Tarım ve Orman Bakanlığı 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe sokacağı bir tebliğ ile Alkol ve Tütün tekellerini piyasanın tek hakimi haline getirmek istiyor. ÇIFTÇI-SEN duruma tepki gösterdi.
Küçük işletmelerle beraber üzüm ve tütün üreticileri de tekellere kurban ediliyor denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: AKP iktidarı, gerek tütün ticareti yapan üretici kooperatifi ve benzerlerini, gerekse de şarap üreten küçük işletmeleri yeni vergiler, parasal teminatlar vb. koşullar koyarak pazarın dışına atmaya çalışıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı; 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe sokmak üzere "Tütün, Tütün Mamulleri, Makaron, Yaprak Sigara Kağıdı, Sigara Filtresi, Alkol ve Alkollü İçkilerin Üretim ve/veya Ticareti Faaliyetinde Bulunanlardan Teminat Alınması Hakkında Tebliğ” (TEBLİĞ NO: 2023/50) hazırladı.
Bilindiği gibi; IMF’ye 18 Aralık 2000’de verilen niyet mektubunun gereği olarak; Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş Türkiye’ye “Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı” olarak atandı. “15 günde 15 Yasa” çıkarttırarak TEKEL’in piyasadan el çektirilmesinin önünü açtı.
Örgütsüz tütün üreticilerine şirketler tarafından tek tek sözleşmeler dayatıldı. Tütün ve tütüncülüğümüz çokuluslu sigara ve tütün kartellerine teslim edildi. Neo-liberal politikaların katıksız uygulayıcısı olan AKP iktidarı döneminde de TEKEL’in sigara, içki ve yaprak işleme tesisleri özelleştirildi. Şirketlerin alım fiyatları üreticilerin maliyetini bile zor karşılamaktaydı. Bu nedenle 2000'de 600 bine yakın olan tütün üreticileri sayısı bugün 40 binlere düşmüş durumdadır.
AKP iktidarı 2017 ve 2021 yıllarında bir hamle daha yaparak Şark tütününün üretildiği son bölge olan Adıyaman, Malatya ve çevresini de tütün üretiminden kopartmak için tütün işleme ve pazarlamasına yeni yasaklar getirmiş, üreticileri şirketlerle sözleşme yapmaya zorlamıştı.
Üreticilerin ciddi direnişleri üzerine onları kooperatifler vasıtasıyla “yetki belgesi” almaları koşuluyla tütün işleme ve pazarlama yapmalarına izin verilmişti. Şimdi de Tarım ve Orman Bakanlığı hazırladığı yeni “Tebliğ” ile bu kooperatifleri de ödeyemeyecekleri maddi yükümlülükler yükleyerek
piyasadan çekilmelerini zorlamakta, böylelikle de uluslararası tütün ve sigara şirketlerinin piyasayı daha da iyi kontrol etmelerinin önünü açmak, üreticileri sözleşmelerle işçi haline getirmek istemektedir.
Bu “Tebliğ” sadece tütün üreticileri için tehdit oluşturmamakta; şaraplık üzüm üreten üreticiler için de tehdit oluşturmaktadır. Çünkü bu “Tebliğ” in bir amacı da yürürlüğe gireceği andan itibaren küçük şarap üreticilerini ve butik şarapçılık yapanları büyük maddi yükümlülükler altına sokarak üretimi bırakmaya zorlamaktır. Şarap üretimi tekelleştiği ölçüde şaraplık üzüm üreten üreticiler ailelerinin ve kendilerinin emeklerini, üretim araçlarını büyük şarap şirketlerinin hizmetine sunmak,( tıpkı tütünde olduğu gibi) bu şirketlerin belirlediği fiyattan üzümlerini satmak, sözleşmeli
üretim yapmak zorunda kalacaklardır. Bu tebliğ ile amaçlanan şey tam da budur. Bu durum üzüm üreticisi açısından da, Butik Şarap üretimi yapanlar açısından da kabul edilemez.
AKP iktidarının uyguladığı tarım politikaları sonucu gıdanın ve tarımsal üretimin kontrolü hızla şirketlerin kontrolüne girmekte ve girmeye de devam etmektedir. Bu yanlıştan dönülmeli bu “Tebliğ” geri çekilerek gerek tütün üreticilerinin, gerek şaraplık üzüm üreticilerinin, gerekse de Butik Şarapçılık yapanların mağdur olması engellenmelidir. Kaldı ki bu “Tebliğ”in uygulanması aynı zamanda tüketicilerin de mağduriyetini beraberinde getirecektir. Tüketiciler daha kalitesiz ürünleri daha pahalıya tüketmek zorunda kalacaktır. Şirketlerin Tarım ve Gıda Sistemine Hayır!"