Gizem TABAN/İZ GAZETE- Türkiye, özellikle ekonomik açıdan zorlu yılı geride bırakmaya hazırlanırken gözler yeni yıla çevrildi. Ocak ayında asgari ücrete yapılacak zam için daha 2 ay vakit olmasına rağmen nasıl bir artış olacağı gündemdeki yerini korurken enflasyonun giderek artması ise yeni yıl için umutsuz bir tabloyu gözler önüne seriyor. Temel ihtiyaçlar olarak günlük hayatın içinde yer alan; gıda, enerji ve kira alanlarında da yeni yılda nasıl bir fotoğrafın ortaya çıkacağı merak konusu olurken her geçen gün derinleşen geçim sıkıntısı için ocak ayında yapılacak asgari ücret zammının vatandaşa ilaç olup olmayacağı belirsizliğini koruyor. Ekonomist Ayhan Bülent Toptaş, asgari ücrete yapılacak zammın vatandaşı nasıl etkileyeceğine dair değerlendirmelerde bulunurken İzmir Emlak Komisyoncuları Odası (İZEKO) Başkanvekili Gönül Vural kira fiyatlarıyla ilgili, İzmir Elektrik Mühendisleri (EMO) Odası Başkanı Özgür Tamer enerji fiyatlarıyla ilgili, İzmir Gıda Mühendisleri Odası (GıdaMO) Odası Başkanı Uğur Toprak gıda fiyatlarıyla ilgili öngörülerini aktardı.
‘ZAM YİNE ERİYECEK’
Yeni yılda da asgari ücretliyi 2022’ye benzer bir tablo beklediğini belirten Ekonomist Ayhan Bülent Toptaş, yeni döneme dair şu değerlendirmeleri yaptı: “İleride ne olacağını öngörmek için yakın dönemde ne olduğuna bakmamız gerekiyor. Görebildiğim kadarıyla enflasyon yükselmeye devam edecek, fiyatlar artmaya devam edecek. Asgari ücretli kesim yine fiyat artışlarının gerisinde kalacak, gidişat bunu gösteriyor. Seçim yaklaştığı için ileri düzeyde bir mali genişleme gündeme gelecektir, ki çok büyük bir bütçe yapıldı. Parasal genişleme de buna eşlik edecektir. Bu da fiyat artışlarının sürmesine yol açacaktır. Başka bir konu da dış ekonomik denge… Bunda da problemler devam edecek, yine açık vermeye devam edeceğiz. Bundan dolayı da kurlar baskı altında olacak. Hükümet yapabildiği kadar kurları baskı altında tutmaya çalışacak. Ama her zaman bir kur krizi riski önümüzde olacak. Muhtemelen yılbaşında asgari ücrete ciddi oranda bir zam yapılacaktır. En azından bu fiyat artışlarını telafi etmeye yakın bir zam yapılacaktır. Ama sorun, fiyat artışlarının sürmesi nedeniyle gelirin erimesi… Yapılacak zam, enflasyona yakın olabilir, enflasyonun üzerinde olabilir ya da enflasyon oranında olabilir. Ancak burada öncelikli problem resmi enflasyonun doğru olup olmadığı… Bununla ilgili şüpheler var. Ayrıca asgari ücretlinin kullandığı alt kalemlerin fiyatları, resmi enflasyon rakamından yüksek… O nedenle asgari ücretliler açısından olumlu yönde çok önemli bir değişiklik olmayacaktır. Ocak-şubat aylarında anlık bir ferahlama hissedilebilir ama sonrasında her şey yine aynı şekilde devam edecektir. Enflasyon dengelenmediği sürece 2022’de yaşadığımız sarmal devam edecektir. Ücretler artınca maliyetler artacak, bu da enflasyonu besliyor ve enflasyon yine yükseliyor.”
