2018 yılında yapılan düzenlemeyle, devlet ve vakıf üniversitelerine rektör atama yetkisi Cumhurbaşkanı'na devredilmişti. Anayasa Mahkemesi, 4 Haziran 2024 tarihinde bu uygulamayı iptal ederek, üniversitelerin özerkliğini ihlal eden bu düzenlemenin hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bu kararına rağmen, 16 Ağustos 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından 13 üniversiteye, aralarında ODTÜ ve İTÜ'nün de bulunduğu rektör atamaları yapıldı.

Atamalar karşısında tepki gösteren Eğitim-İş'ten basın açıklaması gerçekleştirildi.  Açıklmada, şu ifadelere yer verildi: 

"Bilimsel üretim merkezi olan üniversiteleri siyasi bir yapılanma haline getiren düzenleme 2018 yılında yapılmıştır. Konuya ilişkin Resmî Gazetede (KHK-703/135 md.) “Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör ataması, mütevelli heyetinin teklifi üzerine yapılır. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eder” kararı alınmış ve rektör atama yetkisi tamamen Cumhurbaşkanına geçmiştir.  Bu durumun üniversite özerkliğine aykırılık arz etmesi ve beraberinde çok sayıda liyakatsiz uygulamayı getirmesine karşılık Anayasa Mahkemesi 4 Haziran 2024 tarihinde üniversite rektörlerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasına ilişkin KHK ve yasa hükmünü iptal etmiş ve kararında bu uygulamanın hukuk ile çelişen yönlerine dikkat çekmiştir.

Eğitim-İş olarak, Saray’dan inme şekilde üniversitelerin başına getirilen yönetimlerin sadece liyakat ilkesini değil üniversitelerin demokratik, bilimsel ve özerk olma özelliklerini de çiğnediğine dair yaptığımız vurgular Anayasa Mahkemesi tarafından adeta tekrar edilmiştir.

Ancak bu iptal kararına rağmen, 16 Ağustos 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından ODTÜ ve İTÜ’nün de aralarında bulunduğu 13 üniversiteye rektör ataması yapılmış yani Anayasa Mahkemesi’nin kararı görmezden gelinmiştir.

Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen rektör atamalarının devam ettirilmesini, hukuk devleti ilkelerine ve Anayasaya aykırı bulduğumuzu açıkça ifade ediyoruz. Bu durum, üniversitelerin bağımsızlığına ve akademik özgürlüğüne ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Üniversiteler, bilimsel araştırmaların ve özgür düşüncenin yuvasıdır. Bu kurumların yöneticilerinin, siyasi baskılardan uzak ve liyakata dayalı bir şekilde atanması, demokratik bir toplumun temel gerekliliklerinden biridir. Anayasa Mahkemesi'nin bu konudaki kararı, tam da bu gerekliliği sağlamak adına alınmıştır ve titizlikle uygulanmalıdır.

Eğitim-İş olarak uyarıyoruz:

Hukukun üstünlüğünü tanıyın! AYM’nin bu haklı kararının gereğini yapın! Anayasa’yı ve AYM’yi çiğneyerek ortadaki hukuksuzluğu pekiştirmeyin!

Ellerinizi gençlerimizden, eğitimcilerimizden, üniversitelerimizden çekin! 

Üniversitelerin kamusal ve demokratik bir anlayış temelinde yeniden yapılandırılması için, üniversitelerin özerkliği ve bilimsel özgürlüğü için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

MERKEZ YÖNETİM KURULU"

Kaynak: bülten