Gizem TABAN ŞEBER- Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Karabağlar Belediye Başkan Adayı İş İnsanı Abdullah Kaya, İz Televizyonu’nda Özgür Coşkun ile Seçime Doğru programının konuğu oldu. Göreve talip olma gerekçelerini anlatan DEVA Partili Kaya, Karabağlar’ın neden DEVA’yı seçmesi gerektiğine dair de konuştu.  

Her sokağı biliyorum

Yaklaşık 28 yıldır Karabağlar’da yaşadığını ve kendisini ‘Karabağlarlı’ olarak tanımladığını ifade eden DEVA Partisi Belediye Başkan Adayı Abdullah Kaya, “Karabağlar’ın çıkmaz sokakları dahil her sokağını biliyorum” dedi. Siyasete ilk olarak iktidar partisinde başladığını, sonrasında, insanlara yapılan adaletsizlikleri ve haksızlıkları gördüğü için siyasetten çekildiğini söyleyen DEVA Partili Kaya, “Sayın Ali Babacan’ın liderliğinde bir siyasi hareketin başladığını gördüğümde, ‘Ben bu partiye müşahit de olurum, ne lazımsa elimden geleni yaparım’ diyerek gittim. Görüşmeden ilçe başkanı olarak çıktım. DEVA Karabağlar’ın kurucu ilçe başkanlığını yaptım. Siyaset bir taraftan iddia bir taraftan da çözüm üretme kapısı... Belediye anlamında da Karabağlar’ın çok sıkışık olduğunu hissettiğimiz için bu göreve talip oldum. Siyaset, toplumun genelini ilgilendiren konularla ilgili çözüm iradesi ortaya koymak ile ilgili, kimsenin hissiyatını sömürme aracı değil. DEVA Partisi’nde olmamın da sebebi bu... Kimsenin şahsi hissiyatını sömürmeden hizmet ve sonuç odaklı bir parti olduğu için DEVA Partisi’nin belediye başkan adayıyım” açıklamalarında bulundu.

Neden Ali Babacan?

DEVA Partisi Ali Babacan ile neden yol yürüdüğünü anlatan Kaya, “Bana çok kez, ‘Neden Ali Babacan, neden DEVA?’ diye soruluyordu. Ben de diyordum ki; bir kişi düşünün önünde yüzlerce milyar dolarlık devletin hazinesinin parası gelmiş, geçmiş olsun. Ben Ali Bey ile ilgili tescilli mahkeme kararı istemiyorum, dedikodu olmayan bir iddia ile gelin, ‘Bu adam devletin bir kuruşuna tenezzül etti’ deyin vallahi ben bugün bırakırım diyordum. Ya da ‘Yaptığı işlerde başarısızdı, liyakatsizdi’ deyin. Biz Ali Bey’in Avrupa Birliği Bakanlığı yaptığı dönemde bütün dünyaya açılan geniş bir vizyona sahiptik. Türkiye, Ali Bey’in Dışişleri Bakanlığı döneminde Birleşmiş Milletler Kurulu’nun geçici üyesi olmuştu. Hakkında iğne ucu kadar akraba kayırmacılığı yaptığına dair bir şey varsa ben bugün terk ederim diyordum.  Ben sonuna kadar düzgün ve kaliteli olduğuna inandığım bir liderin arkasında yürüyorum” ifadelerini kullandı.  


Kriterimiz demokrasi

DEVA Partisi Karabağlar Belediye Başkan Adayı Abdullah Kaya, ‘Karabağlar neden DEVA’yı tercih etmeli?’ sorusunu şöyle yanıtladı: “Türkiye’de hep kutuplaşmadan bahsedilir. Kutuplaşma dediğiniz şey tek taraflı olmaz. Kutbun bir tarafı varsa karşı tarafı da vardır. Ülke, iki kutuplu bir siyasete mahkûm edilmek isteniyor. Her iki kutup da topluma kaliteli bir yaşam, nitelikli bir gelecek ve hayal kurulacak bir ülke vaat etmiyor. Bir taraf cennete kombine bilet satıyor, bir taraf da herkesin ortak değeri olan, herkesin eşit oranda hissedar olduğu Atatürk ve Cumhuriyet’i dile getiriyor. Biz bu değerlerin korunması ancak daha iyi bir hizmet, daha iyi bir gelecek, daha iyi bir ekonomi, daha iyi sağlık hizmeti gibi kamunun sorumluluğunda olan ne kadar hizmet varsa, bunlar üzerinden yapılacak bir siyaseti tercih ediyoruz. O yüzden ‘tek kriterimiz demokrasi diyoruz. Liberal demokrat, milliyetçi demokrat, sosyal demokrat, muhafazakâr demokrat, ne olursa olsun kriterimiz demokrat diyoruz.”

