İzmir’in dağlarında çiçekler açtı… Doğayla buluşmanın en güçlü adresi olan İzmir’in dağları, sadece bir yürüyüş rotası değil, bedenin ve ruhun ilacı. Olympos Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Hafize Yiğit, dağcılığın fiziksel, ruhsal ve kültürel faydalarını vurgularken, İzmir’in hem doğaya kolay erişimi hem de tarihi yürüyüş yollarıyla Türkiye’nin en şanslı şehirlerinden biri olduğunun altını çizdi.

İz Gazete'ye konuşan Olympos Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Hafize Yiğit, “İzmir’in dağları yalnızca yürüyüş rotası değil, aynı zamanda bir kültür hazinesidir” dedi.

Yiğit, Efes-Mimas Yolu’ndan yüksek zirve faaliyetlerine kadar doğanın ve tarihin iç içe geçtiği İzmir coğrafyasına dikkat çekti; doğa yürüyüşlerinin ruhsal ve fiziksel iyileştirici gücünü anlattı.

“Doğa yürüyüşü bir spor değil, yaşam biçimi. Tarihle, kültürle ve iyileştirici doğayla iç içe bir şehir: İzmir.”

İzmir'de bisikletli protesto: Pedal çevirdiler, Başkan Tugay'a seslendiler İzmir'de bisikletli protesto: Pedal çevirdiler, Başkan Tugay'a seslendiler

“Dağcılık bir ekip işidir”

Olympos Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Hafize Yiğit, dağcılıkla 1992 yılından beri ilgilendiğini belirtiyor. 2016 yılında kurulan Olympos Kulübü’nün ise neredeyse 10 yılı geride bıraktığını söyleyerek, kulübün başarısını kişisel değil ekip çalışmasına bağlıyor:

“Bu bir kişinin çalışması değil, ekip işi. Şu an evet, İzmir’de en iyi kulüplerden biri haline geldik gibi oldu. Önemli zirvelerdeyiz. Tevazu olamayacağım yani.”

“Zirveler yalnızca yükseklik değil, aynı zamanda deneyimdir”

2024 yılında kulüp, yurt içi ve yurt dışında toplam 24 yüksek dağ faaliyeti organize etti. Arnavutluk ve Bulgaristan gibi ülkelerde yapılan faaliyetlere 75 farklı sporcu katıldı.

“İki gün önce bir tören yaptık. Belki izlemişsinizdir. Arnavutluk ve Bulgaristan’da toplam beş dağ organizasyonu yaptık. Şimdi Yunanistan’daki Olimpos Dağı’na gidiyoruz.”

“İzmir’de dağcılık kültürü güçlü ama dikkat edilmeli”

Yiğit, İzmir’in Türkiye’de dağcılık sporuna en çok katılım sağlayan illerden biri olduğunu vurguluyor.

“50’ye yakın kulüp var. En az o kadar da grup var. Ama dikkat edilmesi gerekiyor. Gruplar her zaman yasal değil. Türkiye Dağcılık Federasyonu tarafından denetleniyor. Kulüpler bu işi izinleriyle, eğitimleriyle ve yasal olarak yapıyor.”

“Doğaya erişim bir ayrıcalıktır ve İzmir bu konuda çok şanslı”

İzmir’in coğrafi avantajına dikkat çeken Hafize Yiğit, doğaya ulaşmanın burada diğer büyük şehirlere kıyasla çok daha kolay olduğunu söylüyor:

“İzmir’in dağları çok çeşitli. Ne tarafa giderseniz gidin doğusuna, batısına. Her yöne yürüyüş parkurları var. Yarım saatlik bir araç yolculuğu sonrası doğaya ulaşabiliyorsunuz. İstanbul’da bu mümkün değil. En yakın doğa yürüyüşü için Kocaeli tarafına geçmek gerekiyor. İzmir’de bu çok kolay.”

