Sevinç KARATAŞ/ İz GAZETE- Görünüşü ve günümüze kadar korunmuş görkemli yapısıyla dikkat çeken Efes Antik Kenti’ne arkeolojiye olan merakım üzerine Kazı Başkanı Martin Steskal ile görüşmeye gittim. Efes Antik Kenti Kazı Başkanı, Avusturya Bilimler Akademisi Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Martin Steskal, yaptıkları yeni kazılar hakkında ipuçları verirken bir yandan da Efes’i daha iyi anlamama yardımcı olduğu bu güzel sohbeti benimle gerçekleştirdi. Bu sezon üç önemli mekânda kazı yapacaklarını söyleyen Steskal, bu yerleri şu şekilde sıraladı: Domitianus Meydanı, Koressos Kapısı ve Serapis Tapınağı. Bu önemli üç yer, Efes için çok önemli detayların ve işaretlerin bulunmasında oldukça önem taşıyor. Bu üç alan içerisinde beni en büyüleyen alan Domitianus Meydanı oldu. Bu meydan içerisinde bulunurken bana gerçekten bir mahallenin içerisinde, oradaki yaşamın içerisindeymiş gibi hissettirdi. 

Yoğun yangın tabakası buluntuları korumuş

Efes’i yukarı kısımlardan başlayarak aşağı kent meydanına doğru yürüyerek anlatan Steskal, yukarı kısımda bulunan ve benim de çok merak ettiğim Domitianus Meydanı’nın çıkan bir yangınla nasıl birden yok olduğunu anlattı. Burada savaş izlerine dair çok önemli buluntular bulunduğunu anlatan Steskal, “5 yıl önce kazılarına başlanılan Domitianus Meyda’nın kazısına ağustos ayında tekrar başlayacağız ve bu kazı sezonunda çalışmalarımızı tamamlayacağız. Kazılar sırasında Erken Bizans Dönemi’ne tarihlenen dükkanlar ve yerel bir mahalleyi keşfetmeyi başardık.  Bölge MS. 614/615 yılında aniden yok olmuştur. Odalardaki tüm ev eşyalarının üzerini kalın ve yoğun bir yangın tabakası örtmüş ve böylece hepsi gelecek nesiller için korunmuş durumda kalmıştır. Tabakaların altından inanılmaz derecede zengin bir buluntu topluluğu ortaya çıktı. Sayıları binlerle ifade edilen seramik kaplar bulunmuş ve bu şu anda Yamaç Evlerin 50 yıl önce bulunmasından bu yana antik kentteki en önemli keşiftir. Belki de 50 senedir hiçbir yerde burada bulduğumuz kadar buluntu bulamadık. Bölgenin MS 614/615 yılında aniden yok oluşu, sondaj alanında askeri bir çatışmanın kanıtı olarak bulunan ok ve mızrak uçlarıyla da Sasasani Akınlarıyla ilişkilendirilebilir. Sasaniler Efes’e gelmiş olmalıdır çünkü Efes Bizans İmparatorluğu Dönemi’nde de Küçük Asya’nın en önemli kentlerinden biriydi” şeklinde konuştu. 

Domitianus’a adanmış tapınak

Steskal, “Roma Dönemi’nde ise, büyük ve geniş bir meydan olarak kullanılan alanda, Domitianus Tapınağı bulunuyordu. İmparator Domitianus’a adanmış olan son derece büyük bir tapınaktı. Ancak Efes Antik Kenti anıtlarının mimari elemanları devşirme malzeme olarak ikinci veya üçüncü kez diğer anıtların yapımında kullanıldığı için bu tapınak günümüze kadar ulaşamamış. Buna en iyi örnek Antik Dünya’nın Yedi Harikasından biri olarak kabul edilen Efes Artemis Tapınağı’dır. Artemis Tapınağı’nın mimari parçaları Bizans Dönemi’nde St. John Kilisesi’nin ve Türk Döneminde de İsa Bey Camii’nin inşasında kullanıldıklarından dolayı günümüzde tapınağa ait tek bir sütun ve temelleri kalmıştır” dedi.

Efes bir hac merkeziydi

Efes Antik Kenti’nin bir yaşam merkezi olması yanında bir ticaret merkezi olduğunu da vurgulayan Steskal, Efes’in aynı zamanda bir hac merkezi de olduğunu şu şekilde anlattı, “Asya Eyaleti’nin Başkenti olması, Artemis Tapınağı ve Kutsal Alanı, bir ticaret ve hac merkezi olması Efes Antik kenti tarihçesinde her zaman en önemli özellikleri olmuştur. 9 bin yıllık insanlık tarihine sahip kentte, Neolitik Dönem’den Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’ne kadar uzanan bir yerleşim mevcuttur. Efes aynı zamanda hac turizmine bağlı bir ekonomiye de sahipti. Çünkü hacılar, Efes’e gelerek hac ziyaretinde bulunur ve bu sürede kentte konaklayarak Efes’in ekonomisine katkı sağlarlardı.  Hac turizmi erken dönemlerde Artemis Tapınağı’nda iken daha sonrasında Hristiyan anıtlarında gerçekleştirildi. Ayrıca Efes’in bir diğer önemli özelliği de,  olduğu gibi korunmuş olup modern bir yerleşimin altında kalmamış olmasıdır. Efes ören yeri arkeoloji için büyük bir şans olup antik dünyayı anlamamızda bize sınırsız kaynak ve sonsuz veriler sunar” diye ifade etti.

