belediyelerinin vatandaşa hizmet etmesi engelleniyor. Bakanlığın bu kararı siyasi olmakla beraber; derinleşen ekonomik buhranla çocuğunu yüksek ücretli kreşlere gönderemeyen vatandaşın eğitime erişimini engelliyor; çalışan ebeveynleri denetlenebilir bir bakım-eğitim hizmetini almaktan alıkoyuyor; mevcut çalışma koşullarında bakım sorumluluğunu tümüyle kadına yükleyerek kadını eve hapsediyor; çocukları tarikat ve cemaatlerin denetlenemeyen yapılarına mecbur bırakıyor. Bu karar halka, toplum ve çocuk refahına açık bir saldırıdır. Bir kere daha gördük ki AKP halka hizmetin düşmanıdır.”