“Ekonomik kriz, faaliyet tercihlerini etkiliyor”

Günübirlik doğa yürüyüşlerinin Ekim’de başlayıp Mayıs başına kadar sürdüğünü belirten Yiğit, bu sürede neredeyse her hafta bir yürüyüş yaptıklarını ifade ediyor. Ancak ekonomik kriz nedeniyle bazen kamp ve günübirlik yürüyüşler arasında seçim yapmak zorunda kaldıklarını da ekliyor:

“Eskiden hem kamp hem günübirlik yürüyüş yapabiliyorduk. Şimdi biri yapılınca diğeri yapılamayabiliyor.”

“İzmir’in dağları ruhun ilacı”

Doğanın sadece fiziksel değil, ruhsal bir iyileşme sunduğunu vurgulayan Yiğit:

“İzmir’in dağlarında çiçekler açıyor. Dağlar tedavi yöntemidir. İnsanlar doktora para veriyor. Ama hem ruhsal, hem fiziksel, hem bedensel anlamda dağlar ilaç gibidir. Kendi temposunda herkes yürüyebilir. Az yürümek isteyen, sağlık sorunu yaşayan kişiler için de yürüyüşlerimiz var. Daha uzun mesafe isteyenler için de.”

“İzmir’in dağları sadece doğa değil, aynı zamanda bir kültür hazinesidir”

Yalnızca spor olarak değil, tarihsel ve kültürel bir yolculuk olarak da doğa yürüyüşlerini değerlendirmek gerektiğini belirtiyor Hafize Yiğit:

“Zirveler sadece spor değil, her biri tarih ve kültür hazinesi. İzmir doğa yürüyüşü demek değil sadece. Buralarda İyon uygarlığı yaşamış. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 5-6 yıl önce başlattığı Efes-Mimas Yolu rotası var. Efes’ten Karaburun’a kadar uzanan 800 kilometrelik bir kültür rotası bu. Yürürken geçmişin izlerini takip ediyorsunuz.”

2024 yılı faaliyet takvimi: dolu dolu bir rota

Olympos Dağcılık Kulübü’nün 2024 yılı yüksek dağ faaliyetleri şöyle:

  • 21 Ocak: Bulgaristan Mt. Vihren
  • 23 Ocak: Bulgaristan Mt. Musalla
  • 26 Ocak: Bulgaristan Mt. Vitoşa
  • 24 Şubat: Babadağ-Karcı Zirve ve Trans
  • 3 Mart: Hasan Dağı
  • 16 Mart: Kaz Dağları Zirve ve Trans
  • 1 Nisan: Süphan Dağı
  • 27 Nisan: Sandras Dağı Zirve ve Trans
  • 17 Mayıs: Uludağ Zirve ve Trans
  • 26 Mayıs: Erciyes Dağı
  • 18 Haziran: Arnavutluk Mt. Jeverse
  • 20 Haziran: Arnavutluk Mt. Vajushes
  • 29 Haziran: Hasan Dağı Trans
  • 29 Haziran: Uyluktepe Zirve
  • 11 Temmuz: Hakkari Cilo Dağları Reşko Zirve
  • 3 Ağustos: Aladağlar Karasay
  • 4 Ağustos: Aladağlar Emler
  • 5 Ağustos: Aladağlar Oğlakkaya
  • 30 Ağustos: Büyük Demirkazık Trans
  • 28 Eylül: Gömbe Akdağ Trans
  • 29 Ekim: Barla Dağı Trans
  • 30 Ekim: Sultan Dağı Trans
  • 23 Kasım: Honaz Dağı Trans
  • 22 Aralık: Dedegül Dağı

“Hem zirve hem içsel yolculuk”

Son söz yine Hafize Yiğit’ten geliyor:

“İzmir’in dağlarında çiçekler açar… Dağlar sadece spor değil, bir yaşam biçimidir. Ruhun, bedenin, aklın iyiliği için yollara düşüyoruz. Her yürüyüş bir iyileşme, her zirve bir içsel yolculuktur.”

Muhabir: SEMRA İĞTAÇ