Özgür COŞKUN / İZ GAZETE -“Yemediğimiz ya da yiyemeyeceğimiz bir ürünü başkasının sofrasına koymayız…” İşte Işık Yumurta’nın birazdan alt satırlarda okuyacağınız hikayesi de felsefesi de buradan başlıyor. İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki devasa tesislerinde tamamen otomasyonla, el değmeden günde 1 milyon yumurta üreten Işık Yumurta, 50 yıllık geçmişi ile yumurta sektöründe emin adımlarla büyüyor. 2018 yılında ihracat şampiyonu olan firma, bayilik sistemiyle ürünlerini iç pazara ulaştırıyor. Tamamen bir aile şirketi olan Işık Yumurta’nın hikayesini, faaliyetlerini ve yeni hedeflerini; şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Akdan’dan dinledik.
Öncelikle Işık Yumurta’nın kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
Işık Yumurta’nın temelleri 1970’li yıllarda aile büyüğümüz tarafından İzmir’de atılmıştır. Pazar tezgâhlarında satış yapılmaya başlandıktan sonra zamanla bu büyüme ivmesi talebin artmasıyla Kemalpaşa bölgesinde ilk kümeslerimizi inşaa etmemiz ile Işık Yumurta bugünlere geldi.
Tesisleriniz tam otomasyonla mı çalışıyor? Yumurta el değmeden mi üretiliyor?
Tesisimizde bulunan hayvanların besin ihtiyaçlarını karşılamak için yem üretim fabrikası da tesisimiz bünyesinde yer alıyor. Geniş bir alana sahip olan arazi üzerine kurulan tesisimizdeki kümeslerimiz en modern şekilde üretim için tasarlandı. Tesisimizde veteriner hekim ve veteriner teknikeri mevcut olup bütün üretim proseslerine ait kontroller yapılmaktadır. Günlük üretilen yumurta, kümeslerden el değmeden tasniflenip paketlenerek sevkiyata hazır hale getiriliyor. Tesisimizde son teknolojiyi kullanarak yaklaşık günde 1 milyon adet yumurta üretiyoruz.
Satışlarınız iç pazar mı? İhracatta var mı?
Şunu söyleyebilirim ki; Işık Yumurta olarak İzmir’deki yumurta üreticileri içinde en fazla ihracat yapan firmalardan biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Ülkemizde Yumurta ihracatı 50’ye yakın ülkeye yapılmakta olup genel olarak körfez ülkelerine ihraç edilmektedir. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt ve Katar başlıca yumurta gönderdiğimiz ülkeler arasındadır.
Yumurtayı nasıl muhafaza ediyorsunuz?
Firmamızda üretilen yumurtaların sevkiyatı günlük olarak yapılmaktadır. Eğer yumurtaların beklemesi gerekiyorsa kuru ve serin ortamda, bu süre daha da uzayacak olursa soğuk hava depolarımızda 0-5 derece arasında muhafaza edilmektedir.
1.5 Milyon adet tavuğun bakımı da kolay olmasa gerek. Bakımlarını nasıl sağlıyorsunuz?
Biz civcivlerimizi kuluçkadan çıktıkları ilk günden itibaren 4 ay gibi ortalama bir sürede en sağlıklı şekilde yetişmesini sağlıyoruz. Yumurtlama dönemine girdikten sonra 2 yıl boyunca yumurtlayacakları alana aktarıyoruz. Doğduğu günden itibaren yumurtlama ömrünü tamamlayana kadar yetişmesini biz sağladığımız için; bütün aşıları, yedikleri yemler, içtikleri su, teneffüs edilen hava dahil tüm işlemler, en modern tesislerde gerçekleştirildiği için tavuklarımız oldukça sağlıklı yetişiyor.
Bir sloganınız var mı?
Evet var… ‘Doruktaki lezzet, doğadan geliyor’ diyoruz… Bizim ilkemiz, yemeyeceğimiz hiçbir şeyi başkasının sofrasına koymamak. Ürettiğimiz yumurtanın kalitesini tarif ederken de bu ilkemiz üzerinden açıklamalar yapıyoruz. Kalitemizi sürdürebilmek için de ambalaj malzemesinden yem tedarikine kadar tüm zincirlerde ulusal ve Avrupa standartlarına uygun dünya çapında üretim yapıyoruz.
