Gizem TABAN/İZ GAZETE- Küresel bir sorun olan iklim krizinin yarattığı en keskin etkilerden biri aşırı sıcaklar oldu. Bu kapsamda pek çok ülkede çalışma hayatını düzenleyen önlemler alındı. Türkiye’de ise aşırı sıcaklık uyarılarının yapıldığı günler için herhangi bir tedbir kararı açıklanmadı. Önceki gün İzmir’de yaşanan bir olay vicdanlara dokundu. İzmir’de sıcaklık seviyesinin yüksek olduğu bir gün mesai yapan PTT çalışanı Berran Özen Kırmızıgül dağıtım sırasında beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti. İklim krizinin etkilerinin her geçen gün daha da belirgin hissedildiği bu dönemde aşırı sıcaklarda açık hava ortamında çalışmak zorunda olan pek çok çalışanın aynı kaderi yaşamaması için çalışma hayatında iklim krizine uygun düzenlemeler yapılması gerekliliği gündeme geldi. İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi (İSİG) İzmir Temsilcisi Mustafa Güven ile İzmir Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Aylin Aras Öztürk, konuya ilişkin görüşlerini aktardı, çalışma hayatında acil düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı.
Hayatını kaybetti
İzmir’de önceki gün PTT çalışanı Berran Özen Kırmızıgül (42) dağıtım sırasında beyin kanaması geçirerek yaşamını yitirdi. Kırmızıgül'ün ölümü üzerine açıklama yapan KESK’e bağlı Haber-Sen üyeleri, “Kimse bizden ‘şapkasız çıkmayın’ diye uyardığı için canımızı yok sayarak çalışmamızı bekleyemez” ifadelerini kullandı. Çalışanlar, PTT Genel Müdürü ve İzmir Başmüdürü’nü istifaya davet etti.
Dünyada önlem kararları
Türkiye’de aşırı sıcaklıklar konusunda çalışma hayatı için herhangi bir önlem ya da düzenleme hayata geçirilmezken dünyanın pek çok ülkesinde tablo farklı oldu. Mayıs 2023’te, İspanya Hükümeti, aşırı sıcak havalarda açık alanlarda çalışmanın yasaklanmasına ilişkin bir karar alacağını duyurdu. Temmuz 2023’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), aşırı sıcaklar nedeniyle 17 Temmuz ile 21 Temmuz tarihlerinde saat 12:00 ve 16:00 saatlerinde dışarıda çalışılması yasaklandı. Temmuz 2023’te, aşırı sıcaklardan dolayı Çin’in Hebei bölgesinde açık alanda çalışmayı tamamen kısıtlayan en üst seviye uyarı olan kırmızı alarm verildi. Temmuz 2023’te İtalya'da, sıcaklığın 35 derecenin üstüne çıkması halinde çalışanların işe gitmeme hakkına sahip olacağı açıklandı.
Koşullar sağlanmalı
Özellikle açık hava ortamlarındaki çalışma şartlarının insan sağlığı açısından yeniden düzenlenmesinin öneminin altını çizen İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Bu kapsamda, giysisinden beslenmesine, dinlenme süresinden dinlenme koşullarına kadar pek çok koşulu sağlamak durumundasınız. İnsan vücudunun ısısı 37 derecedir, bunun üzerine çıktığında yeteri kadar ısı kaybı sağlayamaz, yeteri kadar su alamaz ve vücut hareketlerini belli bir süre durdurarak serinleme imkanı bulamazsa sıcak çarpması başta olmak üzere pek çok bedensel problemle karşılaşabilirler. O yüzden 37 derece üzeri açık hava ortamlarında çalışmaların durdurulması, eğer çok zorunluysa sık aralıklar verilmesi, susuzluğun önlenmesi gibi pek çok koşulu kapsayacak şekilde çalışma şartlarının yeni baştan düzenlenmesi gerekir” dedi.
Tedbirler alınmalı
Özellikle aşırı sıcaklıkların yaşandığı günlerde çalışma hayatında alınması gereken tedbirlere dikkat çeken KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve İSİG İzmir Temsilcisi Mustafa Güven, “İklim krizi ve etkileri tüm uzmanlar tarafından kabul ediliyor. Yüksek sıcaklıkların bundan sonraki senelerde de süreceği öngörülüyor. Kronik hastalığı olan, gebe olan işçiler zaten çalıştırılmamalı. En tehlikeli sıcaklıkların olduğu günlerde mesai saatleri düzenlenmeli, 10:00 ile 16:00 arasında özellikle sokakta çalışma olmamalı. Isı geçirmeyen; giysi, şapka, ekipmanlar ve suya erişim sağlanmalı. Molalar sıklaştırılmalı. İlk yardım ve sağlığa ulaşım önlemleri alınmalı. Bunlarla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalı, işçi sağlığı ve güvenliği kurulları oluşturularak denetimler yapılmalı” ifadelerini kullandı.
Yeniden düzenlenmeli
İklim krizi ve etkilerinin göz önüne alınarak çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesini içeren yasal bir çalışma yapılması gerekliliğini vurgulayan İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Aylin Aras Öztürk, “Türkiye, iş güvenliği anlamında çok yetersiz… Devlet uyarı yapmadığı sürece, işverenler hiçbir tedbir almıyor. Bu, yaşam hakkının ihlalidir. Devlet, sektörlere özel tedbirler alabilir, özellikle açık havada güneşin altında çalışan çalışanlar için çalışma yasağı getirebilir. Yasaya göre, işçinin, sağlığını tehdit eden bir raporu olduğu takdirde çalışmaktan kaçınma hakkı vardır ama Türkiye’de bu hak ne kadar uygulanıyor, bu da ayrı bir tartışma konusu. En azından meteorolojinin uyardığı günler için açık havada çalışma yasağı getirilip çalışma saatlerinin değiştirilmesine yönelik yasal düzenleme yapılması gerekir. İklim krizi ve etkilerinin farkında olarak çalışma hayatı, iklim krizine göre yeniden düzenlemeli” diye konuştu.