İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında bir basın açıklaması yayımladı. Başkanlık tarafından yayımlanan açıklamada; kadının toplumdaki yerine ve önemine dikkat çekildi, ülke gündeminden eksik olmayan kadın cinayetlerinin altı çizildi. Yürütülen politikaların eksikliği ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın işaret edildiği basın açıklaması şu şekilde; 
"Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Kadınlar, toplumun temel taşlarını oluşturan, ailelerin ve toplumların gelişiminde hayati rol oynayan bireylerdir. Onların yaşam hakkı, güvenliği ve onuru, insanlar arasında ayrım yapılmaksızın herkesin sahip olması gereken temel insan haklarıdır. Ne yazık ki, dünya genelinde milyonlarca kadın, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalmaktadır ve bu durum yalnızca bireyler için değil, toplumun tamamı için büyük bir utanç kaynağıdır. Ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadele edilmemektedir. Eğer edilseydi Ekim ayında 48 kadın cinayeti gerçekleşmez ve buna ilave 23 şüpheli kadın ölümü de olmazdı. Hükümet, bırakın cinayetleri durdurmayı, resmi olarak kaç kadın yaşamını yitirdi onu bile açıklamıyor. "

Bilinçlendirmek sizin göreviniz değil mi?

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın kadın cinayetlerine ilişkin olarak yaptığı açıklamalara tepki gösterilen basın açıklaması, şu şekilde sürdü:
"İçişleri bakanı bütçe görüşmelerinde; kadın cinayetlerine ilişkin; 'Biz koruma kararı aldığımız kadına bir belge imzalatıyoruz. Koruma kararı aldıktan sonra belgedeki 11 madde ona okunuyor. Seni korumaya aldık ama buna riayet et deniyor. Şüpheliyle sakın yüz yüze görüşme. İlk defa söylüyorum koruma kararı olmasına rağmen geçen sene 32 hanımefendi şuradaki ikazımıza uymadan, kapıya adam gelince açmış, içeride vurmuş onu' diyebildi. O 32 kadın öldürüleceklerini bilseydi kapıyı açar mıydı sayın bakan? Ya da kapıyı niye açmak zorunda kaldı hiç araştırdınız mı? Cinayet mağduru 32 kadının o kapıyı açmaması gerektiğini öğretmek, - maddeleri okumak yetmez- bilinçlendirmek de sizin göreviniz değil mi sayın bakan? Ez cümle, bunların iktidarında kadın öldürüldüyse yine kadının yüzünden. Oysa elinde koruma kararı ile bir kadın öldürülüyorsa bunun sorumluluğu güvenliği sağlayamayan İçişleri Bakanlığı ile caydırıcı tedbirleri bir an evvel uygulamaya koymayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığındadır."

Şiddetle Mücadele Çalıştayı'nın çıktıları

İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı tarafından yayımlanan basın açıklaması, şu şekilde devam etti:
"Ülke nüfusunun 42 milyonu kadın. Buna karşılık istihdam oranı yüzde 30,4. Erkeklerde bu oran yüzde 65, Kadın ekonomik sosyal ve siyasi olarak güçlü değil. Karar verici mercilerde yer alamıyor. Eşit işe eşit ücret bile alamıyor. Hukukun yetersizliği ve ceza infaz yasasının eksikliği ile de kadınları şiddetten koruyamıyorlar.
Her gün bir kadın, bir anne, bir eş, bir evlat hayattan koparılıyor. Bildiğiniz gibi biz İyi Parti olarak 16/17 Kasım 2024 tarihinde Şiddet ve Şiddetle Mücadele Çalıştayı düzenledik. 5 ana konuda şiddeti ele alarak şiddetin nedenleri ve çözüm önerilerini masaya yatırdık. Dün de çalıştay sonuç bildirisini kamuoyu ile paylaşarak çözümün bir parçası olarak somut bir adım attık. Çalıştay konularımızdan biri de Eşitsizlikler ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele idi. Tespit edilen konular şu şekilde;

Kadına yönelik şiddette temel sorunlar ve nedenler:
1. Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Ayrımcı Tutumlar: Kadınların toplumsal olarak ikincil
konumda tutulması.
2. Ekonomik Eşitsizlikler ve Yoksulluk: Kadınların işgücüne eşit koşullarda katılamaması,
ekonomik bağımlılıklarının devam etmesi.
3. Eğitim ve Hizmetlere Erişimde Sorunlar: Kadınların hakları ve hizmetlere erişim konusunda
bilgi ve imkân eksiklikleri.
4. Medyanın Rolü: Kadınlara yönelik şiddeti ve ayrımcılığı yeniden üreten medya içerikleri
olarak 4 ana başlıkta belirlenmiştir.
Başlıca çözüm önerileri ise;
1. Sosyal devlet anlayışının ve politikaların hak temelli üretilmesinin talep edilmesi
2. Doğurganlık ve bakım yükünün kadınların eğitime ve istihdama ve yaşamın her alanına
katılmasının önünü açmak için sosyal devlet anlayışının tesis edilmesi"

Kaynak: HABER MERKEZİ