Yenidoğan bebeklerin tedavi süreçleri ve ölümlerinden çıkar sağladıkları ileri sürülen ve 10 bebeğin ölümünden sorumlu oldukları belirtilen 'Yenidoğan Çetesi' ülke gündemine otururken, tepkiler de üst üste geliyor.

Yenidoğan çetesi bebekleri nasıl öldürdü? Yenidoğan çetesi hangi hastanelerle işbirliği yaptı? Yenidoğan çetesi bebekleri nasıl öldürdü? Yenidoğan çetesi hangi hastanelerle işbirliği yaptı?

İlerici Kadınlar Derneği, bu olayın sağlıkta ticarileşmenin geldiği boyutları gösterdiğini ifade ederek yazılı bir açıklama yayınladı.

Dernek, "Yenidoğan çetesinin yargılanması yetmez. Bugün yapılması gereken açıktır, bütün özel sağlık kuruluşları devletleştirilmeli, sağlık hizmetleri bilimsel yöntemlerle, ücretsiz bir hak olarak bütün yurttaşların rahat ulaşabileceği kamu hizmetleri olarak yeniden organize edilmelidir" ifadelerini kullandı. 

Birinin sahibi eski sağlık bakanı 

Yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde: 

İstanbul’da organize bir şekilde yeni doğan bebeklerin belirli hastanelere yönlendirildiği, bu hastanelerde yetersiz personel ve sağlık hizmeti nedeniyle çok sayıda bebeğin hayatını kaybettiği ortaya çıkmıştır. Üstelik adı geçen hastanelerden birinin sahibi eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu.

Yaşananları ‘Yenidoğan Çetesi’ şeklinde nitelendirmek gerçekleri eksik yansıtmaktadır. Bugün çete olarak adlandırılan organizasyon farklı boyutlarıyla sağlıkta ticarileşmenin geldiği boyutları göstermektedir.

Sağlık hizmetleri serbest piyasanın insafına bırakıldı

Özellikle AKP iktidarı ile hız kazanan özelleştirmeler ve sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte sağlık hizmetleri bir bütün olarak serbest piyasanın insafına bırakılmıştır. Rant ve kar odaklı kurulan onlarca özel hastane, yine kar odaklı birer işletme haline dönüştürülen şehir hastaneleri ile birlikte sağlık hizmetleri birer ticari faaliyete dönüştürülmüştür.

Yenidoğan bebeklerin ölümü ile ortaya çıkan gerçek sağlıkta ticarileşmenin, sağlık hizmetlerinin piyasaya açılmasının sonucunun ölüm olduğu gerçeğidir. Kamu kaynaklarının niteliksiz hizmet karşılığında sermayeye ve patronlara aktarılmasıdır. Kar hırsının bütün insani ve toplumsal değerlerin üzerinde tutulduğu bu kokuşmuş düzenin mutlak olarak değişmesi gerektiği gerçeğidir.

Bir kez daha sesleniyoruz

Geçtiğimiz günlerde kadınları sözde normal doğuma teşvik amacıyla kamu spotu yayımlayan Sağlık Bakanlığı’na bir kez daha sesleniyoruz. Kadınların hangi yöntemle kaç çocuk doğurması gerektiğini dikte etmeyi, sezaryen ile doğum yapan kadınları adeta suçlu ilan etmeyi bırakın, sağlıkta yarattığınız yıkımın hesabını verin. Ölen çocuklarımızın, SGK’dan özel hastanelere aktarılan devasa kaynakların hesabını verin.

Yargılanma yetmez

Yenidoğan çetesinin yargılanması yetmez. Bugün yapılması gereken açıktır, bütün özel sağlık kuruluşları devletleştirilmeli, sağlık hizmetleri bilimsel yöntemlerle, ücretsiz bir hak olarak bütün yurttaşların rahat ulaşabileceği kamu hizmetleri olarak yeniden organize edilmelidir.

Çocukların, kadınların, emekçilerin yaşamlarına kasteden bu düzen değişmelidir.

Kaynak: HABER MERKEZİ