İnsanların ve tavuklarımızın sağlığını önemsiyoruz
Sayın Akdan, yakın bir zamanda medyaya sektörünüze dair ihracatla ilgili bir konu yansıdı? Detaylarını sizden alabilir miyiz?
Üretim içinde kesinlikle sağlığa zararlı herhangi bir katkı maddesi kullanmıyoruz. Zaten İl Tarım Müdürlüğü de düzenli olarak her türlü denetim ve kontrolleri yapmaktadır. Bu iddia sonrasında da Bakanlığımız inceleme başlattı ve nitrofuran denilen antibiyotiği kullanmadığımız tescillenmiş oldu. Burada şunu söyleyebilirim; hayvanlara, hasta oldukları zamanlarda tıpkı insanlarda olduğu gibi antibiyotik verilebilir. Ancak bunlar kesinlikle Bakanlığın onayladığı, reçeteli ilaçlar olmaktadır. Kullanılan ilacın adı da dozajı da bellidir. Ancak haberlerde adı geçen nitrofuran ise kullanılamaz, satışı yasaktır, ruhsatlı bir ilaç değildir. Biz tavukları yetiştirirken yarka dönemi dediğimiz yani yumurtlamaya başlamadan önceki yetişme döneminde bir hastalık olursa veteriner hekim reçetesiyle ruhsatlı ilaç kullanırız.
Bakanlık çok iyi çalışıyor
Üretim esnasında biz hayvanların doğasından faydalanıyoruz. Mesela onların yaşam tarzını yetiştirmede kullanıyoruz. Örneğin 12 saat boyunca ışıkları açıyoruz, hayvan ışık gördüğü sürece doğası gereği yem yer. 12 saat de ışıkları kısıyoruz ki kemik gelişimi için dinlenmesi, uyuması gerekiyor. Bir işletme için tavuğa verilecek her şey ek maliyet. Örneğin biz yem için de soya küspesi, mısır vs. kullanıyoruz. Bunlar devletin denetimi altında ve geri bildirim yapmak zorundayız. Burada Tarım Bakanlığımızın ve Tarım İl Müdürlüğümüzün de çok iyi çalıştığını belirtmemiz gerekiyor. Onların iyi çalışmaları hem halk sağlığı için çok önemli hem de sektörde piyasayı bozacak üreticilerin olmaması adına bizim için önemli. Bu anlamda yasal zorunlulukları, mevzuatları, kanunları, hukuku destekliyoruz. Hepimiz için vazgeçilmez olduğunu düşünüyoruz.
Her şey sıkı takipte
Bakanlık kontrolleri nasıl yapıyor?
Tedarik firmadan civcivi aldığımız günden itibaren kesime gideceği güne kadar yapılacak tüm aşı programları bellidir. İlçe tarım müdürlüğü yetkililerinin rutin ve ani kontrollerinde talep edilen bilgi ve belgelerin tamamını eksiksiz bir şekilde raporlarımızı sunmak zorundayız. Hayvan yetiştirme programlarına uygun bütün uygulanan prosedürlerin kayıtlarını bu dosyaya ekleriz. Civciv artık tavuk olup üretime geçtiğinde il tarım müdürlüğü yaptığı kontroller sonucu; tifo, paratifo ve gıda zehirlenmesine yol açabilen bir bakteri olan salmonella tahlilleri gibi pek çok belgeyi inceler. Biz de gerekli her çalışmayı sağlıklı hayvanlar yetiştirebilmek için titizlik ile sürdürüyoruz. Aksi halde bakanlığın cezai yaptırımları ağır olmaktadır.
Bir örnek vermek gerekirse; sürü yaşını doldurduktan sonra ıskarta hayvan olarak kesimhaneye gönderilir. Bakanlık, ıskarta hayvanlar için de 15 gün öncesinden salmonella taşıyıp taşımadığına dair rapor ister. Laboratuvardan raporu aldıktan sonra Kesimhane inceler eğer analiz sonuçları olumlu ise hayvan kesime kabul edilir. Kesimhanelerin bünyesinde İlçe Tarım müdürlüğüne ait veteriner hekimler bulunmaktadır. Her şey çok sıkı takip altındadır.
Siz kendi üretim tesisinizde hasta olan tavukları nasıl takip ediyorsunuz?
