Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, İzmir'in Kınık ilçesinde 'Halk Buluşması'nda konuştu. Burada yaptığı konuşmada ülkede yaşanan sıkıntıları anlatmanın bir faydası olmadığını vatandaşların çözüm beklediğini dile getiren Baş, şunları kaydetti:
"Türkiye'de ekonomi battı, açlık yaşıyoruz, sefalet yaşıyoruz gibi bunları anlatmaya gerçekten ihtiyaç duymuyorum. Sizin ihtiyaç duyduğunuzu da hiç sanmıyorum. Bakın Türkiye'de insanların yüzde 99'u emeğiyle alın teriyle yaşayan insanlardan oluşuyor. Hepimiz tarlada, fabrikada, madende, sanayide plazada devlette memur olarak bir yerlerde çalışıyoruz. Alın terimizi satıyoruz. Onun karşılığında evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz. Ama dönün milletin meclisi olduğu söylenen, milletin vekillerinden oluştuğu söylenen Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bakın. Yüzde 99'unun patron olduğunu göreceksiniz. Daha ben ne nalatayım ki. Milletin yüzde 99'u işçi, emekçi, yoksul meclisin yüzde 99'u zengin, patron. Peki zengin, yoksulun halinden anlar mı? Anlamaz. Tam tersine o her gün nasıl daha zengin olacağını düşünür. Nasıl daha çok para kazanacağını düşünür. Zaten yaşıyorsunuz. Yani bizim aldığımız ücretleri, enflasyonu düşünün. Bizim ödediğimiz vergileri düşünün, zenginlerin, affedilen vergilerini düşünün. Onlara uygulanan vergi aflarını, vergi indirimlerini düşünün. Ben hiç işçinin, köylünün, yoksulun, memurun, vergisinin affedildiğini görmedim. 100 yıllık cumhuriyet var, hiç affedildiğini görmedim. Ama zenginlerin, çok para kazananların servetine servet katanların her yıl vergisi ya indirime uğrar, ya affa uğrar, ya erteleme gelir ama mutlaka bir şey gelir.

"Büyük çalana bir şey olmuyor"

Geçen gün bir arkadaşımla konuşuyordum çok güzel bir laf söyledi. 'Ya çalanlar büyük çaldığında hiçbir şey olmuyor' diyor. 'Küçük çalan cezayı yiyor' diyor. 'Büyük çalanlar kurtuluyor, ne kadar büyük çalarsan, o kadar fazla kurtulma imkanın var' diyor. O yüzden ben tırnak içinde söyleyeceğim, patronlar tarafından kirletilen meclisten bu ülkenin gerçeklerinden kopan meclisten, bu halkın gerçek sorunlarını hiç konuşmayan meclisten orada oturmaktansa gidelim halkımızla beraber oturalım. Kahvede oturalım, tarlada oturalım. Atölyede, fabrikada, sanayide oturalım. Onlarla sohbet edelim. Memleketin gerçeklerini daha rahat görelim. Memleketin gerçek sorunlarına ilişkin de daha güzel çözüm önerileri geliştirmeye çalışalım inancıyla düştük yollara. Aylardır pazarlarda, sokaklarda, mahallelerde geziyoruz. Hep gördüğümüzü anlatmaya çalışıyoruz, hep oralarda vatandaşı dinleyerek, gerçeği bütün Türkiye'ye aktarmaya çalışıyoruz." 

Kaynak: ANKA