Semra İğtaç- Milli Eğitim Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında imzalanan bir protokolün ardından, İzmir’in 8 ilçesindeki 18 okulun bahçeleri ve spor alanları 5 yıllık süreyle kiralama ihalesine çıkarılıyor. Bu ihale, toplamda 19 milyon 196 bin lira bedelle gerçekleşecek. İhale kapsamında, Konak ilçe merkezindeki Atatürk Lisesi, Gazi Ortaokulu ve Nevvar Salih İşgören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin bahçeleri de yer alıyor.
26-28 Ağustos tarihlerinde yapılacak olan ihaleye, Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Özgür Şen tepki gösterdi. Şen, otopark gelirinin yüzde 90’ının okul aile birliklerine, yüzde 10’unun ise Milli Eğitim Bakanlığı’na aktarıldığını belirterek, bu yeni uygulamanın gelirleri Bakanlık bütçesine yönlendirmeyi hedeflediğini ifade etti. Eğitim-İş olarak güvenlik ve özelleştirme risklerine dikkat çeken Şen, bu gelirlerin öğrencilere aktarılması gerektiğini vurguladı.
İz Gazete’ ye konuşan Özgür Sen sözlerini söyle sürdürdü: “Bu otopark gelirinin yüzde 90’ı okul aile birliğine kalıyor, yüzde 10'u ise Milli Eğitim Bakanlığı'na aktarılıyordu. Doğal olarak bu para, okulun ve öğrencilerin ihtiyaçları ya da okulun bakımı gibi durumlarda okul aile birliği tarafından kullanılıyordu. Daha sonra, Milli Eğitim Bakanlığı güvenlik gerekçesiyle bu uygulamayı iptal etti. Bu iptalin ardından yaklaşık 1-2 yıldır otopark olarak kullanılmıyor, eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam ediliyor.
Yeni dönemde bakanlık, okul aile birliğini devre dışı bırakarak, bu gelirleri tamamen kendi bütçesine almak için ihale yoluna başvurdu.
Eğitim-İş olarak burada bazı endişelerimiz var. Birincisi, bu elde edilecek gelir kime aktarılacak? Tarikatlara mı, cemaatlere mi, yoksa öğrencilere mi aktarılacak? Şu anda bu gelir ne için elde ediliyor? Milli Eğitim Bakanlığı'nın zaten bir bütçesi var. Eğer ekstra bir gelir elde ediliyorsa, bunun öğrencilere aktarılması gerekiyor. Ancak bu durum belirsiz. İkincisi, güvenlik sorunu ortaya çıkacak. Bakanlık, zaten bu gerekçeyle otopark kullanımını iptal etmişti. Şimdi buraları kimler kiralayacak? Öğrencilerin olduğu saatlerde devamlı çalışacak mı? Örneğin, Atatürk Lisesinde bulunan halı saha ve Spor salonu da kiralanacak.
Bu saha da ihaleye çıkacak. Acaba, öğrencilerin kullanması gereken saatlerde, kiralayan kişiler mi kullanacak? Okula giren çıkan belli olmayabilir bu konuda, bu da güvenlik sorunu yaratacak.
Bir diğer noktada, AKP iktidarı döneminde özel okul sayısının sürekli arttığını görüyoruz. Bu özel okullarda çalışan eğitim emekçilerimiz ise çok düşük ücretlerle çalışıyorlar. Bu kiralama yöntemi, ileriki yıllarda özelleştirme durumunu ortaya çıkarabilir mi? Çünkü bu okulların hem yerleri çok kıymetli, hem de bulundukları konumlar itibarıyla özelleştirme yoluna gidilebilir diye endişe ediyoruz."