EGE TELGRAF- İzmir, dün yaz yağmuruyla birlikte felaketi yaşadı. Konak’a bağlı Alsancak semtinde, kentteki şiddetli yağmurdan kaçmaya çalışan iki vatandaşın korkunç sonu akıllara durgunluk verdi. Olayda, İnanç Öktemay, Enver Dündar Başar Sokak'taki bir su birikintisine basınca elektrik akımına kapıldı ve yere düştü. Arkadaşının elektrik akımına kapıldığını gören Özge Ceren Deniz de ona yardım etmeye çalışırken akıma kapılarak arkadaşının yanına düştü. Çevrede bulunanların müdahalesiyle su birikintisinden çıkarılan iki arkadaş, ilk müdahaleyi olay yerinde vatandaşlardan aldı. Ardından 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından Alsancak Devlet Hastanesi ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan iki kişi, maalesef kurtarılamadı. Olay yerinde polis ekipleri güvenlik önlemleri alırken, elektrik firması yetkilileri de incelemelerde bulundu.
Arşiv unutmaz!
Yaşanan acı hadisenin ardından Ege Telgraf, beş sene önceki arşivlerini ortaya çıkardı. 19 Ocak 2019 tarihli Ege Telgraf gazetesinde, dönemin muhabirlerinden Utkucan Akkaş’ın ‘Çözüm için illa biri mi ölmeli’ başlıklı haberiyle gündeme getirdiği konu, ‘Tam 5 yıl önce uyardık’ dedirtti. Akkaş’ın usta kalemiyle hazırlanan haberde, “Alsancak Vapur İskelesi’nin karşı sokağında bulunan Enver Dündar Başar Sokak’ta yer altından geçen elektrik kabloları ölüm tehlikesi saçıyor. Her gün çok sayıda insanın Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne ulaşmak için kullandığı Enver Dündar Başar Sokak’ta yerin altından geçen elektrik hattı dışarıya sızma yapıyor. Bir buçuk metrelik bir alanda meydana gelen elektrik kaçağı nedeniyle, sokak taşları sürekli sıcak kalıyor. Elektrik kaçağından pek çok insan yürürken çarpılırken olası bir can kaybı yaşanmasından korkuluyor. Esnaf, uzun süredir burada elektrik kaçağının yaşandığını ve bir sokak köpeğinin bu nedenle can verdiğini söyleyerek yetkililerin ilgisizliğinden şikayet etti” ifadeleri yer almıştı.
Haberin ardından yetkililer bölgeye intikal ederek sorunu çözdüklerini bildirmiş, esnaf da yetkililere teşekkür etmişti.
Bu nasıl çözüm?
Aradan tam beş yıl geçmesinin ardından dün yaşanan acı felaket, “Bu nasıl çözüm!” dedirtti. Onca uyarıya rağmen gencecik iki canın yitirildiği olayın ardından mevcut sorunu çözmek için yapılan çalışmaların geçici çözümden doğan ihmalkarlık olup olmadığı konuşuluyor. Şimdi cevaplanması gereken tek bir soru var: Bunca yılın ve onca uyarının ardından giden canların hesabını kim, nasıl verecek…