İzmir’in Bergama ilçesinde faaliyet gösteren Eğitim-İş Sendikası İzmir 7 Nolu Şube Bergama Temsilciliği, 16 Nisan Salı günü saat 15.30’da Yusuf Kemalettin Perin Fen Lisesi önünde bir basın açıklaması düzenleyerek, proje okullarda uygulanan öğretmen ve yönetici atamalarına karşı tepkilerini kamuoyu ile paylaştı. Basın açıklamasını Eğitim-İş Bergama Temsilcilik Başkanı Sezin Serter aktardı.
“Proje okulları kadrolaşma operasyonuna dönüştü”
Basın açıklamasında, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen proje okulu uygulamasının, hiçbir objektif kriter gözetilmeksizin ve liyakat ilkesini tamamen göz ardı ederek sürdürüldüğü, gece yarısı yapılan operasyonlarla 20 binden fazla öğretmenin yerinden edildiği vurgulandı. Açıklamada, bu uygulamanın eğitim sistemine, öğretmenlere, öğrencilere ve topluma yönelik sistematik bir darbe niteliği taşıdığı ifade edildi.
Eğitim-İş tarafından yapılan açıklamada, öğrencilerine yürekten bağlı olan pek çok öğretmenin bu keyfi uygulamalardan etkilendiği, öğretmenlerin hiçbir hukuki gerekçe sunulmadan görevlerinden alındığı, yerlerine ise hangi kriterlere göre seçildiği kamuoyuyla paylaşılmayan atamaların yapıldığı belirtildi. Bu durumun yalnızca bir görev değişikliği olarak değil, eğitim sistemini temelden sarsan ve liyakat ilkesini yok sayan bir kadrolaşma projesi olarak görülmesi gerektiği vurgulandı.
“Bu koltuklar liyakatli değil”
Açıklamada, Bergama’daki Yusuf Kemalettin Perin Fen Lisesi’ne yapılan müdür atamasına da dikkat çekildi. Müdürlük görevine devam eden kişinin, kriterlere uygun başvuran meslektaşlar olmasına rağmen atanmış olmasının, hukuk kurallarının yok sayılması anlamına geldiği ifade edilerek, “Bu koltuklar liyakate değil, belirli odakların keyfi tasarruflarına mı tahsis edilmiştir?” sorusu yöneltildi. Ayrıca, liyakatsizliği sendika tarafından belgelenmiş olan bir kurum müdürünün, meslektaşların atamaları üzerinde etkin olması durumunun da endişe verici olduğu vurgulandı.
Eğitim-İş açıklamasında, Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenleri siyasi görüşlerine ve sendikal tercihlerine göre ayırmak, fişlemek ve susturmak gibi bir hakkı kendisinde nasıl gördüğünün sorgulanması gerektiği ifade edilerek, bakanlığın görevinin; adil, objektif ve liyakate dayalı bir atama sistemi kurmak olduğu hatırlatıldı. Anayasa, yasalar ve mahkeme kararları ortadayken, bu kararların hiçe sayılarak sürdürülen keyfi uygulamaların açıkça suça davetiye çıkardığı belirtildi.
“Hukuksuzluğa boyun eğmeyeceğiz”
Eğitim-İş Sendikası, yaptığı açıklamada, bu hukuksuzluk, kayırmacılık ve kadrolaşma düzenine boyun eğmeyeceklerini, öğrencileri nitelikli eğitimden mahrum bırakacak bu uygulamalara karşı sonuna kadar direneceklerini ve eğitimde liyakat sağlanana kadar Bergama’daki her okulda, her öğretmen odasında, her sınıfta bu durumu anlatacaklarını, susmayacaklarını, biat etmeyeceklerini güçlü ifadelerle belirtti. Sendika, mağdur edilen her bir öğretmenin yanında yer alarak gerekli tüm hukuki süreci başlatacaklarını da duyurdu.
Velilere, öğrencilere ve tüm halka seslenen Eğitim-İş, eğitimde adalet, liyakat, laik ve çağdaş bir sistem için mücadele ettiklerini belirterek, tüm toplumun bu mücadelenin bir parçası olması gerektiğini ifade etti. Açıklamada, “Bu mücadele sadece öğretmenlerin değil, bu ülkenin aydınlık yarınları içindir” denilerek, okulların bilim yuvası olması gerektiği, öğretmenlerin siyasi iktidarın memuru, çocukların ise siyasi projelerin piyonu haline getirilmesine izin verilmeyeceği vurgulandı. Açıklama, “Bu ülkenin hâlâ mücadele eden, direnen, örgütlü, Cumhuriyetçi öğretmenleri vardır. Ve biz buradayız” sözleriyle sona erdi.