‘ARTIŞ KAÇINILMAZ’
Enerji alanında fiyat artışlarının devam edeceğini söyleyen TMMOB EMO İzmir Şube Başkanı Özgür Tamer, “Enerji konusunda birkaç önemli faktör var. Öncelikle ülke olarak enerjide dışa bağımlıyız. En önemli faktör bu… Dolayısıyla dövizin artmasından ister istemez etkileniyoruz. Ayrıca Ukrayna-Rusya Savaşı’nın etkisiyle enerji fiyatlarında haricinde de bir artış söz konusu… Bu faktörü de dikkate aldığımızda enerji fiyatlarındaki artışın kaçınılmaz olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan maalesef özel firmalar eliyle üretilen destekler söz konusu olduğu için buradaki kâr marjları da kontrolsüz bir şekilde firmaların lehine sürekli değiştiği için vatandaşın sırtına ikinci bir yük de buradan biniyor. Dolayısıyla en az azından kamu eliyle yürütülmesi durumunda kompanse edilebilecek birçok etken kompanse edilmeden halka yansıyor. Buna sadece evimizdeki elektrik faturası olarak bakmamak lazım, elektrik birçok ürünün temel girdisi durumunda… Siz bu ürünleri kullandığınızda da enerji fiyat artışından etkileniyorsunuz. Örneğin herhangi bir gıdanın üretiminde ısıl işlem söz konusuysa o ürün için kullanılan elektrik gıda fiyatında da artışa neden oluyor ya da ürün, akaryakıt ile taşındığı için ürün fiyatında artışa neden oluyor. Yani enerji fiyatlarının artışı toplum olarak her türlü alanda belimizi bükmeye devam edecek. Önümüzdeki süreçte de bunun çok değişmeyeceğini düşünüyorum. Enerji fiyatlarındaki artışlar ciddi oranda devam edecek diyebiliriz. Belki seçim dönemi olduğu için geçici bir duraksama olabilir ama kalıcı olmayacaktır, ki bu da çok olası gözükmüyor” diye konuştu.
‘YÜKSELİŞE DEVAM’
Kiralarda düşüşün söz konusu olmayacağını fiyat artışlarının olağan bir şekilde devam edeceğini dile getiren İZEKO Başkanvekili Gönül Vural, “Şu anki gidişata göre kira fiyatların artış sürecek diyebiliriz. Düşüş söz konusu olmayacaktır. Talep çoğaldıkça fiyatlar yükseliyor, talep azalınca durağan devam ediyor. Fiyatların daha da yükseleceğini düşünüyorum. Özellikle son dönemde kiralarda olağanüstü fiyat artışları yaşandı ancak yeni yıl itibarıyla artışlar olağanüstü değil olağan şekilde devam edecektir. Bu enflasyonda fiyatlarda düşüş olmasına ihtimal vermiyorum ama son süreçteki kadar da kritik oranda artış olmayacaktır yalnızca yükseliş devam edecektir” ifadelerini kullandı.
‘TABLO DEĞİŞMEZ’
Gıda enflasyonundaki sıkıntılı tablonun çok değişmeyeceğini vurgulayan TMMOB GıdaMO İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, “Enflasyon; sabit bir geliri olan ve emek gücüne dayanan kesimler için yıkıcı bir etki yaratıyor ve ne yazık ki benzer tabloyu önümüzdeki yıl da yaşayacağız. Yine asgari ücrete ciddi bir zam gelecek ama ne yazık ki daha ilk aydan açlık sınırı yine asgari ücretin altında kalacak. Bunu ön görmemek pek mümkün değil. Çünkü asgari ücretle birlikte her şeyin fiyatı yeniden değişecek. Şunu bilmek lazım ki önemli olan asgari ücrete yapılan zam oranı değil yurttaşın alım gücünün arttırılması… 2021’de asgari ücret 2 bin 825 TL iken 50 kilogramlık bir çuval şeker 288 TL idi ve bir asgari ücrete yaklaşık 10 çuval toz şeker alınabiliyordu. Bugün asgari ücret 5 bin 500 TL ama bir çuval toz şeker bin 150 TL…Yani bir asgari ücretle 5 çuval toz şeker zor alınıyor. Yurttaşın harcama kalemlerinden en önemlisi gıda… Ama son iki yıldır gıda dışında barınma, ulaşım, ısınma gibi kalemlere de gelen fahiş zamlar bütçeyi çok zorlamaya başladı. Yurttaş gıdadan kısmaya başladı ve ocak ayından sonra da tablo maalesef pek değişmeyecek. Yükselen döviz fiyatları ve artan işsizlikle birlikte gıda enflasyonundaki artış vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azaltıyor. Bu durum vatandaşın gıda alışverişinde öncelikli olarak fiyat kriterini baz almasına ve hangi ürün, nerede ucuzsa oraya yönelmesine neden oluyor. Vatandaş ne yazık ki beslenemiyor. Sadece karın doyuruyor” açıklamalarında bulundu.