Serapis Efes’te çok sevilen bir tanrıydı

Bu sezon önemli çalışma alanlarından biri olan Serapis Tapınağı hakkında kesin yazıtların bulunmadığını ancak işaretlerin Serapis Tanrısı için yapılmış bir tapınağı gösterdiğinden bahseden Steskal, “Bu sezonki çalışma alanlarımızdan birinin de Serapis Tapınağı olduğunu söylemiştik. İnşaat yazıtı bulunmadığından ve bunun dışında kültün sahibini işaret eden başka kesin bir kanıt olmadığından Serapis Tapınağı olması olasıdır ancak kesin değildir. En önemli kanıtlar, Temenos girişinde bulunan ve Tanrı Serapis için yapılan adaklarla ilgili metin içeren iki yazıttır. Ancak aynı zamanda tapınağın kendine özgü tuhaf iç yapısı da bu sonuca olanak verir. Cella içindeki donanımları mistik bir külte işaret eder. Ayrıca Tanrı Serapis, Efes’te oldukça popüler ve sevilen bir tanrıydı. Kentin her yerinde kült tasvirlerine rastlamak mümkündür. Son derece iyi korunmuş durumda olan tapınak Marmara Adası’ndan getirilen mermerlerle inşa edilmiştir. 10 yıldır Serapis Tapınağı araştırmalarını yapıyoruz ve bu yıl da çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

Efes’in Artemis’i uludur

Efes’in önemli alanlarından biri olan ve günümüzde hala faaliyet gösterebilen Efes Antik Tiyatrosu’nda bir taraftan etkinlikler devam ederken bir yandan da restorasyon çalışmalarının devam ettiğini ifade eden ve geçmişte tiyatronun kullanım alanlarından kısaca bahseden Steskal, “Efes Antik Tiyatrosu’nda ise TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hala restorasyon çalışmalarına devam edilmektedir. Tiyatronun Cavea bölümlerinde onarım ve sağlamlaştırmalar yapılıp restorasyon çalışmaları tamamlandığında tamamı kullanılabilecek.  Ancak buradaki çalışmalar mevcut konser etkinlikleri ile yürütüldüğünden zaman alıyor ve iki yıl daha devam edecek. Antik dönemde bu tiyatro alanının tiyatro performansları, müzikli gösteriler ve gladyatör dövüşlerine hizmet etmesinin yanı sıra bir diğer kullanım amacı da halk meclisi olmasıydı. Havari Paulus tiyatroda konuşma yaptığı bir sırada, Artemis Heykelciği yapıp satan gümüşçüler Demetrius önderliğinde Paulus’a karşı ayaklanmışlar ve Paulus’un konuşmasını yarıda keserek ‘Efes’in Artemis’i uludur’ şeklinde sloganlar atmışlardır. Efes Tiyatrosu MÖ. 2 yüzyıldan beri ayaktadır” dedi.

Ölçümlerle ses sistemi kontrol altında

Günümüzde yapılan konser ve festival etkinliklerinin Antik Tiyatroya zarar verip vermediğini merak ettiğim soruma Steskal şu şekilde yanıt vererek, “İnsanların tiyatroya kalabalık gruplar halinde gelmesinde herhangi bir sorun yok çünkü bu tiyatro zaten antik dönemde de insanların kullanımı için yapıldı ve 22 bin kişilik bir oturma kapasitesine sahip. Ancak yapıldığı dönemde ses sistemleri yoktu ve ses sistemleri kullanılmadığından yapının günümüzde ses sistemlerine karşı herhangi bir koruması yoktur. Tiyatronun zarar görmemesi için ölçümler yapılarak buradaki ses sistemi kontrol altına alınmaya çalışılıyor” şeklinde ifade etti. 

Efes’in üçüncü kapısı açığa çıkıyor

Gezimizin sonunda bu sezonun kazı ekibinden ve çalışacakları alanlardan bahseden Steskal, “Güzel bir kazı sezonu geçireceğimizi umuyorum ve haftaya Domitian Meydanı’ndaki kazılarımıza başlayacağız. Bu sezon Efes Antik Kenti’nde 3 ayrı önemli alanda kazı yapacağız: Domitianus Meydanı, Koressos Kapısı ve Serapis Tapınağı’nda. Efes Antik Kenti’nin üç büyük kapısı olduğunu biliyorduk ve Koressos Kapısı dışındaki iki kapı araştırılıp açığa çıkarılmıştı. Bu yıl ilk kez Stadyum yakınındaki Koressos Kapısı’nda çalışmaya başladık ve üç sezon daha oradaki çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Başta Türk ve Avusturyalı olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinden gelen yaklaşık 250 kişilik uluslararası bir ekibe sahibiz. Dünyanın her yerinden gelen öğrenci ve farklı uzmanlık alanlarındaki bilim insanlarından oluşan güzel ve verimli bir ortam. Uzun yıllardır Türk meslektaşlarımızla güzel bir iş birliğimiz var ve biz böyle devam etmek istiyoruz. Efes, günümüzde, arkeoloji dünyası için önemli bir antik kent ve arkeolojide bir Dünya markası. Bu eşsiz kentte çalışabilmek bizim için bir onurdur ve çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
 

Muhabir: Sevinç Karataş