İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kırkpınar, TBMM’nin işleyişi, asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zamlar ve İzmir Körfezi’ni denetleme yetkisinin İzBB’ye verilmemesi hakkında konuştu. Kırkpınar, TBMM’nin çalışma şeklini anlattığı konuşmasında, kanunların bürokratlar tarafından hazırlandığını ifade ederek, “Kanunlar, Saray’ın bürokratları tarafından hazırlanıyor, boş koltuklara maddeler okunuyor ve neye oy verdiğini bilmeyen vekiller kabul ya da ret veriyor” dedi.

Kırkpınar, emekli ve asgari ücretlilere yapılan zam hakkında yaptığı değerlendirmede, “Cumhurbaşkanı korkusu Allah korkusundan öteye geçen TÜİK…” ifadelerini kullanarak, şöyle konuştu:

“Sanki bu ülkede Cumhurbaşkanı korkusu Allah korkusundan öteye geçen TÜİK’in, rakamlarla oynaya oynaya herkesi aldatan bir iktidardan bahsetmek istiyorum. Tabi ki iktidar çalışan ve emeklilerin ücret zamlarını TÜİK’in verilerini esas aldığı için emekliye, yani 12 bin 500 TL maaş alan her bir insanımıza yüzde 14,75’lik 14 bin 469 TL’yi reva gördüler.”
Basın açıklamasının sonunda, İYİ Parti İzmir İl Teşkilatına Zafer Partisi, AKP ve MHP’den katılan yeni üyelere rozet takıldı.

Zafer Partisi'nden istifa edip, İYİ Parti'ye üye olan isimler şu şekilde:

1- Av. Ali Barış ERCAN- Zafer Partisi İzmir İl Teşkilat Başkanı 
2- Av. Özlem VATAN- Zafer Partisi Hukuk Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı
3- Orhan Gazi APA- Zafer Partisi İl Sekreteri
4- Erkan DOĞAN - Medyadan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı 
5- Çağrı KÖYLÜOĞLU - Mali İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı 

“Cumhurbaşkanı korkusu Allah korkusunu geçen TÜİK…”

TÜİK’in belirlediği enflasyon oranları üzerinden yapılan zamları, “Cumhurbaşkanı Allah korkusunu geçen TÜİK…” sözleriyle eleştirmeye başlayan Kırkpınar, “Özellikle hayatın her alanında her bir ferdin derinden etkileyen, bu ülkeyi yönetenlerin ekonomi politikalarından başlamak istiyorum. Sanki bu ülkede Cumhurbaşkanı korkusu Allah korkusundan öteye geçen TÜİK’in, rakamlarla oynaya oynaya herkesi aldatan bir iktidardan bahsetmek istiyorum. Tabi ki iktidar çalışan ve emeklilerin ücret zamlarını TÜİK’in verilerini esas aldığı için emekliye, yani 12 bin 500 TL maaş alan her bir insanımıza yüzde 14,75’lik 14 bin 469 TL’yi reva gördüler. Bugün ortalama 3 büyükşehrin ortalamasında 12 bin 500 TL alan evine tek maaş giren bir emeklinin o evi de kiraysa, kiralar bu 3 şehirde minimum 10 bin TL. Yani bu emekli eş ve ailesinin yaşadığı 10 bin TL’lik kirada otursalar 4 bin 469 TL ellerine kalacak. Nedir bu para? Elektrik faturası, su faturası, doğalgaz faturası ve gıda. Bu hesabın içinden kim çıkabilir? Bu ülkeyi idare edenler yıllarca emek verip çalışan, bu çalıştığı süre içinde prim ödeyenler yaşlılığında huzur içinde yaşamayı düşünenler bir kâbus yaşıyor” dedi.

“AKP ya da MHP milletvekilleri sokağa çıkabiliyor mu?”

