Alevilerin tuttuğu 12 günlük Muharrem matemi orucunun ardından Garip Dede Cemevi ve Kültür Merkezi'nde aşure lokması pişirildi.

Törene İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, HDP Eş Genel Başkanı Sultan Özcan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ve Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara da katıldı.

Asla kabullenmedik

Aşurenin bereket, birlik ve beraberlik simgesi olduğunu söyleyen Ekrem İmamoğlu, "Bereketin, dayanışmanın, birlik ve beraberliğin simgesi. Biz çok büyük ve çok güçlü aynı zamanda çok güzel bir milletiz. Kökenlerimiz, inançlarımız, fikirlerimiz farklı olabilir ama tarihimiz, acılarımız, sevinçlerimiz var ve bir. Hepimiz bu canım güzel ülkemizde herkes için mutlu ve güzel bir gelecek kurma idealini paylaşıyoruz. Geçmişimiz ve geleceğimizle bağlı olduğumuz bu aziz vatanda tek bir vatandaşımızın bile ayrımcılığa uğramasını asla kabullenmedik, kabullenmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Alevilere yönelik ayrımcı bakış açısını eleştiren İmamoğlu, "Bu anlayışı benimsemiş olanların ve Alevi yurttaşlarımızın, inanç ve ibadetle ilgili yaşadıkları sorunlara da duyarsız kalmamız asla söz konusu olmaz. Alevi yurttaşlarımıza yönelik her türlü ayrımcı tutum ve davranışları hep birlikte yok etmek, tarihe gömmek mecburiyetindeyiz. Bu ülkenin 86 milyon sahibi vardır. Eşittir, eşit hissedardır" dedi

Makam sahiplerinin karar bağlayacağı bir şey değil

"Her bir yurttaşımızın her bir inanç grubunun kendini tanımlama hakkı vardır. Bu hakkı gasp etmek ve herkesin inanç ve ibadetlerini ben belirlerim demek demokratik bir cumhuriyette asla söz konusu olamaz. Bu anlayıştaki bir iktidarın cumhuriyetin kurucu fikrinde de demokratik düşüncenin evrensel fikrinde de asla yeri yoktur" diyen Ekrem İmamoğlu şöyle devam etti: 

"Cemevlerinin ibadethane statüsünde olup olmadığı güç ve makam sahiplerinin tartışıp karara bağlayacakları bir şey asla değildir. Bu kararı Alevi yurttaşlarımız çoktan vermiştir. Yüzyıllardır vermiştir. Biz yöneticilere düşen bu kararın gereğini yerine getirmektir. Cemevleri ibadethanedir nokta. Milletçe geçmişten gelen derin acılarımız var. Yaşanmış büyük adaletsizlikler var.

Acılara ve adaletsizliklere, yenilerini asla ve asla eklememek için sevgide, hoşgörüde birbirini sevmekte ve saymakta kararlı olmalıyız. Muharrem ayı bizi acılara, adaletsizliklerle yüzleştiren başka acılar yaşanmasın diye uyaran manevi değeri çok yüksek bir zaman dilimidir. Zalimin değil mazlumun yanında durmayı, güçlünün değil haklının yanında olmayı ve davasını savunmayı bize öğretir."

Kaynak: Haber Merkezi