İP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. İktidarın ekonomi politikaları, sokak hayvanlarına ilişkin kanun teklifi ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün paylaştığı 154 kişilik listeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baş, şöyle konuştu: 

"Dün MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin bir açıklaması oldu. 154 kişiden oluşan bir listeye ilişkin olarak ki bu listenin büyük bir çoğunluğu Sinan Ateş cinayetinin üzerinin örtülmesine izin vermeyen, gerçeğin peşinden koşan, haberin peşinden koşan gazeteci arkadaşlarımıza aitti. Bir de içlerinde benim de olduğum kimi siyasetçilerin, yine belli oluyor ki bu sürece ilişkin yaptığımız açıklamalar, değerlendirmeler nedeniyle böyle bir listeye dahil edildiğimiz aslında Bahçeli tarafından o kara kaplı defter açılarak kabul de edilmiş oldu. Eğer bu bir tehdit ise yarım adım geri atan namerttir.

“Yarım adım bile geri atmayacağız”

Biz, birilerinin hedefi olacağız diye doğru bildiklerimizi söylemekten bir adım değil, yarım adım bile geri atmayacağız, bunu herkes bilsin. Bana göre esas hedef biz değiliz çünkü onlar bizi iyi tanırlar, öyle tehdite pabuç bırakmayacak bir geleneğin temsilcisi olduğumuzu bilirler. Dolayısıyla bizi hedef tahtasına yerleştirirken aslında gazetecileri ve halkı susturmaya çalışıyorlar.

Genel seçimlerden sonra bir tane MHP milletvekili sizin yaşadığınız derde bırakın deva olmayı, onu dillendirdi mi? 13-14 aydır Türkiye'de MHP'ye oy verenler de dahil olmak üzere söylüyorum, yurttaşların hiçbir derdi, sıkıntısı yok mu? Bir tane MHP milletvekili herhangi bir konuda vatandaşın derdini şu kürsüde söylesin, böyle siyasi parti mi olur? Bütün dert, saraydan gelen kanun tekliflerine el kaldırıp indirmek. AKP'nin başına gelenler onların da başına gelecek. Bütün bu sürecin ortağıdır. AKP nasıl kaçamayacaksa onlar da kaçamayacak.

“12 saat sonra yanlış yaptığını kabul etti”

Meclis geçen dönem bir Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu kurdu. Aylarca çalışmanın ardından bir raporu oy birliğiyle hazırladılar. O rapor Genel Kurul'da da görüşüldü. Bu sorunun nasıl çözüleceği konusunda TBMM antetli bir belge var ortada. İktidar geride kalan dönemde altına imza attıkları o görevleri yerine getirmedi. Bir kanun yapacaksa neden konunun uzmanlarına sormuyorsun? Komisyon başladı ve İletişim Başkanlığı'nın trol orduları bu kanuna karşı argüman geliştiren milletvekillerini çeşitli vesilelerle hedef haline getirdiler. İkinci gün oturum başlarken AKP'li milletvekilleri dediler ki 'Biz bazı şeyleri yanlış yazmışız, bunları düzelteceğiz.' Trol ordularının linç etmeye çalıştığı muhalefet milletvekillerine teşekkür ediyorlar. Demek ki yanlış yapıyormuşsunuz. 12 saat sonra siz de yanlış yaptığınızı kabul ettiniz. Diğer yanlışlarda da yarın öbür gün biz haklı çıkınca ne olacak?

Sorumlu, iktidarın beslediği zenginlerdir 

AKP Genel Başkanvekili Elitaş, 'EYT'nin 5 yıllık maliyeti 300 milyar dolar' demiş. Elitaş diyor ki, 'EYT'nin bize maliyeti aylık 5 milyar dolar.' Bölün bunu EYT'li sayısına, 75 bin lira yapar. 75 bin lira maaş alan EYT'li gördünüz mü hiç? AKP'nin Genel Başkanvekili matematik bilmiyorsa vay bizim halimize. Ülkede her şey çok güzel gidecek ama bu işçiler, emekçiler, alın teriyle yaşayanlar yük oluyor bunlara. Buna inandırmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun sorumlusu emekliler, işçiler, memurlar, halk değildir. Sorumlu, iktidarın beslediği zenginlerdir. Vergi paketi diye getirdikleri kanunun birinci imzacısı kendisi imza vermeyen birisi. Zaten vergisini verenden daha fazla vergi almak için paket getiriyorlar önümüze, birinci imzacısı kendisi vergi vermeyen bir milletvekili." 

Kaynak: ANKA