Kanatlı hayvanlarda belli başlı zoonoz hastalıklar vardır ve bunun ihbarı zorunludur. Hasta olanları nasıl ayırt edebildiğimize gelince; her hastalığın belirtisi farklı olabiliyor. Bazen hayvan bitkin düşüyor, bazen yumurta üretiminde verimi azalıyor, bazen de tavukların yem tüketiminde azalmalar gözlemlenebiliyor. Bu belirtilere göre tedavi yöntemi uygulanır. Her kafeste kaç tavuk olduğunu ve ne kadar yem tükettiklerini, ne kadar üretim yaptıklarını anlık olarak tespit ediyoruz. Mesela su ve yem miktarını ölçen otomatik sayaçlarımız ile her olumsuzluğu takip edebiliyor ve ona göre önlem alabiliyoruz.
Yumurtaları bize göndermediler
Bu iddialar nasıl ortaya çıktı?
Sosyal medyada çıkan haberlerden sonra Tayvan’dan bize resmi bir bildirim yapılmadığı gibi yumurtalar da geri gönderilmedi. Tayvan yumurtaları geri gönderseydi ve doğrudan o yumurtalar üzerinde inceleme yapılabilseydi biz Tayvan’ın haklarını da korumak isterdik ama bize resmi bildirim dahi çok uzun süre sonra yapıldı. Ancak iddia gündeme düşer düşmez Bakanlığımız bize denetime geldi. Yumurta ve yemden numuneler alındı. Zaten ‘şahit numuneler’ elimizde mevcuttu ve bunların analiz raporlarında herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı tarafımıza bildirildi.
Belgelerle konuşuyoruz
Biz kendimize ve ürettiğimiz yumurtalara çok güveniyoruz. Bu iddia gündeme geldiğinde belgeleriyle konuşma kararı aldık. Bu yüzden de Tarım Bakanlığımızın incelemesini tamamlamasını bekledik. Toplumun içini rahatlatmak adına kanıtlarla konuşmak istedik ki İnsanlar gönül rahatlığı ile yumurta yesinler ve çocuklarına yedirebilsinler. İşimizin başında ülkemizin ihracatına katkıda bulunmak ve halkımızın kaliteli yumurta tüketmesini sağlamak için tüm gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Tüketicilere son olarak neler söylemek istersiniz?
Her bir yurttaşımızın içi rahat olsun. Biz her zaman şunu söyleriz; kendi soframıza koymayacağımız yumurtayı başkasının sofrasına da asla koymayız. 50 yılı aşkın süredir bu işi yapıyoruz ve üretimin ilk anından sofranıza ulaşana kadarki tüm süreci takip ediyoruz. Civcivlerin büyütülmesinden yem fabrikamızda yem üretmeye kadar, tavukların sağlığından yumurtanın kalitesine kadar her şey kontrolümüz altında. Hayvanlarımızın sağlığı için de bütün aşılarını, yedikleri yemleri, içtikleri suyu, soludukları havayı, aklınıza gelecek tüm işlemleri modern tesislerimizde takip ediyoruz. Ulusal ve uluslararası standartlara göre hareket etmeye ve dünya çapında üretim yapmaya devam edeceğiz.
Bakanlık açıkladı: İddialar asılsız
Tarım ve Orman Bakanlığı, Tayvan’a ihraç edilen yumurtalarda insan sağlığına zararlı madde bulunduğu iddiasıyla ilgili incelemelerini tamamladı. İhracatçı firmanın yumurta temini sağladığı kümeslerden alınan numunelerde ‘nitrofuran’ maddesi yönünden herhangi bir uygunsuzluğa rastlanmadığını bildiren Bakanlık’tan, “Bahse konu işletmeye ait analiz sonuçları, Tayvan yetkili otoritesine iletilecektir. Tayvan tarafından ‘nitrofuran’ maddesi bildiriminde bulunulan yumurtaların geri gönderildiği ve yurda girişine izin verildiği yönündeki iddialar da gerçeği yansıtmıyor” açıklaması geldi. Ayrıca; denetimlerde bir uygunsuzluğa rastlanmamasına rağmen ilgili firmanın, Ulusal Kalıntı İzleme Planı kapsamında her ay düzenli olarak antibiyotik kalıntısı yönünden detaylı izlemeye tabi tutulacağı kaydedildi.