Kırkpınar, mevcut ekonomik koşullardan ötürü AKP ve MHP’li milletvekillerinin sokağa çıkacak yüzü kalmadığını ifade ederek, “Bugün ülkeyi yönetenlerden her iki partinin de parlamentoda temsil edilen 300’ün üzerinde vekili var. 2023 yılında yapılan seçimlerde, TBMM’de çeşitli görevlerde bulunan ama esasında vekil olanlardan bu iki partinin vekillerini çarşıda, pazarda göremezsiniz. Sadece kurultay yaklaştığı için il ve ilçe kongrelerinde basın önüne çıkarlar, sonra da görünmezler. Halkın huzuruna çıkamayacak başka ne yaptılar? Asgari ücrete yüzde 30 zam verdiler. Türk-İŞ rakamlarına göre yoksulluk sınırı 68 bin TL’ye dayandı. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 27 bin 600 TL’ye yükselmiştir. Asgari ücret yüzde 30 arttı ama kira artış oranı yüzde 58, yeniden değerleme oranı da yüzde 43,93 oldu. Devlet hizmetlerinin tamamına yüzde 43,93 zam yaptılar. Çıkabiliyor mu sokağa? Hiçbir AKP ya da MHP milletvekilini köy meydanında kahvede görebiliyor musunuz? Sokakta görebiliyor musunuz? Bu yüreği gösterebiliyorlar mı? 22 bin 104 TL’lik asgari ücret 2024’e göre 5 bin TL artırıldı” diye konuştu.

“Kavaslar gibi ‘ret’ diye bağırıyorlar”

AKP ve MHP’li milletvekillerinin TBMM’de neye oy verdiklerini bilmeden tek bir WhatsApp’tan gelen mesaja göre oy verdiklerini ifade eden Kırkpınar, “Halkın oylarıyla seçilmiş milletvekillerinin görevi yasama ve denetimdir. Bu ülkenin bütçesini nasıl ve nereye harcandığını TBMM denetler. Bu 2 iki görevi de bu ülkenin meclisinde iktidar partisi bütçe oylamaları dahil olmak üzere kanunların geldiği ve yasalaşması gereken yerde sadece ve sadece takip edin. Göreceksiniz, sadece ve sadece maddelerin oylanmasına geçildiğinde AKP’li vekilleri görebiliyorsunuz. Sisteme hızlıca girip, kavaslar gibi ‘Ret’ diye bağırıyorlar. Neye oy verdiklerini bile bilmiyorlar. Koşarak gelip, ‘ne vereceğiz, ret’ diyorlar. Bizim reddettiğimiz bir şey varsa ona da kabul oyu veriyorlar. Bu milletin meclisi böyle olmamalı diye düşünüyorum ama sistem atanmış, sorumluluğu olmayan bakanlar tarafından yönetiliyor, başlarında da Cumhurbaşkanı var.”

“Kanunları Saray’ın bürokratları hazırlıyor”

“Parlamenter sistemde TBMM’de bulunan iktidar ya da iktidar ortakları tarafından milletvekilleri komisyonlara kanun tekliflerini getirir, bu teklifler komisyondan geçer ve oylaması yapılır. İktidarın getirdiği bazı kanun maddelerinde değişiklik yapılır çünkü herkes kendi iradesiyle oy veriyor. Bugün, 2025’in ikinci haftasının ilk günü, 28’inci dönemde görev yapan bir arkadaşınız olarak söylüyorum, kanunlar, Saray’ın bürokratları tarafından hazırlanıyor, komisyondan sonra genel kurula geliyor, boş koltuklara maddeler okunuyor ve tek bir düğmeyle çağrı yapıldıktan sonra neye oy verdiğini bilmeden kabul ya da ret diye sisteme girip oy veriliyor” şeklinde konuştu.

“Emevi Camii’nin avizesini değiştireceklermiş”

AKP Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in, Emevi Camii’sinin yenilenmesi işini üstleneceklerini söylemesini eleştiren Kırkpınar, “Fatma Şahin Hanımefendi, Emevi Camii’nin avize, halı ve mermerlerini değiştireceğini açıklamış. Halen daha çadırlarda yaşayan insanlar var sizin kentinizde, sizin derdiniz ise Emevi Camii’nin halısı, avizesi, mermeri, Allah’tan korkun” dedi.

“Neden İzmir’e Körfez denetim yetkisini vermediniz?” 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Körfez’in denetimi konusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yetki istemesi hakkında konuşan Kırkpınar, “Bayraklı ve Karşıyaka sahillerinde ağustos ayında balık ölümleri ve kötü koku görülmüştü. Bakanlık ve belediye arasındaki yetki kargaşası yüzünden bu kirlilik büyüdü. Belediye körfeze atık deşarj eden işletmelerin denetlenmesi amacıyla bakanlıktan denetim yetkisi istemişti. Bakanlık tarafından olumsuz yanıt verildiği bilinmektedir. Bu konu cezalandırılmaya çalışan İzmir halkına reva görülüyor. Neden İzmir’e yetki vermiyorsunuz. Sorumluluk Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın” ifadelerini kullandı.”

Muhabir: BATUHAN KAYA