Freedom House 2025 Dünya Özgürlükler Raporu, Türkiye'nin son 10 yılda özgürlükler alanındaki düşüşünü gözler önüne serdi. 2018'de “özgür olmayan ülkeler” kategorisine alınan Türkiye, 2025 raporunda da bu konumunu koruyor. Özgürlükler ve sivil haklar açısından önemli kayıplar yaşayan Türkiye, dünya genelindeki otokratik eğilimlerle paralel bir şekilde gerileyen ülkeler arasında bulunuyor.
Türkiye'nin özgürlük puanı düşmeye devam ediyor
Son 10 yılda Türkiye’nin özgürlük puanı 100 üzerinden 33’e düşerken, internet özgürlüğü puanı 31’e geriledi. 2025 raporunda, Türkiye’nin siyasi haklarındaki özgürlük puanı 40'tan 17'ye, sivil hak ve özgürlükler puanı ise 16'ya kadar düştü.
Özgür olmayan ülkeler arasında Türkiye’nin yeri
Türkiye, 2018 yılında “özgür olmayan ülkeler” kategorisine alınmıştı ve 2025 raporunda da bu kategoride kalmaya devam ediyor. Freedom House'un 2014-2024 dönemi arasındaki değerlendirmelerinde, Türkiye, Venezuela ile aynı sırada yer alarak özgürlükler açısından en hızlı gerileyen ilk 10 ülke arasında yedinci sıraya yükseldi. Bu sıralamada, Nikaragua, Tunus, El Salvador gibi ülkeler de yer alıyor.
Suriye’de rejim değişikliği
2024'ün sonlarına doğru, Suriye’deki rejim değişikliği, özgürlükler açısından dikkat çeken bir gelişme olarak raporda yer aldı. 8 Aralık 2024’te HTŞ’nin Şam’a girmesiyle birlikte yönetimden devrilen Beşar Esad’ın ülkeden kaçması, Suriye’nin özgürlükler alanında puan kazandığı bir dönem başlattı.
Dünya genelinde özgürlükler geriliyor
Freedom House’un 2025 raporu, küresel özgürlüklerin son 19 yılda üst üste gerilediğini vurguluyor. Dünya genelinde yalnızca 34 ülkede hak ve özgürlükler alanında bir iyileşme gözlemlenirken, Türkiye de dahil olmak üzere 60 ülkede siyasi haklar ve sivil özgürlükler geriledi.
Baskıcı seçim süreçleri ve medya özgürlüğü sorunları
Raporda, seçimle göreve gelen liderlerin otokratik eğilimler sergileyerek demokrasiyi zayıflattığı ve medya özgürlüğünü engellediği tespitine yer veriliyor. Güney Kore, Sırbistan, Slovakya ve İsrail’deki otoriterleşme eğilimleri örnek olarak gösterilirken, medya üzerindeki baskıların arttığı, gazetecilere yönelik tutuklamalar ve saldırıların yaygınlaştığı ifade ediliyor.
