İZ GAZETE- Bülent Kepenek ile Emek Dünyası programının konuğu TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak oldu. Toprak, gıda enflasyonundan taklit ürünlerdeki artışa, gıda mühendislerinin yaşadığı sorunlardan TMMOB’a yapılan baskıya kadar birçok konuya dair değerlendirmelerde bulundu.
‘TARIM POLİTİKAMIZ YOK’
Fiyatlar neden yükselmesiyle insanların alım gücü azaldığını belirten Toprak, “Gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında ilk sırada, dünyada da Arjantin’den sonra ikinci sıradayız. En büyük neden tarım politikamızın olmamasıdır. Tarım arazilerini kullanım alanı dışında kullandırmamak gerekiyor. Çiftçimizi doğru zamanda doğru şeylerle desteklememiz gerekiyor. Toprak analizi yapılmalı çünkü çiftçi ne ekeceğini bilmiyor. Köyden kente göz çok fazla. Çiftçiyi üretime özendirmemiz gerekiyor. Artık tüketim toplumu haline geldik. Kamunun birinci görevlerinden biri ucuz, güvenilir ve sağlıklı gıdayı sürekli olarak halkına sunması gerekiyor. Hükümetin gıda egemenliğini sağlaması gerekiyor. Bu çok zor bir şey değil. Kooperatiflerin üzerindeki baskı da azaltılmalıdır. Çiftçiye destek veriyoruz diyorlar ama bu destekler zamanında veriliyor mu? Kullanması gereken zamanda kullanmazsa, kredilerle borcuna borç katarsa bir anlamı da kalmıyor” diye konuştu.
‘SÜRE ÇOK UZUN’
Taklit ve tağşiş ürünlerinin yaygınlığının denetimin sık yapılamasından kaynakladığını dile getiren Toprak, “Bakanlık 2012’den beri yapıyor. 1 buçuk yılda bir açıklanıyordu. Bu süre çok uzun bir süreç. İfşa ettiğiniz ürünlerin ve markaların analizlerinin yapılır yapılmaz açıklanması ve ürünlerin toplatılması gerekir. 2020 yılında da 5 ifşa listesi yayınlandı. En sonuncusu 5-6 ay önce açıklanmıştı. Bu süre aslında çok uzun. Halkın bu listeleri aklında tutma gibi bir durumu yok. Para cezaları da yeterli değil. Son düzenlemeyle belli bir aşamadan sonra para cezaları arttırılarak hapis cezasına varan bir yola girdi. Sadece ambalajlı ürünlerin ifşası değil, meyve sebze ve kurutulmuş ürünlerde de sorunlar olabilir. Paketli ürünler tu kaka olarak gösteriliyor ama doğru olmadığını son bir yılda görmüş olduk” dedi.
YETKİLENDİRİLMİŞ GIDA DANIŞMANLIĞI ÖNERİSİ
Gıda mühendislerinin durumu hakkında da konuşan Toprak, “Gıda kontrol görevlisi arkadaşlarımızın da üzerlerinde büyük bir yük var. Gittikleri kontrollerde darba varana kadar sıkıntılar yaşıyorlar. Özlük haklarıyla ilgili sıkıntılar var bunların giderilmesi gerekiyor. Türkiye’de yüzde 75 işletme 30 beygirin altında ve 10 personelden az eleman çalıştırdığı için yasaya göre gıdayla ilgili eğitim almış herhangi bir kişiyi çalıştırmak zorunda değil. Bu da hem halk sağlığını tehlikeye atıyor hem de gıda mühendislerinin istihdamı için olumsuzluk yaratıyor. Biz de Gıda Mühendisleri Odası olarak uzun yıllardır, yetkilendirilmiş gıda danışmanlığı diye bir sistem önerimiz var. Ama olumlu bir geri dönüş alamıyoruz” açıklamasında bulundu.
‘YÜKSEK VERGİ ÖLÜMLERİ’
Kaçak içkiden yaşanan ölümlerin en büyük nedeninin artan vergiler olduğu ifade eden Toprak, “Kaçak içkiden ölüm deniyor ama yüksek vergiden ölümler mi demek lazım orada da olaya başka taraftan bakmak lazım. Alkolle savaşabilirsiniz, kullanımını azaltmak isteyebilirsiniz ama bunun yöntemi bu değil. Bunu eğitimle yaparsınız. Çünkü fiyatını arttırdığınız zaman kaçağına teşvik dersiniz. Devlet ürettirdiği her gıda ürünü için güvenliği sağlamak zorunda. Buna alkollü içkiler de dâhil. Bunun da denetimini sağlamak zorundasın. Alkol yasakları da yurttaşın istediği zaman istediği ürünü alıp tüketme özgürlüğünü de elinden almış oluyorsunuz. Dışa bağılı bir hale de gelmiş durumdayız. Tüm girdi ürünlerimiz ithal. Hükümet yetkililerinin dilinde sürekli bir yerlilik ve millilik söylemi vardır ya bu şekilde olmaz. Biz taşıma suyuyla değirmen döndürüyoruz” şeklinde konuştu.
‘YERELLER ÖRNEK OLMALI’
Yerel yönetimde yapılan değişiklikler ve çalışmaların merkezi hükümete örnek olması gerektiğinin altını çizen Toprak, “İzmir Modeli diye bir model geliştirildi. Bunun geliştirilmesi ve tüm Türkiye’ye yayılması gerekiyor. Liyakate önem verilmesi lazım. Merkezi hükümette de bunu gördük. Bakanlıklarda gıda ile ilgili eğitim kişileri göremiyoruz. Ne yazık ki yerel yönetimlerde de benzer durumları yaşadık. İlçe belediyelerinin de gıda mühendisi istihdamını arttırması gerekiyor. Gıda denetiminde tek yetkili Tarım ve Orman Bakanlığı olsa da belediyeler GSM ruhsatı veriyor. Bunların devam edip etmediğinin uygulanması gerekiyor. Yerellerin genele örnek olması gerekiyor” diye konuştu.
‘KAMU YARARI GÖZETİYORUZ’
TMMOB’a çeşitli baskı ve yönetmelik değişiklik yapmaya kalktıklarını söyleyen Toprak, “Birçok kere geri döndü. Bizi ‘istemezükçü’ gibi görseler de TMMOB kamu yararı gözeten demokrat bir yapıdır. 24 odası ve 600 bin üyesiyle bu ülkenin vicdanıdır. Sadece merkezi hükümete değil, kamu yararına karşı bir şey varsa TMMOB ona da karşı çıkar. Bunun parti siyasetiyle bir alakası yoktur. Pandemi sürerken parti kongreleri yapılıyorken Baronun ve Tabipler Birliğinin genel kurulları iptal edildi. Ne kadar doğru o da tartışılır” dedi.