YGT Enerji Üretim A.Ş. tarafından İzmir’in Selçuk ilçesi Acarlar köyü ve Aydın’ın Kuşadası ilçesi sınırlarında yer alan Adares Rüzgâr Enerji Santrali’nde (RES) kapasite artışı ve yer değişikliği projesi için halkın katılımı toplantısı yapılmak istendi. Ancak yöre halkı, Efes Selçuk Kent Konseyi bileşenleri ve çevre örgütleri projeye "dur" demek için köy meydanında eylem başlattı. Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in de destek verdiği eylemde, Acarlar köy halkı köy sınırlarında RES istemediklerini belirtti.

“Biz direniriz, direnmekten çekinmeyiz”

Toprağın ve yaşamın zarar gördüğünü ifade eden Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, mücadele mesajı vererek şunları söyledi: “Ben belediye başkanı olduğumdan beri tamam dedik, memleket bizim, toprak bizim, su bizim, doğa bizim, insan bizim. Ama hiç bu kadar karşı karşıya kalabileceğimiz ve direniş göstermek zorunda kalacağımız mevzuların gittikçe büyüyeceğini düşünmemiştik. 2019’da geldik bir mermer ocağıyla uğraştık. Üzerine taş ocağıyla uğraştık. Üzerine GES’iyle, JES’iyle uğraştık. Üzerine RES’iyle uğraştık. Devir daim gibi hala topraklarımızı korumaya çalışıyoruz. Hala geleceğimizi korumaya çalışıyoruz. Anlatamıyoruz. Çekin ellerinizi bizim topraklarımızdan, çekin ellerinizi bizim kasamızsan, çekin ellerinizi bizim yaşam hakkımızdan. Havamıza, suyumuza, toprağımıza, geleceğimize, bizim kesemize dokunmayın artık kendi keselerinizi büyüteceksiniz diye... Yaklaşık bir aydan beri bir nöbet tutuyoruz biz. Kendi kasamız için değil, halkın kasası için. Biz direniriz, direnmekten çekinmeyiz. Ama yazıktır çaldığınız zamana, yazıktır çaldığınız toprağa, yazıktır bu insanların geleceğine. Eğer ki mevcut bir yerlerde, mevcut şirketlerin kesesini daha da genişletmekse bunun yolu halkın boğazını tutmakla olmuyor. Bunun yolu başka türlü oluyor. Şuraya dikilecek ekstradan iki tane RES, birçok insanda hastalık yaratacak, floramızı, toprağımızı, suyumuzu yok edecek. Hayvancılık yapanların mesleğini yok edecek.

“Dimdik duruşumuzla her şeyi kazandık”

Toprak bizim, toprağın ideolojisi olmaz. Biz ideolojik kavga yapmıyoruz. Biz memleket kavgası, yaşam hakkı kavgası, gelecek kavgası yapıyoruz. Sonuna kadar da yapmaya varım. Direne direne kazanacağız değil, bence biz dimdik duruşumuzla her şeyi kazandık.”  Efes Selçuk Kent Konseyi Başkanı Güllü Kartal ise projenin hayata geçmesi durumunda bölge tarımının biteceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bizim ilçemize yapılan saldırılar bitmek bilmiyor. Meryem Ana mali kayyumdur. Bütçemizin yüzde 60’ı gitti. Bu parayla hem personel maaşları ödeniyordu hem de Efes Selçuk halkına sosyal yardımlar alınıyordu. Şu anda bunlardan geçtik bir de üstüne JES’ler ve RES’lerle her taraftan saldırıya uğruyoruz. Zaten sekiz tane RES var. İki tane daha yapıp bunun da yerini değiştiriyorlar. Köye 5 kilometre mesafeye getiriyorlar, gücünü de yüzde 50 oranında artırıyorlar. Birlik olmazsak bunlar ne toprak ne ürün bırakacaklar. Hiçbir şeyimiz kalmayacak. Yarın öbür gün toplayacak zeytin bulamayacaksınız. Birlik olmazsak hiçbir şey kazanamayız.”

