SEMRA İĞTAÇ –1967 doğumlu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu ve göz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Barış Toprak, İsveç'teki Linköping Üniversitesi Hastanesi'nde göz doktoru olarak çalışırken, aksiyon dolu bir uzay operası niteliğindeki bilim kurgu romanıyla okurlarıyla buluşuyor. "Uzayın Derin Karanlığı" adlı bu eser, yapay zekâ uygulamalarıyla zihinleri zorlayan sürükleyici bir hikaye sunuyor.
Bilim kurgu tutkunlarının yeni gözdesi
2023 yılında yayımlanan Doç. Dr. Barış Toprak'ın yeni bilim kurgu romanı, okurlarını her bölüm sonunda "Peki sonra?" diye sorduran sürükleyici bir hikâye sunuyor. Yazar, okuyucuların merakla takip edecekleri, yaşayan ve kendi iç çelişkileri olan karakterler yaratmayı hedeflediğini belirtiyor ve bu amacına ulaştığını umuyor.
Roman hakkında
Romanın ana karakteri Rama, beyni doğrudan bir uzay gemisine bağlı bir test pilotu olarak karşımıza çıkıyor. Ne tam insan ne de makine olarak tanımlanabilen Rama, çok uluslu bir mega şirketin egemenliği altında bulunuyor. Ancak bu mutlak egemenliği kırmak için Mars'ta yerleşimci bilim insanlarının kurduğu, demokrasiyle yönetilen Bağımsızlar topluluğundan isyancılarla iş birliği yapıyor. Mücadelesi sırasında Rama'nın insan bedeni ölüyor ve aklı, uzay gemisini yöneten yapay zekayla birleşip yeni bir bireye dönüşüyor. Bu süreçte yapay zekâ bilinç kazanıyor.
Romanın diğer önemli karakteri Celine, kâr hırsını temsil ediyor. Mega şirketteki yönetici konumundan atıldıktan sonra eski egemenliğine kavuşmak için mücadeleye girişen Celine, yeni bir mega şirket kurma ve onu yönetme arzusu peşinde koşuyor. Ana karakterimizin kaçırdığı uzay gemisini ele geçirmek için dinci fanatiklerle iş birliğine giren Celine, mega şirketin ihanetine uğrayıp sistem dışına itiliyor. İnsanlığına kavuşmak isteyen Rama'nın aksine, Celine kendisini bir makineye dönüştürüyor. Bu dönüşümü sağlayan ise maddeyi nano ölçekte dönüştürebilen bir teknoloji.
Doç. Dr. Barış Toprak, çocukken okuduğu Jules Verne romanları ve "Denizler Altında 20 000 Fersah" ile "Pinokyo" kitaplarının bu roman üzerindeki etkisinin büyük olduğunu belirtiyor. Romanın kahramanı da tıpkı Pinokyo gibi gerçek bir insan olmaya uğraşıyor. Bakalım bu çabasını başarabilecek mi?
Doç. Dr. Barış Toprak'ın yeni romanı, bilim kurgu severlerin kütüphanelerinde mutlaka yer alması gereken bir eser olarak öne çıkıyor.