SEVİNÇ KARATAŞ/ İZ GAZETE- Kayseri’de pazar günü akşam saatlerinde yabancı uyruklu küçük yaştaki bir kız çocuğunun, yine yabancı uyruklu olduğu bilinen bir kişi tarafından tacize uğradığı iddia edilmişti. Olay üzerine ayaklanan bölge halkı sokağa dökülmüştü. Olayın boyutu gün geçtikçe büyüdü ve ırkçı söylemler arttı. Olaya ilişkin tepkiler yalnızca Kayseri’de değil Hatay, Bursa, Kilis, Konya, Şanlıurfa ve Gaziantep’de büyüdü. Göçmenlere ait işyerleri ve araçlar tahrip edildi, göçmen karşıtı sloganların atıldığı yürüyüş ve protestolar düzenlendi. Olay sonrası çığ büyüyen ırkçı söylemlere tepki gösteren Avukat Deman Güler, “Ülkede böylesine büyük bir mülteci krizi yaşanmasının sebebi mülteciler değil, AKP’nin politikalarıdır” şeklinde konuştu.
Irkçılığı teşvik ediyorlar
Bir gruba yönelik yapılan her türlü ırkçı söylemin bir suç olduğunu vurgulayan Güler, “Yaşanan bu olaylar bir dini gruba, azınlığa yapılan her türlü ırkçı söylem bir suçtur. Dünya’nın her yerinde ayıplanan bir şey ırkçılık ancak bizim ülkemizde ayıplanmak yerine teşvik ediliyor ve esas mesele de bu aslında” diye konuştu.
Dün Alevilere, bugün Suriyelilere
Madımak katliamından tam 31 yıl sonra bugün de Suriyelilere yapılan ırkçılığı eleştiren Güler bunun sonunun olmadığını söyleyerek, “Madımak olayının failleri cezasız bırakıldı ve aramızda dolaşmaya devam ediyor. Cezasızlık, cezasızlığı doğurur. 31 yıl önce Alevi yurttaşlara yöneltilen hedef, bugün gelir Suriyelilere yöneltilir. Türkiye bunun hesabını çok yapmıyor, yarın gelir başka bir gruba hedef yöneltilir. Bunun bir sonu yok. Dolayısıyla kınamakla yetmez, bu dili değiştirmek gerekiyor. Benim gözlemlediğim ana muhalefet partisi bile bu ırkçı söylemlere gözlerini, kulaklarını kapatıyor. Amasız fakatsız yabancı düşmanlığının kınanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sorumlu mülteciler değil iktidardır
Kızılacak kişilerin mülteciler değil, iktidarın kendisi olduğunu belirten Güler, “Ülkede böylesine büyük bir mülteci krizi yaşanmasının sebebi mülteciler değil, AKP’nin politikalarıdır. ‘Açık kapı’ politikası diye getirip, 81 ile yayarak, milyonlarca insanı sorgusuz sualsiz sınırdan içeri alıp, daha sonra bu meselenin sorun yaratmamasını beklemek mümkün değil. Kızılacak kişiler mülteciler değil, durumu bu hale getiren iktidardır. Bugün işin en zayıf halkası mültecilerdir. Mülteciler bu ülkede asgari ücretin çok daha altında paralarla yarı kölelik şartlarında çalıştırılıyor. ‘Türkiye ekonomisinde mülteciler olmazsa sanayi durur’ diyen bile var. Bu ahlaksızlara laf etmeyeceğiz de mültecilerin kendisine mi laf edeceğiz?” dedi.