“Sonuna kadar direniş”

Acarlar Mahalle Muhtarı Ramazan İğneci, konuşmasında şunları kaydetti: “RES’lerle ilgili rahatsızlığımız var. 2019 yılından beri bu firma, bizim sınırlarımızda olmamasına rağmen bizim köyümüzde defalarca toplantı yapmışlardı. Kendilerine bizim rahatsız olmadığımız ama Sultaniye’nin çok rahatsız olduğunu söyleyip neden toplantıları bizim köyümüzde yaptıklarını sorduğumda buranın merkeze yakın olmasını beyan ettiler. Şu an dikilecek iki RES bizim bölgemize çok aşırı derecede rahatsızlık verecek. Sonuna kadar direniş!”

“Meyve ağaçlarının tamamı çok etkilendi”

Eylemde konuşan Sultaniye Mahalle Muhtarı Selami Üyücü, köyün mevcut RES’lerden nasıl etkilendiğini anlatarak şu ifadeleri kullandı: “Sekiz RES Sultaniye’ye 800 metre mesafede. Biz yıllardan beri gürültüsünü dehşet bir şekilde çekiyoruz. Şimdi iki tane daha ilave edildi mi tamamen ortasında kalacağız. Akşam kesinlikle gürültüden uyuyamazsınız. Ve sabah kalktığınızda gerçekten hiç dinlenmemiş, yorgun bir şekilde kalkıyorsunuz. Zeytinlerin verim oranı, meyve ağaçlarının tamamı çok etkilendi. Biz kesinlikle katılmıyoruz. Biz ilave RES istemiyoruz.”

“Yaylaköy’de yaşayanların tamamı depresyon ilacı kullanıyor”

Karaburun Kent Konseyi Başkanı Mustafa Özer ise RES’lerle mücadele eden bir diğer ilçe olan Karaburun’da yıllardır meydana gelen olumsuzlukları anlatarak şunları söyledi: “Karaburun RES, GES, maden ocakları ve balık çiftlikleriyle çevrelenmiş durumda. RES’ler ilk yapıldığında yatırım gelecek diye gönüllü olan köylülerin şu anda tamamı köylerini kaybetme duygusu yaşıyorlar. RES’ler ilk yapıldığında ilk olarak arılar ve kuşlar terk etti orayı. RES’lere en yakın olan Yaylaköy’de yaşayanların tamamı depresyon ilacı kullanıyor. Bununla kalmayacaklar. RES’lerin arkasından GES’leri koyacaklar. GES’leri koymak için toprağı tamamen kazıyorlar. Ekolojik sistemi kırıyorlar. Ekolojik sistem kırıldıktan sonra oralar çölleşmeye başlıyor. Tarım, mera ortadan kalkıyor. Bizim ilk önce yaşamaya hakkımız var. Enerjiye de ihtiyacımız var ama yaşamak enerjinin önünde. buzdolabımızın içinde etimiz, sütümüz, meyvemiz, yağımız olmazsa bize elektrik ne lazım!”

Halk barikat kurdu

Toplantının yapılacağı saat olan 14.00 öncesinde halk, köy meydanı girişinde barikat kurdu. "Doğa satılık değildir",  "Para değil doğayı kazan", "RES mi No" "RES'e geçit yok" yazılı pankartlar açan köylüler, toplantı için gelen firma yetkililerini köy alanına almadı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü yetkileri tutanak tutmak üzere alana alındı.

Bakanlık yetkilileri ve Başkan Sengel ile bölge halkının katılımıyla köy kahvehanesinde, toplantının ve projeye ilişkin bilgilendirmenin bölge halkını direnişi nedeniyle yapılamadığı tutanak altına alındı. Tutanak, bölgede RES istemeyen halktan toplanan yaklaşık 200 imza da eklenerek yetkililere teslim edildi. Tutanağı halka okuyan Başkan Sengel, “ÇED raporunu hasarlandırmakla yetkilendirilmiş firma ve yatırımcı firma, alana halk tarafından alınmamıştır” dedi.

Proje hakkında

Selçuk ilçe merkezine yaklaşık 5 km mesafede bulunan projede, halihazırda 8 türbin ve 22 MWm/22 MWe kurulu güçle faaliyet gösteren santralde, proje kapsamında iki türbinin yerleri değiştirilerek toplam kurulu gücün 34,4 MWm/33 MWe’ye çıkarılması, santralin mevcut durumda işletilmeyen 9 ve 10 numaralı türbinlerinin konumlarının yeniden düzenlenerek, toplamda 10 türbin ile enerji üretiminin artırılması amaçlanıyor.

Kaynak: ANKA