İstanbul’da bir yurttaş, boşanma aşamasında olduğu eşinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla mahkemeye başvurdu. Mahkemeye “delil” olarak bir video sunuldu. Videoyu eşinin çektiğini belirten kişi, görüntülerdeki sesin hakaret içerdiğini iddia etti. Mahkeme eşe “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 10 ay hapis cezası verdi.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili iddianame hazırladı. Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan K.D., videonun eşinin telefonunda bulunduğunu ve sesin Ö.D.’ye ait olduğunu söyledi. Şikâyetçi Ö.D. ise daha sonra şüpheli olarak dinlendi ve videodaki sesin kendisine ait olduğunu kabul etti. Ancak kaydı kendisinin yapmadığını belirtti.
Gülme sesinden ceza
İddianamede, videoda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüntülerinin efektle kullanıldığı ve hakaret içerikli ifadelerin yer aldığı belirtildi.
Beykoz 3. Asliye Ceza Mahkemesi, K.D. hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan bir yıl hapis cezası verdi ve cezayı 10 aya indirip hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Videoda gülme sesi duyulduğu gerekçesiyle Ö.D. hakkında da aynı suçtan 10 ay hapis cezası verildi. Ceza 6 bin lira para cezasına çevrildi.
Avukat karara itiraz etti, istinaf reddetti
Ö.D.’nin avukatı Burak Saldıroğlu, kararı hukuka aykırı bularak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararında usule ve esasa ilişkin bir aykırılık olmadığını belirterek itirazı reddetti.
İstinaf kararının ardından Avukat Saldıroğlu, dosyayı Yargıtay’a taşıdı. Konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Gülme ya da kamera tutmanın cezalandırılması, bu kararların hukukî değil siyasî olduğunu gösteriyor.” dedi.
Yargıtay’ın nasıl bir karar vereceği merakla beklenirken, dava süreci ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı tartışmalarını da yeniden gündeme taşıdı.