Yapacak çok işimiz var

Karabağlar Belediye Başkanlığı’na talip olma gerekçelerini açıklayan ve Karabağlar’ın sorunlarına değinen DEVA Partili Kaya, şunları söyledi: “Ben Karabağlar’ı tarif ederken; İngiliz Sanayi Devrimi sonrası ucuz emeğin getirilip sermayeye köle edildiği formattaki insanlara benzetiyorum. Karabağlar, ‘Anadolu’ndan ucuz sermaye gelsin çalışsın ama hangi şartlarda yaşadıkları, çocukların hangi şartlarda büyüdüğü önemli değil’ şeklinde görülmüş. Bir diğer tarif olarak da diyorum ki; bir tarafı Paris bir tarafı Peşaver... Ben Karabağlar’da yaşayan birisi olarak hem demografik hem çevresel hem ekonomik yapısını bilen biriyim. Yapacak çok işimiz var. Biz Karabağlar’ın her tarafının müreffeh olmasını istiyoruz. Gecekondulardan oluşan bölgelerimiz var, herhangi bir mühendislik hizmeti almadan yapılan binalar muhtemel katil binalardır. Bizim en büyük iddiamız kentsel yenilenme olacak. Çünkü en büyük ızdırabımız bu... Karabağlar, kamu hizmetlerinden de yeteri kadar faydalanan bir yer değil. Bir engellinin Karabağlar’da gönül rahatlığıyla gidip gelebileceği tek bir sokak yok. Karabağlar’da bisiklet sevdalılarının gönül rahatlığıyla bisiklet sürebilecekleri bir alan yok. Yaşlılarımızın, emeklilerimizin zamanını geçirebileceği nitelikli alan konusunda çok ciddi sıkıntı var. Bunlar bizim esas gündemimizde olması gereken konular... Karabağlar sanayi perişan... Üstelik bir dünya markası haline getirilmesi muhtemel bir mobilya sektörü var. Ama biz Karabağlar’da İnegöl mobilya, Ankara mobilya alıp satıyoruz. Bu, mobilyacıların değil, İzmir’in hem yerel yönetimdeki hem de merkezi hükümetteki temsilcilerinin ayıbıdır. Esnafa ön ayak olması gereken kamudur. Kaynakları düzgün kanalize ettikten sonra Karabağlar mobilyanın dünya markası olacağına eminim. Bununla alakalı yapılması gerekenler var ama öncesinde Karabağlar sanayinin fiziki anlamda yenilenmesi lazım. Esnafın bir hiçbir metrekare kaybına uğramadan çok katlı bir sanayi bölgesinin yapılacağına inanıyoruz. Sonuç olarak; Karabağlar’da derdimiz de büyük iddiamız da!

Biz hayal satmıyoruz

“Biz insanlara hamaset satmak yerine, duygularını sömürmek yerine neler yapabileceğimizi anlatıyoruz” sözleriyle açıklamalarını sürdüren DEVA Partisi Belediye Başkan Adayı Kaya, “Hayal satmıyoruz, imkansızı da anlatmıyoruz. Karabağlar’ın hem kentsel yenilenme ile ilgili hem de sanayinin dönüşümü ile ilgili sorunlarının üstesinden geleceğiz. Ayrıca Karabağlar; engellinin, yaşlının, çocuğun rahat edeceği bir yer olacak. Gelir adaletsizliği bir yerel yönetimin çözeceği bir konu değil ama yerelde şunu sağlamak mümkün; simit bulamayan çocuk kavramını ortadan kaldırmak mümkün. Sosyal belediyecilik anlamında hem yerel hem de merkezi iktidardan farklı düşünüyoruz. Bizim yatağa aç girecek hiçbir komşumuz olmamalı, bu mutlak prensibimiz ama hepsinden önemlisi insanlara balık tutmayı öğretmek lazım. Artık devir değişti, bugün revaçta olan bir meslek birkaç yıl sonra yok olabilir ya da şu anda olmayan bir meslek birkaç yıl sonra revaçta olabilir. O yüzden eğer bir belediye sürekli öğrenme ile ilgili kendisini hazırlarsa yerelde lazım olabilecek yeni mesleklere istihdam sağlamak mümkün olur” diye konuştu.  

Abdullah Kaya kimdir?

Abdullah Kaya emekçi bir ailenin evladı olarak 1978 yılında Adıyaman’da doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi memleketinde tamamladı. Kırgızistan Bişkek Sosyal Bilimler Üniversitesi’ni bitirdi. Bir dönem İzmir’de yerel gazetecilik, köşe yazarlıkları ve radyo programcılığı yaptı. 2004 yılında sigortacılık alanında faaliyet göstererek iş hayatına atıldı. Başarılı iş insanı olan Abdullah Kaya 2007-2011 yılları arasında Muğla Fethiye ve Antalya Kaş’ta Ruslarla ortak Yunus Gösteri Merkezi İşletmeciliği yaptı. 2012’den bu yana matbaacılık alanında faaliyet göstermektedir. Adıyamanlılar Derneği’nin yanı sıra bazı sivil toplum kuruluşlarında görev aldı. Uzun dönem MÜSİAD’ın sektör kurulu başkanlığı’nı yaptı. Yaklaşık 28 yıldır Karabağlar’da ikamet eden Abdullah Kaya İzmir’de kurucuları arasında yer aldığı Deva Partisi’nin Karabağlar Belediye Başkan Adayı olarak çalışmalarını yürütmektedir. Evli ve üç çocuk babası olan Abdullah Kaya iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Editör: Özlem Çimen Durmaz