TBMM Genel Kurulu TBMM Başkanı Gülizar Biçer Karaca tarafından açıldı. Gündem dışı konuşmalarda söz alan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İzmir'de iki kişinin elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiği olayın tüm yönleriyle araştırılmasını ve komisyon kurulmasını istedi.  

Günaydın, "CHP milletvekili arkadaşlarım 28. Yasama Dönemi’nin başından bu yana bin 592 kanun teklifi vermiş. Bu bin 592 kanun teklifinden kabul edilen var mı? Yok, çünkü AKP kendisi üzerinden gelmeyen bir kanun teklifini dünyanın en temel doğrusu olsa kabul etmez. Peki, bugüne kadar verdiğimiz grup önerilerinden kabul ettiğiniz oldu mu? Ben hatırlatayım, 'Srebrenitsa soykırım olsun' diye grup önerisi verdik, onu reddettiniz. Kendinizin Grup Başkanvekilinin söylediği 'Polis intiharları araştırılsın' diye verdiğimiz grup önerisini de reddettiniz. Siz ölümler arasında ayrım yapmayı bilirsiniz, bizim öyle bir adetimiz yok" dedi. 

"Toplumdan aferin almaya çalışıyorsunuz"

Günaydın konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Bugün 10 bin TL olan en düşük emekli aylığını AKP Grup Başkanı 12 bin 500 TL olarak ilan etti. 20 gündür çalışıyorlar '10 bin TL’den kaça çıkaralım acaba?' diye. Sonra da bunu grup başkanına açıklatıyorlar 12 bin 500 lira diye. Ben size bir rakam vereyim, temmuz ayındayız da haziran ayının açlık sınırı 19 bin TL, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı. Yoksulluk sınırı 65 bin 874 TL. Siz 10 bin liradan 12 bin 500 liraya çıkarttık diye övünüyorsunuz, bir de toplumdan aferin almaya çalışıyorsunuz. 17 bin lirayla, bu toplumda çalışanların yüzde 50’si, asgari ücretle çalışan kardeşlerimiz 17 bin TL’yle geçinmeye çalışıyor. Ocaktaki 17 bin bugünkü satın alma gücü 13 bin TL’ye düşmüştür, Aralık 2024’te 9 bin TL'ye düşecektir. Asgari ücrette hiçbir değişiklik yapmadınız, 10 bin TL’den de emekli aylığını 12 bin TL’ye çıkarma gibi büyük bir lütfu toplumun önüne sunmakta bir beis görmüyorsunuz.

"Hiçbir tarikat bu memlekette geçmişte de bugün de devlete sızmadı"

Bizi seyreden milyonlarca asgari ücretli, milyonlarca emekli zamanın gelmesini bekliyor. Kendileri sırça köşklerde, saraylarda yaşayanların topluma reva gördüğü bu inanılmaz uygulamanın elbette cevap günü gelecek, kum saati çalışmaya devam ediyor. Gelelim 15 Temmuza; Eğer bir demokrasiye darbe olabildiyse bu memlekette, 'bir tarikat devlete sızdı” söylemi o darbenin üstünü örtmeye yönelik en önemli söylemdir. Hiçbir tarikat bu memlekette geçmişte devlete sızmadı, bugün de devlete sızmıyor."

Kaynak: ANKA